Seromoni bittiğinde binalarımıza göre dağılmıştık.Gryffindor Kulesi'ndeki yatakhanemi özlemiştim. Tek sorun yalnız olmamamdı. Hermione, Lavender, Parvati ve Beatrice de oradaydı.
"Hangi dağda kurt öldü Ramirez?"diye sordu Beatrice. "Uyumak için buraya gelmişsin?"
Hermione yastığını düzeltirken cevabımı merak edercesine önünü bana döndü. Sırıttım, biraz dedikodu yapmaktan zarar gelmezdi.
"Eh, evet. Biraz öyle oldu."dedim anlatmak istemezmiş gibi sahte bir tavırla. Kızlar hemen bunu yutarken Hermione yüzünü buruşturdu.
Yatağıma oturdum ve gelmeleri için teşvik edici şekilde yorganı tokatladım, "Gelin size bir sır vereyim."
Hepsi hemen yatağıma doluştu, "Şey, gizli bir odada kalıyordum. Çünkü orada Edmund ile buluşuyordum."
"Edmund?Edmund Jackson?!"diye içini çekti Parvati.
"Onunla çıkıyor musun?"dedi Lavender gözlerini büyüterek. "Ne zamandan beri?"
Sırıtmam iyice büyümüştü, "Geçen seneden beri.Aslın-"
"Tanrım! Onunla öpüşmek nasıl bir his?" diye sordu Beatrice kendinden geçmiş bir şekilde beni bölerek.
Yüzümü iğrenerek buruşturdum. "Bilmiyorum. Çünkü hiç böyle bir şeye kalkışmadık. Daha doğrusu ben böyle bir kural koydum. Daha 15 yaşındayım. Öpüşmek için küçük olduğumu düşünüyorum. Ve o da ben hazır olana kadar bunun konusunu açmayacağına söz verdi."
Hermione alaylı bir şekilde güldü, "2 senedir Alyssa Blake ile koridorlarda yiyişmekten başka bir şey yaptığını hatırlamıyorum. Ben olsam..."
Odaya ölüm sessizliği düşmüştü. Hermione'den bu kadar sert bir laf bir hareket beklemiyordum. Çünkü ona hiçbir şey yapmamıştım. Ve Harry Potter kitaplarında en sevdiğim karakterin bana oldukça kötü davranıyordu. Hermione bunu oldukça gerçekleştirdiği için sinirlendiğimi hatırlıyorum. Hatta gözümüm karardığını ve onu sertçe yataktan aşağı ittiğimi, saçlarını çekiştirdiğimi...
Ondan sonra bavulumu sürükleyerek kapıyı çarparak çıktım ve hızla merdivenleri saymaya başladım. Nefessiz kaldığımda en üst kattaydım.
Burada tek bir oda vardı. Ve diğer katlara göre çok daha fazla penceresi vardı. Yüzlerce metre yukarda olan bir çatı katı gibiydi. Biraz tozluydu ve normal katlarda ikinci odanın kapısının bulunduğu yerde şömine ve Ortak Salon'dakiyle özdeş iki puf ve bir orta sehpa vardı.
Birden kattaki odadan bağırma daha doğrusu şarkı söyleme sesleri gelmeye başladı, "MAMMA MİA! HERE WE GO AGAİN! MY MY, HOW CAN I RESİST YA?"
Kapıya boğa gibi daldım ve yuvarlanarak odanın içine düştüm. Sanki hiçbir şey olmamış olduğum yerde kaşlarımı aşağı yukarı oynattım, "Oooo parti mi var?"
Sudem beni görünce ilk başta şaşırdı ama ardından kahkahalara boğuldu. Yanımda sürüklediğim eşyalara baktı ardından. "Hayırdır?" dedi.
Ona tek nefeste olanları anlattım, aslında devasa bir nefeste. Konu oradan oraya zıpladı Jacksonlar'dan girdi ailemden çıktı, Logan'dan girdi Sirius'tan çıktı. Ve biz saati kaç ettiğimizi bilmeden bile konuşarak yorgun düşüp uyuyakaldık.
○○○○○○○○
Hayatımın hızlı geçmesinden ve sanki bir oyuncakmışım gibi hafızamın ikide bir silinmesinden oldukça bıkmıştım. Ancak bu senem garip bir şekilde durgun geçiyordu. Ne Harry gelip benle konuşmaya çalışmış ne de Hermione kavgamızın üstüne gitmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aria Ramirez ile Hogwarts'a Doğru
FanfictionAria uyandığında, kendini 3.senesine yeni başlamış bir cadının karşısında, Gryffindor yatakhanesinde buldu. Buraya nasıl gelmişti?Neden buradaydı? Ah, neden burada olduğunu biliyordu. Çünkü o bir Potterhed'ti ve hayalleri gerçekleşmişti.Ama kimd...