Yatağımda dönüp dururken biraz sonra sıcak yatağımdan kalkıp matematik dersine gireceğim için kendime lanet okudum.Ama sonra yatağımın olduğundan daha yüksek ve...
Gözlerimi açtığımda ayağa fırlayıp etrafa baktığımda benimkine benzer 4 yatak daha gördüm ve çığlık attım.
HOGWARTS'TAYIM!!!!!!!!
Banyodan ağzı macunla dolu bir kız fırladı, "İrene iyi misin?" dedi endişeyle.
Sarı saçlı , renkli gözlü bir kızdı, benim kadardı. Ve ayrıca bana İrene mi demişti o? Peki bu bir şaka mıydı? Şakaysa bu kızın aksanı nasıl bu kadar gerçekçiydi?
"İyiyim."dedim yamuk Amerikan aksanımla.
O da buna kaşlarını çattı, "Hermione, Lavender ve Parvati indi bile. Beni bekleme kahvaltıya in sen."
Kafamın içinde milyonlarca soru olmasına rağmen sadece okuyup izlediğim Büyük Salona nasıl gideceğinden emin değildim.
"Ben seni beklerim.Beraber gidelim." dedim.Ve sarışın kızı beklemeye başladım.
Ailemi , buraya nasıl geldiğimi ve ne yapmam gerektiğini hatırlayamıyordum. Ama nedense ortaokul arkadaşlarımın adlarını, yüzlerini ve bana neler yaptıklarını gayet net hatırlıyordum.
O sırada kız geldi, "Haydi gel." Beraber merdivenlerden inip Ortak Salon'a ulaştım. Derin bir nefes alıp sakinleştim. Hogwarts'ta dikkatli olmalıydım değil mi?
Weasley İkizleri'ni görür görmez patlatılan balon misali havam söndü. İki birbirinin benzeri kızıl oğlan gülerek önlerindeki parşömen parçasına bakıyordu. Onun Çapulcu Haritası olduğunu anında anladım. Saçma şakalarına herkes göz devirirken ben ise hayranlıkla izliyordum.
"Merhaba!"dedim onlara. Fred ya da George , Fred ya da George'a, "Kimdi bu kız?" diye sordu.
"Yeni kız. İrene miydi neydi?"diye fısıldadı sanırım Fred sanırı George'a.
"Günaydın İrene."dedi sanırım Fred. "Sana da günaydın Beatrice."
"Rivera demeni tercih ederim Weasley."dedi sonunda adını öğrendiğim Beatrice. "Bana İrem diyebilirsiniz bana soyadımla seslenmenize gerek yok."
"Zaten sana soyadınla seslenmedik Ramirez. " dedi sanırım George ve bana göz kırptı. Beatrice iç çekti ve beni kolumdan çekip sürüklemeye başladı.
"Görüşürüz George ve Fred."diye bağırdım.Beatrice hızla merdivenleri inerken, "Weasley ikizleri ilgini çekti sanırım."deyip kıkırdadı.
"Ben bütün Weasleyler'i severim." dedim ve o anda bir kızıl kafa daha belirdi yanımızda. Ginny Weasley!
"Hermione'yi gördün mü Bea?"diye sordu Ginny Weasley. "Potterla birlikte. Onu bırak da sen Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğretmeni nasıl biri ?"diye heyecanla sordu Bea.
Ginny tam anlatmak için ağzını açmıştı ki büyük bir gürültüyle birine çarptım.Sarı saçlı bir oğlan elmasını düşürmüştü.Gri gözleri öfkeyle kalktı ve şaşkın bakışlarımla karşılaşınca değişti, "Sen?!"dedi bana Draco.
"Ben?!"diye tekrarladım. Bön bön bakmayı kesti."Sadece önüne daha çok bakmalısın İrem."
Ve havalı bir şekilde Büyük Salon'dan çıktı. Malfoy bu kadar yakışıklı mıydı?Ginny tam yanımdan kıkırdadı. "Malfoy ilk defa tanıştığı birine bağırmadı, soyadıyla hitap etmedi."
"Bence seni tanıyordu."diye kararlı bir şekilde konuştu Bea. "Peki neden ben onu tanımıyorum?"diye salağa yattım.Beatrice yüzünü buruşturdu bana.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aria Ramirez ile Hogwarts'a Doğru
FanfictionAria uyandığında, kendini 3.senesine yeni başlamış bir cadının karşısında, Gryffindor yatakhanesinde buldu. Buraya nasıl gelmişti?Neden buradaydı? Ah, neden burada olduğunu biliyordu. Çünkü o bir Potterhed'ti ve hayalleri gerçekleşmişti.Ama kimd...