40 Final

2K 155 54
                                    

Tükenmiş bir şekilde eve girip, evin anahtarını her hangi bir köşeye fırlattı. Adımları oturma odasında son bulduğunda kendini koltuğuna atıp başını koltuğun başına yasladı.

O kadar bitkindi ki sanki bendenini günler süren bir güreş müsabakasından çekip almış gibi hissediyordu.

Sol tarafına çöken ağırlıksa 7 yıl öncesinden bile daha çok hissettiriyordu kendini.

'Chanyeol bütün bunları hak etti mi?' diye düşündü biran. 'Evet haketti' diye cevapladı yine kendi kendine. Fakat bu düşünceleri gerçek düşünceleri mi yoksa sadece kendini mi avutuyordu emin olamadı bir türlü.

Gömleğinin üstten bir kaç düğmesini açıp, çoraplarını da çıkardıktan sonra ağır aksak bedenini, yattığı yerden kaldırdı. Adımları onu buz dolabına yönlendirmişti. Kafayı dağıtmak için bir şeylere ihtiyacı vardı.

'Neden Suho'nun gelmesine izin vermedim ki? Yanlızda içilmiyor bu meret' diye mırıldandı buz dolabının kapısını açtığı sırada.

Soju şişelerinin birkaç tanesini parmaklarının arasına alıp çıplak ayaklarının parkelerde çıkardığı ses eşliğinde kendini tekrar koltuğa attı.

İki şişenin ardından gözlerinin altı kızarmış yanaklarıda onlara eşlik ederek al al olmuştu. Henüz sarhoş olmadığına emindi çünkü halen daha Chanyeol'un çaresiz görüntüsü aklında dolanıyordu. Ama yüzünün yanmaya başlamasının anlamını iyi biliyordu, birazdan sarhoş olup sızıp kalacaktı. 'Sızıp kaldığım her gece seni unutacağım Chanyeol' dedi.

Gözleri bir an televizyonun siyah ekranında ki görüntüsüne takıldı. Dağılmış görünüyordu. Chanyeol onu böyle dağıtıyor, bitiriyor, tüketiyordu işte. "İyi yaptım" deyiverdi birden. "Neden beni dağıtan bir adamla birlikte olmak isteyeyim ki?" Sonra ağlamaya başladı tekrar. Düşündükleri ile söyledikleri kesinlikle bir değildi. Gözyaşlarının sebebide buydu. Biliyordu, onsuz hayatına devam etse bile asla tam olamayacağını biliyordu.

Üçüncü şişeyi de midesine yuvarladığında kapının tıklatıldığını duyup yerinden hafifçe doğruldu. Muhtemelen Suho'ydu. Bu yüzden umursamamaya karar vererek sırtını tekrar koltuğa yasladı.

Fakat onun aksine Suho'nun durmaya niyeti yok gibiydi. "Sikeyim seni" ayağı kalkıp yalpalayan adımlarla kapıya doğru yürümeye başladı. Kapının önüne geldiğinde birkaç yüz defa düşme riski atlatmıştı. Bu süreçte Suho biran olsun kapıyı çalmaktan vazgeçmemişti.

"Geldim oruspu çocuğu" diye bağırdı kapıyı açtığı sırada.  Fakat kapıyı açtığında sandığının tam aksine buraya geleceğini asla düşünmediği başka biri vardı.

"Senin ne işin var burada" diye sordu. Karşısında ki kişi cevap vermek yerine öylece gözlerinin içine bakıyordu. Biran içinin burkulduğunu hissetti Baekhyun. 'Çok ağlamış' dedi içinden. Sahiden bu kadar değer veriyor muydu ki Baekhyun'a Chanyeol?

"K-konuşmamız lazım" dedi Chanyeol. Tekrar ağlamaya başlamıştı.

