Klaus bu sabah gözlerini biraz daha açtı. Açtığında odasındaki kum saatinin beklediği zamanı gösterdiğini gördü. Göreceğini biliyordu. Yıllardır bunu bekliyordu.. Bu zamanın geldiği anlamına geliyordu. Uyanması gereken biri vardı ve Klaus bu günü dörgözle bekliyordu. O sevgilisine kavuşmayı hiç olmadığı kadar büyük bir arzuyla bekliyordu..
Yüzünü yıkadıktan sonra koşarak dışarı çıktı ve her zamanki bara gitti. Onu bekleyen Riley'e döndü.
Klaus:Zamanı geldi.
Riley:Biliyorum. Bu günün geleceğini ikimizde biliyorduk.
Klaus:Artık onu uyandırabilir miyiz?
Riley:Çok sabırsızsın, değil mi?
Klaus:Beş yıldır bekliyordum, şimdi ie ona kavuşmak için acele ediyorum ve de sabırsız oluyorum.
Riley:Tamam hemen kızma. Hadi onu ordan çıkaralım.
Klaus:Cadı nerde?
Riley:Sürenin dolduğunu biliyor. Sözünde duracaktır.
Klaus:O bunu hak etmemişti.
Riley:Elbette hak etmedi. O olay sonucunda neler olduğunu biliyorsun. Hepimiz bir bedel ödedik.
Klaus:Biliyorum.
Klaus Riley'le birlikte eve döndü ve cadıyı beklemeye başladılar. Cadı gelince Klaus ona kapıyı açtı
Klaus:Bir an gelmeyeceksin sandım.
Fiona:Yanılmışsın. Ben sözümü tutarım, szin gibi değilim.
Fiona içeri girdi ve Riley'e baktı. Riley ayağa kalktı ve gülümsemeye çalıştı.
Riley:Fiona, tatlım. Seni özlemiştik.
Fiona:Çekil önümden.
Riley'i ittirdi ve etrafa bakındı.
Fiona:Ceset nerde?
Klaus:Gel benimle.
Klaus Fiona'yı bodrum katına götürdü ve tabutu açtı.
Riley:Bunun Caroline olduğuna inanmak zor.
Klaus:Kapa çeneni.
Fiona ikisine de dik dik baktıktan sonra çantasından çıkardığı kanı cesetin ağzından döktü.
Klaus:Bu işe yarar mı? Sadec kan verseydik yeterli miydi yani?!
Fiona:Sadece kan olduğunu kim söyledi?
Riley ve Klaus birbirlerine bakarak yüzlerini ekşittiler.
Fiona:Bir saate uyanır. Onu benden uzak tutun ve geçmişi kurcalamayın yeter.
Klaus:Geçmişimiz kurcalanmayacak gibi değil. Bunu sen de biliyorsun. Yıllardır bedel ödüyorum ben.
Fiona:Herkes bir bedel ödemek zorunda kaldı. Sevgilinin karanlık bir cenette yaşamak zorunda kalması da bunlardan birydi. Şimdi beni daha fazla oyalama.
Kadın hızla evi terk ederken Klaus cesedin başına oturdu ve beklemeye başladı. Riley ise ona deliymiş gibi bakıyordu.
Riley:Bu kadar sadık olduğunu bilmiyordum.
Klaus:Bende bilmiyordum.
Riley:Seninle beklememi ister misin?
Klaus:Gerek yok. Ben ona bakarım.
Riley:Peki öyleyse... Sonra görüşürüz... Ona söyle ki... Neyse, ben kendim söylerim.
Riley gidince Klaus bir saat boyunca kıpırdamadn Caroline'ın cesedinin başında bekledi. Bir saat sonra Caroline gözlerini açtı ve etrafa baktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın İçindeki Güneş (TAMAMLANDI)
FanfictionThe Originals'ın Klaus'u ve The Vampire Diaries'ın Caroline'ının dünyayı gezme çabaları...