29

2.1K 181 83
                                    

▫▫

arkadaşlar ben önceden Yifan'ı kullanmıştım tamamen unutmuşum. Kusura bakmayın yaa. Son bölümlerde ki Yifan'ı Suho olarak değiştirdim.

İyi okumalar..

Baekhyun, zilin çalması ile kumandayı Suho'nun kucağına atıp kapıya bakmak için ayaklandı.

Kapıyı açtığında koskocaman bir çiçek buketi duruyordu karşısında "Byun Baekhyun?"

"Buyrun benim."

"Bunlar size efendim." Teslimatçı, buketi kendisine doğru uzattığında şaşkın bir şekilde uzanıp buketi kucakladı. Çiçeğin büyüklüğü gövdesini kaplamıştı.

"Teşekkür ederim." Teslimatçıya teşekkür edip kapıyı kapattığı sırada dudakları kendiliğinden büzülmüştü.

"Kimden?"

"Bilmem"

"Kart yok mu?" Suho'nun sorusu üzerine kartı fark etmişti Baekhyun. Çiçeklerin sap kısmına yapıştırılmış kartı çıkarıp özenle açtı.

"Adınla uyandım bu sabah."

                                                P.C

"Söylemiştim." Suho, Baekhyun'un arkasından uzanıp notu okuduğunda gülümseyerek uzaklaşıp eski yerine oturdu. "Seni tekrar gördüğünde neyi kaybettiğini hatırlayacağını söylemiştim."

Baekhyun önemsiz bir ayrıntıymış gibi kartı çiçeklerin arasına tıkıştırıp, buketi sehpanın üzerine koyduktan sonra, telefonunu alıp Suho'nun yanına oturdu.

Baekhyun: ???

Park Chanyeol: çiçekleri almışsın :)

Baekhyun: anlaşılan her iş başvurusu yapana çiçek gönderiyorsunuz.

Park Chanyeol: öyle değil Baekhyun. Sen özelsin.

Baekhyun: ben mi? Özel??? Ciddi misin sen? Hani paçozdum? Hani sana layık değildim?

Park Chanyeol: çocuktuk Baekhyun. Yaptıklarım bir hataydı.

Baekhyun: 18 yaşındaydık. Sevmek için hissetmek için yeterli bir yaş aslında. Çocuk değildik biz. Sen şımarıktın.

Park Chanyeol: haklısın ama izin ver. Geleyim yüz yüze konuşalım. Belki gönlünü almayı başarırım.

Baekhyun, Chanyeol'un mesajına sıkıntı ile iç çekip öne doğru uzandı hafifçe. O sırada Suho kendisine doğru eğildiği için Baekhyun fark etmeden ona çarpıp Suho'nun elinde ki kahveyi ikisininde kıyafetlerine boca etmişti.

Baekhyun şaşkınlıkla kahve olan tişörtüne ve pantolonuna bakarken, Suho kahveli tişörtünü çıkarıp tv ünitesinin önüne attı.

"Ne yaptın dostum?"

"Ağzımın içine girmiştin Suho."

"Sadece ne yazdığını merak etmiştim."

"Of ben duşa giriyorum." Baekhyun, kirli kıyafetlerinden kurtulmak için ayağı kalkıp banyoya gittiğinde, sehpanın üzerinde unuttuğu telefonuna başka bir mesaj daha gelmişti.

Park Chanyeol: evine yakın bir yerdeyim birazdan orada olacağım.

10 dakika sonra

Suho bugün kapının ikinci kez çalması ile birkez daha izlediği diziye ara verip kapıyı açmak için ayağı kalktı. Halen daha üstünde bir tişört ya da her hangi bir şey yoktu.

O sırada Baekhyun bornozlu bir şekilde odaya girip Suho'nun kapıyı açtığı kişiye baktı.

"Chanyeol?"

Chanyeol şaşkın bir şekilde gözlerini iki adamın üzerinde gezdirirken en sonunda gözlerini Baekhyun'un üzerine dikti. Yüzü sert bir ifade almış elleri bükülerek yumruk haline bürünmüştü.

"B-ben yanlış bir zamanda geldim galiba."

▫▫▫❇

Çok klişe ama tatlı yaaaa :)))

Neyse Sadist'e de bakalım arkadaşlar lütfen.

LOLLİPOP(ChanBaek) TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin