🍷4. Bölüm🍷

107 6 0
                                    

İnsan sevmeli,
Senin gibi birini,
Kaygısız sevmeli.
Eksiğiyle,
Fazlasıyla,
Her şeye inat sevmeli.
İyi ki sevdim seni...🌙
_________________  

4.Bölüm...

O gittiğinde ise herşeyi yapıyorsun,boğazın ağrıyana kadar sigara içip uykusuz ve aç kalıyorsun..sonra kendine hatırlatmak zorunda kaldığın bir şey var; "Vücuduna uyguladığın hiçbir fiziksel acı kalbindekini unutmana yardımcı olmuyor..."

Olmuyordu!

Bir kere sevdi mi insan unutması zordu..!

Sanki daha az acı çekiyormuşum gibi daha çok kendime eziyet etmekten başka bir şey yapmıyordum. Gece mezarlıktan gelince yatağım yerine balkonda ki küçük koltuğumda uyuyup kalmışım. Üzerimde hala dünkü kıyafetim, saçlarım dağınıktı. Gecenin soğuğu bedenimi sarmıştı sabaha kadar. Tenim buz gibiydi. Yavaşca ayağa kalktığımda sendelemiştim. Yere düşmemek için balkon korkuluklarına tutundum.

Başım çatlıyordu. Genelde gece içipte sabahına baş ağrısı çeker insanlar oysa ben içmemiştim bile sadece bütün gece ağlamıştım...

Tam odama girmek için yönelecekken karşı balkonda Yağız'la göz göze geldim. Üzerinde hala dünkü siyah takım elbisesi vardı. Karşıdaki koltukta oturuyordu elinde bir bardak vardı sanırım içkiydi. İyide napıyordu balkonda bu saatte beni mi izlemişti?

Bu düşünce bile kalbimi harekete geçirmişti.

Heyecandan atan kalbimi dizginlemek oldukça zordu...

Saçmalıyordum!

O olamazdı! Gündüz vakti hayal görüyor olmalıydım.

Kısa süreliğine gözlerimi kapattım. Hayal görüyordum o orda yoktu.  Beynimin bana oynadığı acı bir oyundu sadece..!

Gözlerimi açtığımda boş bir balkon gördüm. Hayaldi işte! O yoktu. Açık balkon kapısından dolayı rüzgardan uçuşan bembeyaz perdelere dalıp gitmiştim. Bir yandan onun orda olmasını isterken bir yandan da bunun bir hayalden ibaret bir şey olduğunu bilmek acıtıyordu...

Hemde fazlasıyla

Bir an önce kendime gelmeliydim annem fark eder ise ne yazık ki benim için pekte iyi olmazdı.

Banyoya ilerledim güç bela. Üzerimde büyük bir ağırlık misali yorgun hissediyordum. Aynada ki yansımamla karşılaştığımda kendimden iğrendim. Saçım makyajım dağılmış, elbisem ise toz içerisindeydi.

Vasat durumdaydım!

Çok kötü görünüyordum. Hem ruhen hemde fiziken çökmüş durumdaydım. Göz pınarlarımdan arsızca dökülen yaşlara engel olamadım...

Daha fazla bu ruh halinde kalmak istemiyordum. Kısa bir duş aldıktan sonra siyah askılımla siyah şortumu giyip aşağı indim. Tek başıma kaldıkça düşünmekten kafayı yiyecek duruma geleceğimi bildiğimden böylesi daha iyiydi. En azından iyi rol yapabiliyordum. İnsanları iyi olduğuma inandırmaya çalışırken aynı zamanda kendimi de kandırıyordum! Bunun farkındaydım..

Aşağı indiğimde henüz daha erken olduğu için bizimkiler uyuyordu. Bunu fırsat bilip bende dışarı çıktım. Sabah yürüyüşü iyi olacaktı belki de...

Kulaklığımı takıp müzik listemde rastgele bir şarkı açtım.

Tamda ruh halime uygun bir şarkı çıkmıştı...

KORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin