4

20 4 3
                                    

Alnıma tıp tıp düşen damlalarla aniden irkildim. Gecenin aksine hava soğuk ve yağmurluydu. Biraz durup kendimi dinledim acım  azıcık da olsa dinmişti. Kalkmam için yeterli enerjimde olduğuna göre daha fazla ıslanmanın bir yararı olmayacaktı. "her tarafım ağrıyor lan" deyip ufak ufak sırıttım. "Yardım edeyim mi?" Kafamı kaldırdım  uzun kumral saçları bal rengini andıran kısık  gözlerini perdelemiş gülümseyen sempatik bir yüz bana doğru bakıp esmer tenli güçlü kolunu uzatmıştı. "Filmlerdeki gibi ama senin kız olman gerekmez miydi ? " deyiverdim.  Karşılıklı gülüşmeye başladık. "E artık kaldırayım mı?" "olur"  Kalkmama yardım ettikten sonra hızla karşımıza çıkan ilk binanın balkonun altına sığındık. İkimizde sırılsıklamdık ama gülüyordu garip bir çocuktu yakışıklı zengin züppelere benziyordu yanımdaki pencereye dönüp bir de kendime baktım. Morarmış şişik bir burun pıhtılaşmış kanla kapanmış çiziklerle dolu bir alın sağ tarafı patlamış bir dudak soluk beyaz bir ten koyu kahve iri göz ve dalgalı sarımtırak saçlarım. "Yakışıklısın kıyaslamayı kes artık." "Kimsin?" "Soru mu bu kahramanınım işte" kahkaha atıyordu. İstemsizce gülesim gelmişti ama ciddiyetimi bozmamalıydım. "Ben Oğuz" "Yağız" "21 yaşındayım" gözlerimi kısarak baktım amacı neydi neden benimle tanışmak istiyordu? "Sadece tanışmak istemiştim" "Yağız Kara 19 yaşındayım yaşıyorum sen?" Bana bakarak tekrar kahkaha attı garip bir çocuktu gerçekten garip hayır kız olsam yanaşmaya çalıştığını düşünecektim bu fikir beni de güldürmüştü. "Neden kavga ettin" "Sen anlamazsın" "anlamadım ?" "anlamayacağını söylemiştim " gülme sırası bendeydi soğuktu ama iyiydi. "Para davası" "nasıl yani  sokak hırsızlarıyla mı kavga ettin?" Hayatımda ilk defa böyle bir kahkaha atmıştım öyleki bütün yaralarım sızlamıştı. Tabi o buna bi anlam verememiş saçma saçma bakıyordu. "Sokak hırsızı olan benim Oğuz" " Nasıl yani?" "Geçimimi hırsızlık yaparak sağlıyorum" kısık gözlerini açmaya çabalayarak beni süzdü şaşırmıştı çünkü temiz giyimliydim  bakımlıydım "Neden öyle bakıyorsun hayatında bakımlı bir hırsız görmedin mi hiç?" "Olum sen salak mısın?" "Hayır" "Lan geçimimi hırsızlıkla sağlıyorum ne demek?" "Korktuysan korkmanı gerektirecek birşey yok bana yardım eden insanlara zarar vermem hırsızlık yapmamın sebebi mideme birşeyler gönderebilmek." "Sen salaksın kalk yürü" " Bana yardım etmen hakaret edebileceğin anlamına gelmiyor." "Tamam özür dilerim" cebinden iki yüzlük çıkarıp uzattı. Sinirlenmiştim "Ben dilenci değilim" diye çıkışınca yine kahkaha atmaya başladı sonra bir anda ciddileşip bana döndü."Keşke hırsız olacağına dilenci olsaydın" cebinden kağıt çıkarıp birşeyler karaladı iki yüzlükle beraber elime tutuşturup gitti.
Söylediğinde çok haklıydı dilencilikten daha beterdi yaptığım. Ama dilenci ithamında bulununca neden gurur meselesi yapıp sinirlenmiştim ki? Parayla beraber elime tutuşturduğu kağıdı açtım "05.......53 Oğuz bir arkadaşa ihtiyacın olursa" Kimdi bu çocuk bana karşı neden iyiydi?

Sessizlik döngüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin