Merhaba ♥
Bu hafta zor bir hafta oldu benim için. İki ara sınav oldum ve dersler sandığım daha da zor oldu. Lise hayatım boyunca çalışmadığım kadar şimdi çalışıyorum ve beni zorluyor. Hikaye yazmayı bırakın kendime zaman bile ayıramadım.
Final haftası yaklaştı ve finallere çalışmak zorundayım. Eğer finallerden kalırsam bütlere girmek zorundayım ve bütlere girersem ailemin yanına çok gideceğim. Bu yüzden çok iyi çalışmak zorundayım çünkü onları çok özledim :( Hikayeyi yine boşluk buldukça kafa dağıtmak açısından yazmaya çalışacağım bu yüzden geç gelme durumu olabilir.
Beni bekleyin lütfen, hikayemi kütüphanenizden silmeyin :(
Diğer konu ise geçen bölüme gelen yorumlar. Beni çok ama çok üzdü. Kafamda belirlediğim bir kurgu vardı, yazdım ve herkes hikayenin saçmaladığını söyledi ve çok fazla üzüldüm. Hikaye de elbette mutlu oldukları kısımlar olacak ama zorlukları da yaşıyorlar.
Umarım bu bölümü beğenirsiniz ve biraz güzel yorum okurum ♥
390 oy ve 400 yorum olsun bari ♥
Beren'in Anlatımı
Göz kapaklarımın ağırlığına inat ederek gözlerimi araladım ve acı bir şekilde derin nefes aldım. Hastanenin buram buram kokan kokusunu içime hapsederken gözlerim odanın içini taradı.
Demir kanepede çökmüş bir şekilde oturuyor ve uzakları izliyordu, o kadar dalgındı ki ismini söylesem korkacak gibiydi. Vücuduma aniden elektrik akımı gelmiş gibi gözlerim irileşti. Bebeğim...
"Hayır!" diye bağırdığımda Demir hızla doğrulup yanıma geldi. "Hayır." dedim onun kollarını tutarak, "Bebeğim." diye bağırdım.
Demir zor bir şekilde ellerimi tutarak, "O iyi." dedi ve yüzümü avucunun arasına alıp göz yaşlarını akıttı, "Şükürler olsun." diye mırıldandı.
Demir'e sıkıca sarılıp gözyaşlarımı serbest bıraktım, "Demir." diye inledim, "Gerçekten iyi, değil mi?" diye sordum. "Lütfen..."
Demir omzumu öperek, gözlerime baktı. Göz altında uykusuzluğun getirdiği morluklar birikmişti ve gözleri yağmurda ıslanmış gibi sırılsıklamdı.
"Evet güzelim, evet." diye tekrarlarken gözyaşlarımı elleriyle sildi, "Her şeyi anlatacağım, tamam mı?" diye sordu.
Başımı belirsizlikle iki yana salladım, "Beni..."
Demir elini dudağımın üzerine koyarak, "Hayır." dedi yalvarır bir biçimde, "Hayır. Önce doktoru çağırayım. Daha sonra her şeyi anlatacağım."
Demir gitmek için ayaklandığında elinden tuttum, "Hayır, gitme." dedim.
"Sadece kafamı dışarı çıkartacağım, odadan çıkmayacağım." deyip dudaklarımı öptü ve ayağa kalkarak doktoru çağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyük Patron 2
Tiểu Thuyết ChungÖNCE BİRİNCİ KİTABI OKUMANIZ TAVSİYE EDİLİR! Her hikayede bir parçanız olduğu gibi bu hikayede de parçanız, bir satır cümlenin arasında durmuş sizi bekliyor. Beren ve Demir kaldığı yerden tüm maceraları ile yeniden sizlerle. İnstagram: https://www...