Gelen mesaj Damladandı. Şöyle diyordu: 'dün Gamzeyi başka bi erkekle gördüğünü biliyorum. Eğer bunu tabi başta Ayaz olmak üzere birine söylersen bu senin sonun olur cici kız'. Noluyo ya. Yoksa Damla da mı Gamze gibi birisi. Ama bu nasıl olur. Hem bi dakika ya o nerden biliyor benim onları gördüğümü. Şimdi bunları Ayaza anlatsam bana inamıycak. Tabi Damla ve Gamze varken bana nasıl inansın ki. Bunu ona ıspatlamam lazım. Önce onun güvenini kazanmalıyım. Ama nasıl olacak bu. Yine beynimi binlerce düşünce esir almıştı. Bunlardan kurtulmanın tek yolu var: UYKU.
Bu sabah alarm çalmadan uyandım. Hemen bi duş aldım ve formalarımı giydim. Aşağıya indiğimde annem ve babam çoktan işe gitmişti. Yine her zamanki gibi birşeyler atıştırıp yola çıktım. Karşıdan karşıya geçerken Damlayı gördüm. Yanında da Ayaz vardı. Ayaz 'Eliiif günaydın gelsene' diye seslendi. Kalbim hızlandı. Ayaz beni yanına çağırdı. Hemen yanlarına gittim. Ben de günaydın dedim ve Ayazın olduğu taraftan yürümeye başladım. Damla bana çok kötü baktı. Tabi beni Ayazdan uzak tutmak için elinden geleni yapıcaktı. Ama pes etmek yoktu. Ayaz sonunda benim olucaktı.
Sınıfa girdiğimizde Damla benim yerime oturdu ve Ayazı yanına çağırdı. Ayaz tam onun yanına gidecekken nasıl oldu bilmiyorum ama 'bugün beraber oturalım mı' dedim. Ayaz şaşırmış bi şekilde yüzüme baktı. Sonra gülümseyerek 'olur' dedi. Damlaya seslendi ve 'ben bugün Elifle oturucam' dedi. Damla yine bana çok kötü bi bakış attı. Bişey demedı sadece kafasını salladı. Ayaz bana geldiğim yerle ilgili birşeyler soruyordu. Onunla konuşmak bana çok iyi geliyordu. O sırada sınıfa nöbetçi öğrenci geldi ve 'bugün Ahmet hoca yok dersiniz boş' dedi. Buna çok sevindim çünkü Ayazla daha çok konuşabilcektik. Arada arkama dönüyordum. Damla bize çok kötü bakıyordu. Ama ona aldırış etmeden Ayazla konuşmaya devam ediyordum.
Bi süre sonra Ayaz bana sevgilin var mı diye sordu. Hayır demedim. Kafamı hayır anlamında salladım. Ben de ona 'senin Gamzeyle nasıl gidiyo' dedim. 'Çok iyi. Onu çok seviyorum. Onun varlığı bana huzur veriyo'. dedi. Tabi benim kalbıme yine bi ağrı girdi. Canım ya hiç bireyden haberi yok. Nasıl da kandırmışlar çocuğu.
............
Biz sohbete o kadar dalmışız ki çalan zili bile duymamışız. Damla geldi yanımıza. Ayazı dışarı çağırdı. Kim bilir beni nasıl kötüliycekti. İçeri giriş zili çaldığında Ayaz ve Damla sınıfa geldi. Ayaz benim yanıma oturdu ama hiç konuşmadı. Damla kim bilir neler söyledi. Pislik. Ama benim adım da Elifse bunu sizin yanınıza bırakmam diye geçirdim içimden. Hoca geldi sonra. Derse başladı. Ama çok sıkıcıydı. Kafamı sıraya gömdüm ve okul bitişine kadar uyumuşum. Uyandığımda sınıfta kimse yoktu. Ne kadar kötüler uyandırma zahmetine bile girmemişler.
Çantamı alıp sınıftan çıktım. Eve giderken Damlaya Gamzeyi gördüm. Tartışıyolardı. Beni görmediler. Bi yere saklandım ve onları dinlemeye başladım. Gamze Damlaya 'sen o defteri nasıl kaybedersin o defter birinin eline geçerse başımıza neler gelir biliyor musun' diye bağırıyordu. Acaba ne defteriydi, ne yazıyordu o defterde. Çok merak etmiştim. Biraz daha konuştuktan sonra gittiler. Ben de yürümeye devam ettim. Eve geldiğimde direk odama çıktım üstümü değiştirdim. Gamzenin Damlaya söyledikleri geldi aklıma. Belki de o defteri bulursam Ayaza herşeyi ispat edebilirim. Ama nasıl bulucam ki.
Ben böyle düşünürken zil çaldı. Gelen babamdı. Her zamanki gibi yine yanına anahtarını almamıştı. Kapıyı açtım ve 'hoşgeldin babacım' dedim ve yanağına bir öpücük kondurdum. Tam idama çıkıcaktım ki babam 'Elif seninle biraz konuşabilir miyiz?' dedi. 'Tabi baba bi sorun yok dimi' dedim. 'Yok hayır sadece biraz konuşsak iyi olur dedi. Gerçekten çok merak etmiştim acaba ne konuşucaktı. İçeri geçtik, oturduk ve babam söze başladı:
-Buraya taşındığımızdan beri sende bi haller var. Bizden uzaklaştın. Önceden nerdeysen bilirdik. Ama şimdi acaba nerde diye merak ediyoruz. Daha okula başlayalı üç gün oldu ama ilk devamsızlıgını yapmışsın bile. Tabi biz bunu senden öğrenmedik. Neden?
-Babacım sizden uzaklaştığım falan yok. Sadece buraya alışamadım o kadar. Devamsızlık konusuna gelince de başım çok ağrıyordu. Ben de öğretmenden izin alıp eve geldim. Merak etmeyin diye de size söylemedim. Hepsi bu.
-Gerçekten hepsi bu dimi?
-Evet babcım hepsi bu şimdi odama çıkabilir miyim?
-Tamam kızım çık.
Tam odama çıkıcaktım ki annem geldi. Elif hemen gel masayı kurmama yardım et dedi. Of anne ya benim derdim başımdan aşkın senin dediğine bak. İstemeyerek tamam dedim.
Yemek yedikten sonra odama çıktım. Kulaklığımı taktım ve yatağına uzandım. Ayazı hayal ederken uyuyakalmışım. Uyandığında saat 12 olmuştu. Tabi ya alarmı kurmayı unutmuşum. Hemen formalarını giyip okula gittim. Okula gittiğimde Damla ve Ayaz yoktu. Tabi ya Ayaz bugün sevgilisine sürpriz yapıcaktı. Damla da defteri arıyordu kesin. Ama o defteri önece ben bulmalıydım....