Gözdenin ağzından
"Evet! Evet! Eveet!" Ağlıyordum. Mutluydum fazlasıyla. Sevdiğim adamın teklifine evet demiştim. İçimdeki kelebek yerinde durmuyordu sürekli bir yerlere çarpıp beni daha çok heyecanlandırıyorlardı.
Burak yüzüğü parmağıma geçirip doğrulduğunda, onu bırakmak istemiyormuş gibi sıkı sıkı sarıldım. Birsüre böyle kaldıktan sonra ayrıldık ve etrafıma göz gezdirdim. Kıskançlıktan delirmiş kızlar ve Burak'a düşünceli gözlerle bakan birsürü erkek vardı. Bazıları cidden mutlu olmuştu, bize gülümsüyorlardı. Tam o sırada gözlerim girişe yöneldi. Annem ve babam bize doğru gülümseyerek geliyorlardı.
Sarıldıktan sonra bizi tebrik ettiler ve balo salonundan ayrılıp şık bir mekana yemek yemeye gittik. Daha doğrusu babamın Burak'ı tanıma yemeğine gittik. Gayet güzel ve keyifli geçmişti. Annemler babamın arabasıyla eve dönerken bende Burak'la eve dönüyordum.
İçimdeki mutluluk tarif edilemezdi. Onunla olmak, ona eş olacak olmak hayatım boyunca hissettiğim en güzel duyguydu. Bana bir bakışıyla eridiğim zamanları geçip bu aşamaya kadar gelmiştik. Üzülmüş müydüm? Evet çok üzülmüştüm ama sonunda mutlu ve huzurluyum.
Burak beni eve bıraktıktan sonra kendi evine dönmüştü. Üzerimi değiştirip banyoya dişlerimi fırçalamaya gittim. O sırada telefonumun bildirim sesini duydum. Hızlıca işimi bitirip yatağıma, telefonumun yanına gittim. Gelen mesaj kocaman sırıtmama neden oldu. Burak, "İyi geceler sözlüm." diye mesaj atmıştı. Hemen cevap verdim; "İyi geceler sözlüüm <3." Ben bu çocuğu yerim ya diye düşünmeden edemedim ama cidden çok tatlıydı.
Berkin ağzından
Dilara, Burak Gözde'ye evlilik teklifi ettiği andan itibaren bana trip atıyordu. Neymiş efendim onlar bizden sonra tanışmışmış. Ama hiç sormuyor ki ben evliliğe hazır mıyım?
"Dilara hadi be güzelim gel yanıma." Çok inatçıydı çok. "Banane ya tripliyim ben sana gelmiyorum ben koltukta yatacağım."
"Emin misin? Bütün kemiklerin sızlayacak ama." Sözümü bitirir bitirmez çok büyük bir gürültüyle gök gürledi. Dilara duyar duymaz yanıma koşup bana sarıldı. Bende fırsattan istifade hemen ona sıkı sıkı sarılıp uzandım. Başını boynuma gömmüştü. Çok tatlıydı. "Korkuyo musun cidden ya?"
"Korkuyorum cidden ya dalga geçme." Saçından öptüm, "Tamam geçmiyorum uyu hadi sevgilim."
Başka bir gök gürültüsüyle bana iyice sokulup uyuyakalmıştı biricik sevgilim. Zor zamanlar geçirmiştik. Ayrıldığımızda ikimizde fazlasıyla yıkılmış, çok acı çekmiştik. Ama deymişti şimdi kollarımda uyuyordu. Kalbimin en güzel köşesinde duruyordu. Sanırım bazı şeylerin vakti gelmişti. Artık hazırdım.
Burakın ağzından
Gözde'ye iyi geceler yazmıştım yazmasına ama ben uyuyamıyordum ki. Heyecanlıydım, korkuyordum. Ya ona hakettiği değeri veremezsem, ona layık bir koca olamazsam, iyi bir baba olamazsam, korkum çok büyüktü. Umarım hepsinin üstünden gelebilir, Gözde'mi çok mutlu edebilirim.
Bir şekilde sabah olduğunda artık gitmek zorunda olduğum bir okul olmadığından fazlasıyla rahattım. Salına salına mutfağa indim. Ancak salonun kapısından gördüğüm bir çift karaltı görmemle korkmam bir oldu. Evet 22 yaşında biri olabilirim ama bende korkabilirim yani.
Salona geri döndüğümde annemle babamı görmem bana kısa süreli şok yaşattı. "Anne, baba?" İkisi de bana aynı anda sarıldı. Annem; "Benim küçük sarı bebeğim evleniyor muymuş? Ağlayacağım şimdi." Pestilim çıkmış, kemiklerim çatırdamaya başlamıştı. "D...durun bi ezildim ya!" Çekildiklerinde derin derin nefesler aldım ve açıklama yapmaya başladım. "Evet evleniyorum, küçük sarı değilim bebek hiç değilim. Evet babacım okulum bitti ünlü bir ajansa üye oldum. Tamam işte bu kadar"
Heyecanlarını atlattıktan sonra beraber kahvaltı yaptık. Annem Gözde'yle tanışmak için can atıyorďu. Sorularından yılmıştım. Anne yeter ruhum öldü ruhum! Diye bağırmamak için zor duruyordum. Sonunda onu yarın Gözde ile alışverişe çıkmak için ikna edip susmasını sağladım. Babamla beraber rahat bir nefes alıp kahvelerimizi yudumladık.
13. Bölüm sonu
Kısa oldu sorry ama bayaadır bölüm atmıyorum 🙏
