Baekhyun.
Sen çok güzelsin ya
Niye bu kadar güzelsin
Sana da günaydın Sehunnie
Derdin ne bakalım?
Hadi söyle ne istiyosan
Seni istiyorum Baekhyun
Ne?
Çabuk gel diyorum, kafe çok kalabalık
Tamam geliyorum
Düşünceli hallerimin en güzelini yaşarken kafeye giriş yaptım ve gözlerim, kafamda endamın yeter şarkısının çalmasına sebebiyet veren Oh Sehun'u buldu. Aramızda ne var bilmiyordum, adını da koyamıyordum fakat eğer bir hikayemiz olacaksa bunun inişli çıkışlı olmasındansa kalbi yormayan türden olmasını dilerdim. En ufak pürüzler benim hevesimi kaçırmaya yetiyordu çünkü.
Tezgahın arkasına geçtikten sonra kabanımı çıkartıp arka odaya astım. Ardından bana parlayan gözlerle bakan Sehun'a yürüdüm.
Sıcak kolları bedenimi buldu ve kulağıma sessizce fısıldadı, "Üşümüşsün,"
"Üşüdüm," diyip kafamı ona kaldırıp gülümsedim.
Beni tekrar göğsüne bastırıp saçlarımı karıştırdı ve ben bir kez daha emin oldum.
Hissettiklerim arkadaşlık duygusu adı altına sığmayacak cinstendi ve bu göğsün çok daha derinini istiyordum.
"Sana kahve yaptım."
Kafenin söylediği gibi kalabalık olmadığını, hatta yalnızca bir kişi olduğunu farkettim ama sessizce kafamı sallayarak yanından yürüdüm.
Gülüp eğleniyor, sohbet ediyorduk. Sehun bana bir buluşmadan bekleyebileceğim her şeyi veriyordu.
Aslında her konuda istediğim tutumlar içerisindeydi. Arada sırada bu mükemmelliği kazanmak için ne yaptım diye soruyordum kendime.
Doğru ya, henüz tam kazanmış sayılmazdım.
Yine de yüzümdeki gülümsemeyi söndürmeden ona baktım. Ben konuştukça o güldü, o güldükçe ben güldüm ve hafızamın unutamayacağım anılar kısmını esir almaya devam etti.