Sabah erkenden kalktım. Zaten bütün gece heyecandan uyuyamamıştım. İrem hala uyuyordu. Onu uyandırdıktan sonra beraber aşağıya indik. Annem kahvaltıyı hazırlıyordu. Annemden bugün dışarı çıkmak için izin aldım. İzin verdi tabi. Annem kahvaltıyı hazırlarken üzerimizi değiştirmek için yukarı çıktık.
Üzerimizi giyindikten (medyada var) tekrar aşağı indik. Kahvaltı hazırdı. Hemen yiyip evden çıktık. Bi on on beş dakika yürüdükten sonra okula vardık. Olması gerektiği gibi tabiki kapılar kapalıydı. Bekçi Mehmet amcaya da unutmamak lazım tabi. İremle kafa kafaya verip düşünmeye başladık.
Sonunda aklıma kapıdan tırmaktan başka bişey gelmedi. İremi ikna etmek için baya dil döktüm. Benden çok korkuyordu. Sanki ne olucaksa. Bu okulda okuyan ben değil oydu sanki. Nolucak dedim birinin başı yanıcaksa benimki yanıcak dedim. Sana bişey olmaz gel hadi dedim. Tamam dedi sonunda, ikna oldu.
Arka tarafa gittik. Mehmet amca ön kapının yanındaki kulübede duruyordu. Arada bi arkaları geziniyordu. O yüzden dikkatli olmamız lazımdı. Sonunda bahçeye girebildik. Mehmet amca bahçede dolaşıyordu.
Hemen koşa koşa okuldan tarafa gittik. Açık pencere arıyoduk. Kapılar kilitliydi çünkü. Sonunda bi tane bulduk. Hemen içeri girdik. Önce İreme azıcık okulu gezdirdim. O ilk katı ben de ikinci katı aramaya başladım. Nasıl bişey aradığımızı nereye bakıcağımızı bilmiyorduk.
Of of nasıl bulucaz ki o defteri. Ama el mahkum yapıcak bişey yok. Tüm sınıfları lavaboları hizmetli odalarını aradık. Ama yok işte yok! Bütün katı aradım. Sonra İrem geldi o da bulamamış tabi. Son çare en üst kat kaldı. Orda sadece 5 tane sınıf vardı. Onun dışında bir lavabo ve öğrenci dolapları vardı.
İremle beraber üst kata çıktık. Her yeri aradık. Ama yok. Hiç bir yerde yok. Nerde lan bu defter. Yer yarıldı da yerin dibine mi girdi. Of ya tüm umudum yıkıldı resmen.
İrem çıkalım artık dedi. Yapıcak başka bişey yoktu. Arka bahçeye çıktık tekrar. Mehmet amca kulübede oturuyordu. Tekrar geldiğimiz yerden tırmandık ve dışarı çıktık. Ne yapıcağimı bilmiyordum. Sanırım Ayaza hiç bir zaman kavuşamıycaktım. Zaten benden nefret de ediyor.
İrem benim kafam biraz dağılsın diye bana buraları gezdirir misin? dedi. Olur tabi dedim. Evimize yakın birkaç güzel yer vardı. Akşama kadar İremle oralı gezdik. En sonunda bi lokantada yemek yedik ve eve gittik. Çok yorulmuştuk. Yarın okul vardı. Erkenden uyuyakalmışız.
Sabah çalan alarmın sesiyle uyandım. İremi uyandırdım. Üzerimizi değiştirdik birşeyler atıştırdık ve yola çıktık. Okula gidincve direk müdürün odasına girdik ve:
-Hocam bu arkadaşım İrem. Bursadan. Beni ziyarete geldi ve iki hafta bizde kalıcak. Derslerinden geri kalmaması için iki hafta okulumuzda misafir öğrenci olabilir mi?
Dedim. Müdürümüz çok iyiydi. Anlayışla karşıladı ve:
-Tabi ki. Uslu durmanız şarıyla olabilir dedi.
-Merak etmeyin hocam dedim ve gülümsedim.
İrem de teşekkür etti ve odadan çıktık. Sınıfa gittiğimizde Ayaz çoktan gelmişti. Ama Damla yoktu. Hayret çocuğun başını nasıl oldu da bıraktılar. Neyse. Ayazdan özür dilemek için yanına gittim. Benim yanına gittiğini görünce bana sert bi bakış attı ve sınıftan çıktı.
Biz de arkaya geçtik ve oturduk. Bi on dakika sonra Ayaz tekrar geldi. Arkasından da Damla. Uyuz ne olacak -_- Sonra hoca geldi. Yoklamayı aldıktan sonra İremi sordu onu tanıttıktan sonra yerime oturduk. Sınıftaki herkes bize bakıyordu. Hepsine ne var hiç mi insan görmediniz dermiş gibi baktım tek tek. Önlerine döndüler.
Sıkıcı bi 4 dersin ardından sonra sonunda öğle arası. İremle beraber yemek yemeye gittik. Bizden sonra Ayazla Damla da bizim gittiğimiz yere geldiler. Ayaz çok mutlu görünüyordu. Onun mutlu oluğunu bilmek beni rahtlatıyoru. En azından o mutlu diyordum kendi kendime. Ve böyle teselli oluyordum.
Yemek yedikten sonra okula gittik. Ders matematikti ve hoca quiz yapıcağını söyledi. Aha sıçtım. Bu ne böyle ya daha ilk haftalrdayız ne quizi. Bütün sınıf resmen hocaya sövüyordu. Allahtan İremin matematik dahil tüm dersleri iyiydi de bana yardım etti ve soruları yaptım.
Diğer ders de matematikti. Hoca önceki ders yaptığı minik sınavı okudu. 90 almışım. İremin sayesinde tabiki. Ayrıca sinıftaki en yüksek nottu.
Son iki dersimiz boştu. Müdür bey eve gidebilirsiniz dedi. Biz de İremle eve gidip üzerimizi de değiştirdik ve alışverişe çıktık. Bay gezip birşeyler aldıktan sonra eve geldik. Annemle babam daha gelmemişti. Biz de odama çıktık ve aldıklarımızı tekrar denedik ve fotoğraf çektik :D
Sonra annem geldi. Bizi çağırdı ve yemek yaparken ona yardım etmemizi istedi. Yemekleri yaptık, masayı hazırladık. Sonra babam geldi. Yemeğimizi yedikten sonra biz yukarı çıktık. Canımız çok sıkıldı ve film izledik. Hem de iki tane :D