< Bir Umut >

20 4 1
                                    

 Hayatımda mutlu günlerim olmuştu elbette, ama mesele sadece mutluluk değildi. Önemli olan yaşadığını, hayatın bir anlamı, bir değeri olduğunu hissetmekti...

    
     
     Ne oluyordu böyle? Hemen kafamı diğer tarafa çevirdim. Çok utanmıştım. Emir de kafasını kaldırıp arabayı çalıştırdı. Yol boyu İkimizde konuşmadık.
   Mekana geldik içeri girdik. Hiçbişey olmamıştı sonuçta rahat davranmak istedim. Kafamızda çok güzel fikirler oluştu Emir' le zevklerimiz hemen hemen uyuşuyordu. Yorumlarımızı yaptıktan sonra çıktık.
    Emir "resim için almak istediğin bişey var mı" diye sordu.
    - Var ama kendim hallederim dedim.
  - İstanbul 'da nereyi biliyorsun ki diye sordu gülerek.
   - Haklıydı aslında bir yeri bildiğim yoktu.
- Sahra' yla hallederiz dedim.
  - bişey söylemeden arabaya bindik.
  Güven Sanat Malzemeleri adlı bir dükkanın önüne geldik. Büyüklüğü bir yana içinde yok yoktu. Hem baktık hem ihtiyacım olanları aldık. Aynı zamanda kendi köşesi içinde kullanmamız için ufak tefek şeyler aldı. Dışarı çıkınca teşekkür ettim o da bana teşekkür etti sonuçta bu yaptığımız onun hediyesiydi.

   Eve bırakması için arabaya bindik. Yarım saat geçmeden eve geldik. Emir gözlerini ayırmadan bana bakıyordu :
  - Bugün için teşekkür ederim dedi.
  - Bende önemli değil iyi akşamlar dedim.
  - iyi akşamlar dedi.
Arabadan indim. Eve girene kadar arkamdan bakıyordu. Odama kendimi zor attım. Hemen Sahra 'yı aradım. Bugün olanlara inanasım gelmiyordu.
   Sahra anlatmaya başladı onun içinde çok güzel geçmiş zaman. Eymen' in sevgilisi olmasa kalbini ellerine bırakacaktı. Bende olanları anlattım. Tabi ki sabah ince ayrıntılı yine anlattıracaktı.
O yüzden kısa kesip yatmak istedim. Uyku tutar mıydı bilmiyorum.

   Sabah oldu. Sahra 'nın aramasıyla uyandım. Dün arabasını okulda bırakmıştı bu yüzden otobüsle gitmemiz gerekiyordu. Tamam deyip kapattım.
  Kalkıp kahvaltımı yapıp hazırlandım. Telefonumun çaldığını duydum. Odamdan geliyordu ses gidip açtım. Arayan Emir' di. Sahra 'nın arabası okulda kaldığı için bizi okula bırakmak istiyordu. Kabul etmeli miydim?Bu kadar ince düşünceli olması insanı şaşırtıyordu. Nasıl unutmamıştı?

  - Cevap verecek misin diye sorunca tamam dedim.
   - Yarım saate gelirim o zaman deyip kapattı.
  Sahra 'yı arayıp haber verdim. Yarım saat sonra gelmişti gerçekten, aşağı indim hemen. Sahra' yı da aldık.
  Beni kendine çeken bi yanı vardı araba kullanırken yandan yüzüne bakıyordum. Yakalanmış gibi aniden gözlerime bakınca çok utandım.
  Okul çıkışı alırım dedi ve arabadan indik.
  Sahra neler oluyor der gibi baktı. Aslında olan biten bişey yoktu. Derse girmek için ayrıldık. Öğle arası yemek için Sahra ile buluşacaktık o zaman konuşurduk olanı biteni.

Sınıfa girdim ve yerime oturdum. Bugün Ayhan Hoca nın dersi vardı. Yeni yeni şeyler öğreniyordum. Doğuştan gelen bir çizim yeteneğim vardı ama insan kendini geliştirmeyi bilmeliydi. Dersin sonunda Ayhan Hoca hünerlerimi farketmiş olacak ki beni odasına çağırdı. Yanına gittim ve sene sonu sergisi için adımı yazdırmak ister miyim diye sordu. Bu benim için büyük bişeydi çok çalışmam gerekiyordu ama sergide adımın olması büyük bir şanstı. Tabi ki yazdırırım hocam dedim ve gerekli kağıtları imzaladım.
Sahra'ya anlatmak için hemen aradım ve Ay Cafe de buluştuk. O kadar mutluydum ki sevincim gözlerimden ve dişlerimden belli oluyordu. Yemeklerimizi yerken aynı zaman da konuşuyorduk.
  Sahra 'nın iki dersi daha vardı bu yüzden ben Emir' i aramalıydım. Sahra derse gitti. Bense Emir' i aradım ve beklediğimi söyledim. 15 dk ya geleceğini söyledi.

