ÖNCE BİRİNCİ KİTABI OKUMANIZ TAVSİYE EDİLİR!
Her hikayede bir parçanız olduğu gibi bu hikayede de parçanız, bir satır cümlenin arasında durmuş sizi bekliyor. Beren ve Demir kaldığı yerden tüm maceraları ile yeniden sizlerle.
İnstagram: https://www...
Bu bölümü tüm büyük patron sevenlere ithaf ediyorum en çokta desteğini esirgemeyenlere ♥
Ömer'in şarkısı:
The Struts - Body Talks ft. Kesha
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Demir'in Anlatımı
Akşam yemeğini yeyip eve gelmiştik. Hem Beren ciddi anlamda yemek yapmayı öğrenene kadar bir süre dışarıdan yemek daha iyiydi. Asya zaten sürekli dışarıda karnını doyurduğu için Beren'in yaptığı yemekleri hiç yemiyor, hepsini ben yemek zorunda kalıyordum bu da beni baya bir zorluyordu.
"Ooo, bir an hiç gelemeyeceksiniz sandım."
Salona adım atmadan Ömer'in sesini duymak... gerilme Demir katil olmamak için çok güzel sebeplerin var.
Beren şaşkınca, "A-a nasıl geldin be sen. Kim aldı içeriye?" diye sordu. Ceketimi asarak ben de içeriye girdiğimde Ömer yüzüme bakıp gülmemek için kendini sıktı. Çenesi titrerken Beren bir bana bir de Ömer'e baktı.
"Gül, gül de o ağzına..." deyip boğazımı temizledim. "Ben bir duş alayım."
Merdivenleri çıktığım anda Ömer kriz geçirircesine gülmeye başladı. O kadar komik gülüyordu ki insan yaptığı salaklığı bırakıp onun gülüşüne gülüyordu tıpkı benim gibi.
Odama girip kapıyı kapattım. Gülüşmeler son bulduğunda odama sessizlik çöktü. Odamı Beren'in gözünden hayal ettim, acaba nasıl bir hal alacaktı? Gülümseyerek gömleğimin düğmelerini açtım. Eminim ki evlendikten sonra bu ev daha sıcak ve daha gerçek bir aile gibi gelecekti.
Duşa girdim ve yarım saatin sonunda rahatlamış bir şekilde üzerime eşofman takımımı giyindim. Beren'in nefret ettiği şey olan fön makinesini çıkartıp saçlarımı kuruladım. Umarım kızımız olursa saçlarını kurulamayı severdi, yoksa saçlarını kurulamak için peşinden koşacağım ikinci kişi olurdu.
Kendi kendime gülerek odadan çıktım. Aşağıdan hiç ses gelmiyordu, hızla merdivenleri inerken salona geldim. Beren koltuğun tekine uzanmış yatarken Ömer telefonundan oyun oynuyordu. Beni fark edip yan gözle süzdü.
"Uf ben de diyorum bu dalin kokusu nereden geliyor? Kaç yaşında adamsın utan be."
"Ömer, saçma sapan konuşma." derken Beren'e doğru yaklaşıyordum.
"Yalan mı? Bir yıl sonra sonra eviniz dalin, bebek yağı, bebek boku, bebek bezi, bebek kusmuğu, bebek osuruğu kokacak."
Ömer'in böyle konuşma şekli beni sinir etmemişti aksine enerjimi yükseltmişti ama yine de ondan lafımı esirgemedim.
