Bölüm 8

847 73 18
                                    

Bölüm geç geldi biliyorum. Ama bu aralar cidden yazamıyorum. Tek kelime :Okul :(:(:(:(

"Onunla ne yapmayı planlıyorsun?! "

Ne yani onu vuracağımı falan mı sanıyordu. Ya benimsin ya toprağın falan. Kıkırdadım. Ama Ethan hala ben deliymişim gibi bana bakıyordu. Tek kelime etmeden odasındaki pencerenin yanına gittim. Yakında bina yoktu. Ben de silahı yere doğrultarak ateş ettim. İpli kurşun uçarak yere saplandı.

"Calina, yine mi?! "

"Ethan... Sadece son bir kez. Lütfen, kimseye söyleme. Yalvarırım. "Gözlerini yere dikti ve bir süre sonra

"Tamam. "

"Ciddi misin? "

"Evet ciddiyim. Sadece tek bir şartım var."

"Ahh! Peki, nedir? "

"Seninle geliyorum. "

"Ben... Kabul! Hadi oyalanma o zaman. "arkamdan gülümsediğini görür gibiydim. Onu beklemeden tutacak ile aşağı sallandım. Ayaklarımı yere bastım, Ethan da hemen arkamdan gelmişti.

"Peki. Bu akşam için özel bir planın var mı? "diye sordu.

"Kafama eseni yapmak. "

"Haha! Emin misin?"

"Nooldu? Korktun mu? "

"Gidelim. "

Caddede sanki bir sürü insan kafası akıyormuş gibi görünüyordu. Işıklar insanın gözlerini alacak şekilde parlaktı. Dükkanlar, arabalar, 5 saniyede bir omzunuza çarpıp geçen insanlar ve arkasından gelen silik pardonlar... Yine de dışarıyı seviyorum. Yani SHIELD merkez üssüne kıyasla çok daha içten ve maceralı olduğu kesindi.

"Yani sen de oldukça uzun zamandır uyuyorsun. Nasıl bu kadar çabuk uyum sağlayabildin? "

"Pek sayılmaz. Yani rüyada yaşadığımı söylemiştim. Ve oldukça gerçekçiydi. Pekiii sen... Gitmemi isterken ciddi miydin? "

"Şey, rüyanda bir şeyler yiyebiliyor muydun? Waffle yiyelim mı? " Ethan iç geçirdi ve

"Hayır tatlarını bilmiyorum. "

"Gel o zaman. "dedim ve elinden tutarak onu dükkana soktum.

"Muzlu, vanilyalı, fındıklı ve çikolata soslu bir Waffle lütfen. " dedim ve adam tek kelime etmeden isteklerimi tırtıklı kurabiye üzerine hazırlarken ben de çaktırmadan Ethan'ı izliyordum. Sonra aniden kafasını çevirdi ve gözlerini gözlerime dikti. Sırıtarak

"Bir sorun mu var? "muhtemelen kulaklarıma kadar kızarmıştım.

"Şey... Yok tabii. Ne olabilir ki?! Yani yok. Yok. " Uff! Çok paniklemiştim. Normal şartlar altında asla olmazdı. Ama şuan gerçekten gergindim.

"Peki. Madem sorun yok şu Waffle'ı almaya ne dersin? "Karşımdaki adama baktım. Suratında bıkkın bir ifade ile tabağı bana uzatıyordu.

"Afedersiniz. "dedim gülümseyerek ve tabağı elinden aldım ve Ethan'a dönerek

"Hayatında tadıp tadacağın en lezzetli tatlıyı yiyeceksin. "

"Sen öyle diyorsan. "dedi ve arka taraftaki koltuklara karşılıklı oturduk. Ethan çatalıyla bir parça waffle kopardı ve ağzına attı. Aniden gözleri büyüdü ve iştahla wafflea yumuldu.

"Hey bana da bırak! "diye isyan ettim. Yüzüme baktı ve eline biraz çikolata sosu sürüp burnuma değdirdi.

"Ha ha ha! "diyerek lavaboya gittim. Suyu açtım ve burnumu temizlemeye başladım. O sırada aynaya baktığımda anlamsızca sırıttığımı gördüm. Burnumun ucunda sos olduğu için mi? Hiç sanmıyorum. Kendi kendime gelin güvey olduğum için mi?... Muhtemelen. Yani SHİELD'da ya da dışarıda bir sürü güzel kız ve kahraman var. O da çağın Kaptanı sayılır. Yani bana bakması... Düşük ihtimal. Dürtülerimi zihnimin derinliklerine ittirerek masaya geri döndüm.

"Tuvalete düştün sandım. "dedi gülerek.

"Ha ha. Çok komiksin. "

"Biliyorum. "

Romanoff's DaughterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin