Bölüm 3

1.4K 102 18
                                    

Böylelikle Amazon doğdu. Tabii benim açımdan. Çünkü kimse Amazon adındaki yeşil renkli bir kız tarafından kurtarıldığını söyleyen ufak bir kıza inanmamıştı. Nick dışında kimse. En kısa zamanda beni iğneledi.

" Geçen akşam bir yangın çıkmış ve yangında kalan bir kızı yeşil renkli bir kız kurtarmış. Ne kadar ilginç öyle değil mi? "

"I-hı çok tuhaf. Kızın kimliğini belirleyebildiniz mi bari? "

"Hayır ancak bana sorarsan yeşil renk oldukça iyi bir başlangıç. "

"Ancak sayısız ihtimal var hâlâ. Bunları nasıl azaltmayı düşünüyorsun? "

"Neden bu kadar çok ilgileniyorsun?"

"Konuyu açan sensin. "

Aramızdaki bu konuşma Nick'in benden şüphelendiğinin ilk kanıtıydı. Bu yüzden sonraki 1 ay boyunca hiç kaçmadım. Ancak aradan geçen sürenin yeterli olduğu kanaatine vardıktan sonra yine kaçtım. O akşam problemsiz geçmişti ancak ertesi sabah gözlerimi açtığımda Nick karşımda gözünü bana dikmiş bakıyordu.

"Nick ne işin var burada?! "

"Asıl senin ne işin var dışarıda??!! "

"Ne! Neden bahsediyorsun? "

"Haha! Calina, gerçekten en iyi ajanlarımdan birisin. Çok iyi yalan söylüyorsun. Eğer elimde bu olmasaydı sana inanırdım. "dedi ve elindeki aleti gösterdi. Kırmızı bir nokta yanıp sönüyordu. Devam etti.

"O yeşil kız sendin. Ancak emin olmak için yemeğinin içine ufak bir yer belirleme aleti yerleştirdim. "

"Offff!! Buradan çok sıkıldım anlıyor musun?!! Her gün aynı yerleri görmekten, aynı insanlarla görüşmekten. Neden dışarı çıkamıyorum?! Bu kadar gücü neden dört duvar arasında heba ediyorsun?! Beni gerçekten burada tutabiliceğini düşünüyor musun? "

"Hayır. Hayır Calina kendi isteğin olmadan seni burada tutamazdım. Bak, çok güçlüsün. Ya bu güç kontrolden çıkarsa. Ya çok fazla sinirlenirsen. Neler olabileceğini bir düşün. Gücün benim sorumluluğumda ve ben dışarı çıkmamanı istiyorum. "

"Bekle bi dakika. Benim gücüm senin sorumluluğunda öyle mi? Bak bakalım sorumluluğundaki güç neler yapabiliyor?! "dedim. Odanın içine yıldırım sokarak kapıyı patlattım. Etraftaki dumandan yararlanarak kapıdan çıktım ve koridorda koşmaya başladım. Asansörler dolu olduğu için merdivenlerden inmeye başladım. Zemin kata birkaç kat kala önümde bir adam gördüm. Benden en fazla birkaç yaş büyüktü aslında.

"Çekil yolumdan! "

"Aslında yolunda durma emri aldım. "

"Sana zarar gelmesi gerekmiyor. Son kez söylüyorum :ÇEKİL YOLUMDAN!! "dedim ancak kıpırdamamıştı. Merdiven trabzanına oturup aşağı kaydım. Trabzanın sonuna geldiğimde bu sefer ellerimle trabzana tutundum ve ismini bilmediğim, kaslı ve yakışıklı çocuğa uçan tekme attım. Savuşturdu. Yumrukla karşılık verdi. Eğildim ve uzattığı kolundan kuvvet alarak karşı duvara fırlattım. Ayaklarını duvara dayadı ve bana doğru fırladı. Kollarımı çaprazlayarak darbenin etkisini azaltmıştım ancak geri savrulmama engel olamadım. Hızla yanıma geldi

"Üzgünüm ve iyi geceler. "dedikten sonra beni şokladı.

Üzgünüm kısaydı biraz.(Aslında bayağı bir kısa oldu):(:( İdare edin çünkü diğer bölümü kısa sürede atacağım. Ve kim bu yakışıklı??

Romanoff's DaughterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin