Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yeniden yazılmıştır✨
3.Bölüm: "Hayran."
Saatler birbirini kovalarken günümü hiç ederek Neda'ya olanları anlatmış ve karşılığında bu çocuk Los Angeles'ta oturuyorsa nasıl Türkçe konuşabiliyor sorusunu almıştım. Tamam belki Çağın gibiydi Türk olabilirdi o da ama öyleyse neden adı Alan'dı? Gözümden kaçan bu detayı sonra da düşünebilirdim. Bıkkınlıkla sola dönüp yatağımda biraz daha yayılırken tavanla bakışmaya devam ediyordum. Uykum gelmiyordu çünkü gereksiz şeylere kafayı takan, çözene kadar rahat edemeyen birisiydim.
Kendi kendime göz devirip komodine uzanıp telefonumu elime aldım. Madem uykum yoktu o zaman uykum gelene kadar sosyal medyada dolanabilirdim. Buna gülümseyip internetimi açtım ama açmamla üst üste gelen mesajlarla düşüncelerim çoktan havada asılı kalmıştı.
alancbowie: Çağın
alancbowie: Yani Çağıl demek istedim
alancbowie: Evet Çağın değil Çağıl demek istedim tabii ki
Kıvranışına istemsizce güldüm, komikti ve ben bu yüzden daha da meraklanmıştım. Aslında belki biraz da konuyu nereye bağlayacağını merak etmişte olabilirdim.
alancbowie: Muhtemelen Türkiye saatiyle orada gecedir ve uyuyorsundur ama Çağın'la konuştum bana daha önce bir ikizi olduğundan bahsetmemişti. Her neyse bunu sabah konuşuruz
alancbowie: İyi geceler Çağıl.
çağıladal: İyi geceler
alancbowie: Uyumamışsın orada saat gece iki falan olmalıydı
çağıladal: Öyle zaten ama istersen yazmayayım?
alancbowie: Yazabilirsin ben alışkınım kızların bana yazmasına xd
