Fırçamla tuvalime birkaç vuruş daha yaptım. Boyaların tuvalle buluştuğu anda çıkardığı o mükemmel izdihamla vücudumun rahatlamasına izin verdim.
Gözlerimi kısarak bir süre çizdiğim şeyi inceledim. Birbirinden bağımsız çizgiler tuvalin uçlarına ulaşıyor, zihnimin bir yansıması gibi duruyordu.
Tuhaf ve bağımsız.
Yeterince incelediğimi fark ettikten sonra fırçamı paletimin üzerinde gezdirdim. Kahverengiyle karışık sarı renginin üzerinde durdum. Fırçamın boyayla tam olarak bütünleşmesini sağladım.
Yavaşça fırçayı tuvalin üzerine değdirdim. Ardından bir yuvarlak çizdim. Dairesel hareketlerle bu yuvarlağı daha da büyüttüm. Ta ki, çizgilere ulaşana kadar.
Çizgilerime değdiğinde durdum. Çizgiler benim düşüncelerimi temsil ediyordu. Yuvarlak ise duygularımı.
Başta var olmayan duygularım zamanla büyüdü, ardından düşüncelerime karıştı.Engelleyemedim. Duygularımın düşüncelerime karışmasını engelleyemedim. Beni sersemleştirmesine izin verdim. Çünkü öyle şeyler ki duygular, sizi mahvediyor. Sizi ele geçiriyor. Bu durum karşısında hiçbir şey yapamıyor, sadece uzaktan izleyebiliyorsunuz.
Bu hikâyede de benim günden güne büyüyen yuvarlağıma şahit olacaksınız.
Çizgilerimin kaybolmasına tanıklık edeceksiniz.
Beraber kaybolacağız, beraber birisi olacağız.
Ancak şu anda yuvarlağın sahibi gizli.
Başta benim bile anlayamadığım sahibi siz kendiniz bulacaksınız.Bütün çizgileri birbirine bağlayacak, köprü görevi kazandıracak, o köprü ile yuvarlağıma gireceksiniz.
En büyük mutluluklarımı, pişmanlıklarımı, heyecanlarımı hissedeceksiniz.
Ancak bu süre zaafında dikkatli olun. Tuvalim ince, eğer tuval çok fazla boyaya maruz kalıp ıslanırsa delinebilir.
Bu da beni kaybetmeniz anlamına geliyor. O yüzden acele edin.
Hep beraber yuvarlağımın en dibine inerek, her şeyi tekrar yaşayalım.
En baştan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
there you are | nomin✔️
Fiksi PenggemarHep beraber yuvarlağımın en dibine inerek, her şeyi tekrar yaşayalım. En baştan.