  Cafeye gelen İdil ve Miraç 'ı görünce şaşırdım. Yanıma geldiler ve oturdular. İkisi aynı bölümde okuyordu ve ders arası burda takılıyorlardı.
  İdil' le iki gündür görüşemiyorduk. Sürprizi için fazla zaman harcıyordu. Miraç bişeyler almak için ayağa kalktı :
  - Ne alırsınız diye sordu 
  - yemek yedim ama bi latte  alabirim dedim.
  - İdil yemek söyledi kendine tamam diyerek gitti.
  - o sırada içeri Emir girdi. Miraç'la tokalaşıp yanımıza geldi.
- İdil' le planları hakkında konuştular.

Miraç içecekleri getirdi ve masaya koyarken Emir yardım etti kafamı kaldırıp gözlerine bakmak istedim o da bana bakıyordu. Teşekkür ettim. Sadece  kafasını salladı.
  - İdil Sahra'yla buluşup bişeyler yapacaklarını söyledi.
  - Emir araya girip bugün Gazel 'i ben alıyorum benimle takılacak diyene kadar herşey iyiydi.
- Miraç' ın can alıcı bakışlarını yine üzerimde hissettim.
  - Aslında çok da ilgileniyormuş gibi değildi ama bazı bakışları insanı korkutuyordu.
  - İdil Miraç 'ı da davet etti bizimle birlikte gelmek ister misin diye sordu.
  - Yusuf'la planları olduğunu söyledi.
Kahvemiz bitmeden Emir kalkalım mı diye sordu. Olur dedim ve kalktık. İdil' i öpüp Miraç 'a görüşürüz dedim. Bir tepki vermedi.

   Emir' le Mekana gittik. Miraç hakkında bişeyler öğrenmek istiyordum. Bunu bana en iyi Emir anlatırdı.
- Nasıl biri diye sordum.
- Neyi merak ediyorsun dedi.
-Genel anlamda sordum çok soğuk biri gibi davranıyor dedim.
Yanlış anlamadan anlatmaya başladı.
-Tek çocuk, annesi üzerine titriyor, genelde sessiz değil sana denk geliyor yoksa muhabbeti çok iyidir. Kimin ne derdi olsa onun yanına gider. Dışarıdan soğuk dursa da aramızda en sıcakkanlı olan odur dedi. Duyduklarım gerçek miydi. O zaman benle bir derdi var diye düşündüm.

Çalışmaya başladık. O çektiği fotoğrafları köşesine yerleştirmeye başladı. Tüm fotoğraflara göz attım. Küçüklüklerinden itibaren başlamış hepsinin olduğu şimdiki hallerine varana kadar fotoğrafları çıkarmıştı. Aslında kıskanılacak bir arkadaşlıkları vardı her anları mutlu bütün fotoğraflarda gülüyorlardı. Miraç 'ın çocukluk fotoğraflarına baktım. Çok tatlıydı.  Bende çizmeye başladım. Büyük boy afiş tarzında çizimler olacaktı. Bakalım Miraç beğenecek miydi?
  İdil mekanı hazırlamaya başlamıştı, gösterişli ve tarz bir ortam oluşuyordu.
   O kadar zenginlikle sıradan bir yer olmazdı zaten. Çizim yaparken saatin nasıl geçtiğini anlamamıştım. Emir 'in bugünlük yeter mi? sorusuyla irkildim.
  - olur dedim.
- yarısını hallettik sayılır seni de çok yormak istemiyorum dedi.
- tamam deyip kalktım. Elimi yüzümü yıkayıp çıktık.
Beni eve bıraktı. İyi geceler deyip eve girdim. Sahra' dan gelen 8 cevapsız arama vardı. Nasıl duymamıştım. Hemen aradım. Sahra ağlıyordu. En son İdil 'le buluşacaklardı ne olmuş olabilirdi ki?
 

Aşk Mucize BeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin