Düzenbaz (Düzenleniyor)

1.Zıpır Kedi

Başladığınız günü ve saati yorum olarak buraya bırakabilirsiniz.✨✨

Helbrig

Güneşin batışına son bir saat kalmıştı. Tekinsiz saatlere kalmamak için herkes normalde olduğundan daha aksi ve hızlı hareket etmeye başlamıştı. Bulutlar arasına saklanan güneşe rağmen hava sıcak ve bunaltıcıydı. Donuk gri rengiyle, tıpkı tüm şehrin umutlarının gömülü olduğu bir mezar taşı gibi kasvetiyle gökyüzünü ağırlaşıyordu.

Sıcak hava birden uyanan rüzgar ile birlikte aniden değişti. Yerden kalkan kum taneleri ile atılan her adım siliniyor, görüş açısı bir o kadar daralıyordu. Tüm bunlar yaşanırken her geçen saniye daha fazla insanın yanımdan geçerken bana çarpmasına aldırış etmedim. Tüylerimi diken diken eden düşüncelerimden sıyrılmaya çalışarak, eceline susayanların vahası olarak anılan yere davetsiz bir giriş yapmak için ağır adımlarla ilerlemeye başladım.

Uzun yıllardır süren savaş durumunun bitmesi ile bütün ülkeler toparlanmaya başlamıştı. Yalnızca şehirlerin fiziki durumları değil, finansal ve toplumsal kuralları üzerinde de geçerli bir yapılandırmayı da içeren bu süreç birçok ülkede neredeyse tamamlanmak üzereydi. Öte yandan Helbrig için savaş ve barış dönemi arasında bir fark olmadığından şehir eski kötü şöhretini korumaya devam ediyordu. Güvenli bölgenin bitimi olarak bilinen Gölgeçayır'ı geçtikçe daralan koridorlardan oluşan sokaklar, yıllardır şehirde yaşanan olayların ve gizli kalması için servet ödenen karanlık sırların en yakın tanıkları arasındaydı.

Duvarlar; uğursuz bir gölge hissi veren is, kan lekeleri ve çete sembollerinin özenli işlemeleri ile doluydu. Zamanın yıpratıcı izlerini taşıyan paslanmış çatılı, yüksek, terk edilmiş binaların sonu neredeyse görünmüyordu. Birçoğu kırık olan pencereleri ile bu çatlak duvarlı tekinsiz binalar bilinenden daha fazlası olduğunu anlatmak ister gibiydi. Yavaş yürüdükçe kasvetli evlerin pencerelerinden birinin gizlice beni izlediği hissine kapıldım. Sırf bu düşünceden kurtulmak için bakışlarımı gökten indirerek daha hızlı yürümeye başladım.

Helbrig, coğrafi açıdan diğer krallıklar kadar verimli topraklara ya da zengin kaynaklara sahip olmadığından, kimsenin fethetmeye gerek görmediği bir bölgeydi. Bütün tarihi boyunca bir kez bile taç takan bir kralın yönetimi altında bulunmamıştı. Tarafsız ve kanunsuz bir bölge olması ile zamanla istenmeyenler ve halk tarafından kötü olarak damgalananların sığınağı olmuştu. Suç ve suçluların hüküm sürdüğü bu şehir en kirli ve karanlık düşüncelerin gerçekleştirildiği bir merkez haline gelmişti.

Geneli; katil, hırsız, kumarbaz ve düzenbazlardan oluşan sakinleri ile ahlak yozlaşmasının kol gezdiği şehirde, bedeli ödendiği sürece her işi yapacak biri bulunabilirdi. Burayı adeta bir cazibe merkezi haline getiren durum da tam olarak bu ahlaksızlıklar toplamından ibaretti. İçinizdeki vicdanı susturduktan sonra en karanlık dürtülerinize teslim olabilirsiniz. Tek yapmanız gereken doğru kişiyi bulmak, ödeme yapmak ve harekete geçmesi için emri vermekti...

Eşi benzeri bulunmayan eşyaların elinize geçmesi için kedi gibi çevik, eli çabuk bir hırsız ile makul bir fiyata anlaşma yapılması son derece yaygındı. Artık nefes almasını istemediğiniz bir kişinin nefesini kesmek için bir soğukkanlı bir katil sizi istediğiniz sona ulaştırabilirdi. Gözü dönmüş kumarbazlar ile parası ya da hayatı üzerine bir bahis oynayabilir, kazanmanın da en az kaybetmek kadar tüketici olduğu batakhanelerde hayatı her açıdan tüketebilirsiniz. Bunlara daha az kafa yormak ve direkt neticeye ulaşmak için bütün işleyişi tek başına idare edebilecek bir düzenbaz bulmayı da pek tabi tercih edebilirsiniz.

Hukuk ve düzen yoksunluğunun gölgesinde her an pusuya düşebilir, hayatım tehlikeye girebilirdi. Ama Helbrig'de yaşayan bir düzenbaz için bu durum oldukça doğaldı.Çaresizlik beni eskiden asla göze alamayacağım kadar tehlikeli bir işe süreklemişti. Sahip olduğum paranın buradan uzaklaşmama yeteceğini düşünüyordum. Ancak bütün birikimim gerekli tutarın yakınından dahi geçmiyordu.