Edmund son zamanlarda uyumak için çok zorluk çekiyordu. O gece de bu gecelerden biriydi. Yatağında debelenirken yorganı yere düşünce ufak bir sinir krizi geçirdi.
Yatakhaneye göz gezdirdi. JJ yoktu, Eric horul horul uyuyordu, ismini söyleyemediği çekik çocuk da. Ve Howard Grayson da kendisi gibi uyanıktı. Bir şeyler çiziyor gibi görünüyordu. Edmund'un ona baktığını fark edince çizimini ters çevirdi, "Dertleşmeye ihtiyacın var gibi görünüyor ?"dedi.
"Hiç sorma." dedi Edmund kafasını kaşıyarak. "Sende ne var ne yok?"
"Hiç. Senin derdin ne? Kızıl meselesi değil mi?" dedi Grayson.
Edmud, Aria'ya böyle demesine güldü: Kızıl Meselesi.
"Aslında kızıl değilmiş biliyor musun? Aslında kumralmış."dedi Edmund.
"Eh, bence kızıl onu tamamlıyor." dedi Grayson tuhaf bir tonda.
"Aria ile tanışıyor musunuz?" diye sorma gereği duydu Edmund.
Grayson omuz silkti, "Yani geçen seneki olaylardan sonra tanımayan kalmadı. Sirius Black'i kurtaran Gryffindor, Logan Harrington'ın güzel kayıp kardeşi ve Edmund Jackson'ı evcil hayvanına dönüştüren kız."
Edmund alındı, "Ben mi Aria'nın evcil hayvanıyım?" dedi gülerek.
Grayson kaşlarını çattı, "Sanırım sen kızları etkilediğini düşünüyorsun alınma ama çoğu açıdan çıktığın kızlar senden daha üstün. Seni ellerinde oynatıyorlar dostum. Tabii kıskanç biri olmanın buna olan etkisinden bahsetmiyorum bile."
Eric horladı.
Edmund sinirlenmeye başlıyordu, "Ben kıskanç değilim! Alyssa ise beni elinde oynatmıyordu!" dedi.
Grayson usulca, "Ben ondan bahsetmiyordum Edmund." dedi. "Onunla çıkamaya başlayana kadar 'takıldığın' kızlar ve Aria Ramirez'den bahsediyordum. Seni hormonlarını kullanarak kendilerine bağlıyorlardı. Tabi bunu en etkili yapanın Ramirez olduğu kesin. Kaç yıldır çıkıyorsunuz 3 falan mı?"
"1.yılımıza girdik gireceğiz. Tanrım, Grayson. Cidden böyle mi düşünüyorsun?" diye aydınlanmış bir ifadeyle çocuğa daha dikkatlice baktı.
Howard Grayson her zaman etrafta olmuştu. Sürekli konuşmayan biri olduğunu biliyordu ama hiç bu kadar iyi bir gözlemci olduğunu fark etmemişti. Kahverengi saçlı ve gözlü, çilleri olan normal tipte bir insandı. Ancak onunla sohbet etmeye başlayınca gözündeki heyecanlı parıltıyı görmüştü Edmund.
Çocuğun dediklerini düşündü. Aria onu hormonlarıyla mı elinde tutuyordu? İyi de kız onunla öpüşmeme anlaşması yapmıştı. Aklında tartıştı. Onu istemesine neden oluyor da olabilirdi. Birden mantıklı gelmişti.
"Bak şimdi sevgililerini karşılaştıralım." dedi Grayson iki elinde de birer elma tutuyormuş gibi ellerini kaldırarak. "Alyssa ona sırnaşmana izin veriyordu, Aria vermiyordu."
Kaşlarını çattı, "Bunu nerden biliyorsun?" diye sordu.
Grayson sessizce güldü. "Edmund, az önce kendi ağzınla söyledin."
Edmund alnını tokatladı, "Bazen nasıl dönem birincisi oluyorum sorguluyorum." diye fısıldadı. Düşündüğü şeyleri ağzından mı kaçırıyordu?
"Alyssa, Aria'dan çok daha güzel olduğu halde Alyssa'yı bir çöp gibi attın ama Aria'yla aylardır ortalıklarda görünememenize rağmen aklında ayrılma firkri olmadığına eminim."dedi Grayson, "Çok basit."
Edmund çenesini kaşıdı. Ardından kafasını silkeledi. Bu kadar kolay mıydı onun fikirlerini yönetmek? İki dakikadır konuştuğu Grayson yapabiliyorsa Aria nasıl yapamazdı, "Yani Aria'dan ayrılıp koşa koşa Alyssa'ya geri dönmeliyim? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aria Ramirez ile Hogwarts'a Doğru
FanfictionAria uyandığında, kendini 3.senesine yeni başlamış bir cadının karşısında, Gryffindor yatakhanesinde buldu. Buraya nasıl gelmişti?Neden buradaydı? Ah, neden burada olduğunu biliyordu. Çünkü o bir Potterhed'ti ve hayalleri gerçekleşmişti.Ama kimd...