"Üzgünüm seninle görüşmek istemiyorum" Baekhyun kapıyı kapatacakken, Chanyeol ayağını araya koyup kapıyı iterek içeri girdi. İki elini birden Baekhyun'un göğsüne koyup onu iterek kapının karşısında duran duvara yasladı. "Buraya niye geldim biliyor musun?"
Chanyeol fısıldadı bu sırada burnunu küçüğün saçlarının arasına daldırıp kokusunu ciğerlerine ciğerlerine çekmeye başladı. Baekhyun konuşmadı fakat bir cevap beklediği için kafasını kaldırıp Chanyeol'un gözlerinin içine bakmaya başladı. "Seni o kadar çok seviyorum ki Baekhyun, ne 7 yıl önce olanlar nede bu gece olanlar umurumda değil. Buraya gelmeden önce çok düşündüm bunu hak ettim mi diye ya da sen benim sevgimi gerçekten hak ediyor musun diye çok düşündüm. Her ikisine de cevabım ne oldu biliyor musun?" Chanyeol sorduğunda Baekhyun gözünden düşen damlaları hissediyordu. Hissediyordu ve onları silmek için parmaklarını yukarı kaldıracak mecali bile yoktu. Bu sebeple öylece yüzünden aşağı akmalarına izin verdi ve Chanyeol'e cevaben başını sağa sola salladı.

"Her ikisine de cevabım evetti. Düşündüm ki sana değer, bize değer Baekhyun. Seni o kadar çok seviyorum ki bu gece beni yüzüstü bırakmanı bile affediyorum. Ve bir şeyden daha eminim, sende beni en az benim seni sevdiğim kadar çok seviyorsun. Öyle değil mi?" Chanyeol tekrar bir soru yönelttiğinde Baekhyun bu sefer başını aşağı yukarı salladı. Kelimeler dudaklarından çıkmıyordu bir türlü.

Fakat bu şekilde cevap vermesi bile Chanyeol'e yetmişti. Gülümseyerek kısa olana doğru biraz daha yaklaştı. "O zaman bu saçma sapan iddiaya bir son verelim mi?" Baekhyun bir kez daha başını salladı. Artık her şey son bulsun istiyordu. Mutlu olmak istiyordu. Bunun için 7 yıl geçmişti zaten. Yeterince uzun bir zaman değil miydi?

"Peki seni şimdi öpebilir miyim?"

Bu sefer ona cevap vermeden dudaklarıyla Chanyeol'un dudaklarını örttü Baekhyun. Artık ondan kaçmasına gerek kalmadığı için mutluydu. Kalbinin sevinçten patlayacağını hissediyordu hatta.

Chanyeol dudaklarını ayırıp cebinde ki yüzüğü Baekhyun'un parmağı ile buluşturdu. Daha sonra onu kucağına alıp onunla birlikte az önce Baekhyun'un kalktığı koltuğa oturdu. Cebinden çıkarıp paketini açtığı lolipopun tekini Baekhyun'un dudaklarının arasına koyarken diğerinide kendi ağzına koydu.

"Eee ne izliyoruz kocacım?" diye sordu lolipopunun el verdiğince. Baekhyun gülümseyerek başını Chanyeol'un boynuna gömüp yüzüne baktı. "Ben seni izleyeceğim." dedi utangaç bir şekilde. Chanyeol gülümseyerek gözlerinin içine bakıyordu. "Bir iddiaya var mısın?" diye sordu uzun olan neşeyle.

Baekhyun ağzında ki lolipopu çıkarıp sinirle Chanyeol'e döndü "tanrım yine ne iddiası?" Küçük olan, yumruklarını Chanyeol'un göğsüne göğsüne indirmeye başladığında Chanyeol onun ellerini tutup her ikisinide öptü.

"Sadece şaka yaptım. Ömrüm boyunca hiç kimse ile bir daha iddiaya girmeyeceğim."

"Sanırım bende" dedi Baekhyun. Birkez daha gülümseyerek Chanyeol'un boynuna sokulmuştu.

"Ama iddiaya varım yatakta benden daha iyisi yoktur." Chanyeol kendi söylediği şeye kahkahalarla gülerken Baekhyun da onun bulaşıcı kahkahası sayesinde kahkaha atmaya başlamıştı.

"Hey bunu denemeden bilemeyiz."

"O zaman" Chanyeol zaten kucağında ki adamı biraz daha kendine çekip yatak odasına gitmek için ayağı kalktığında Baekhyun kahkaha atmayı bırakamıyordu.

Eh kesinlikle hayal ettiği gece bu şekilde değildi. Ama iddiasına vardı ki bu gece tüm hayal ettiği gecelerden çok çok daha güzeldi. Ve lanet olası lolipopu neden çıkarmıştı ki ağzından? 

Ne var?

İlk gecelerinde güzel bir lolipop fantazisinin kime ne zararı vardı ki?

LOLLİPOP(ChanBaek) TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin