1♚

7.5K 475 532
                                    

Yataktan kalkıp, karanlık odadan bir yerlere çarpmamaya çalışarak çıktım. Bugün sebepsizce uyuyamamıştım. Yatakta ne kadar dönsem de bu uyumamı sağlamak yerine beni susatmıştı. Mutfak tezgahının üstünde ki sürahiyi alarak bir bardağa su doldurdum. Yarısına kadar içebildiğim bardağı geri tezgaha bıraktım.

Salona girip sırtımı koltuğa yaslayarak yere oturdum. Yatakta dönüp durmak yerine burada oturup salonda ki geniş pencereden şehrin ışıklarını izleyebilirdim.

Bu evi çok seviyordum. Müthiş bir manzaraya sahipti, şehrin büyük bir kısmını görebiliyorduk. Tabii en büyük etken ise bana huzur veren iki bedenin de benimle birlikte bu evde uyuyup uyanmasıydı.

"Lixie Baba." fısıldayarak bana seslenen minik bebeğime döndüm. İşaret parmağı ağzında ağlamamak için kendini sıktığını açıkça belli eden bir ifadeyle bana bakıyordu.

"Bebeğim. Gel, ne oldu?" ayaklarını sürüye sürüye yanıma ulaşan bebeğimi kucağıma çektiğimde anında kafasını boynuma gömdü.

"Lixie Baba. Odanıza gittim ama sadece Binie Babam oradaydı. Seni göremediğimden korktum." minik kollarını boynuma dolayarak kafasını boynuma daha da bastırdı. Bir elimle saçlarını diğer elimle sırtını okşarken kıkırdıyordum.

"Sakin ol bebeğim. Baban burada ve bir yere gitmiyor." onu boynumdan kaldırarak minikcik yüzüne baktım. İyi ki bulmuştuk onu. "Peki ya sen neden odan da değilsin bakalım minik adam?"

"Sizi özledim." gülümseyerek kollarımı açtım, hiç beklemeden kollarımın arasına giren minik bedenini sardım.

"Ah, minik bebeğim daha üç saat önce hep birlikte oyun oynuyorduk ya." bedenimden ayrılıp minik omuzlarını silkerek, dudaklarını büzdüğünde içimden yere yatırıp sevmek geçsede kendime engel oldum.

"İki bebeğim de buradaymış. Ben olmadan ne yapıyorsunuz burada?" uykusundan yeni uyandığından kalın ve çatlak çıkan sesiyle bize seslenen adamıma dönerek gülümsedim.

"Ben uyuyamadım, bu minik adam da bizi özlemiş odamıza gelmiş, beni bulamayınca da korkmuş buraya gelmiş." gülümseyerek yanımıza oturduktan sonra bedenim tarafındaki kolunu omzuma attı ve diğer kolunu açarak Gyu'yu bekledi. Gyu anında kucağına giderken bacaklarını da benim kucağıma doğru uzattı.

"Özlem giderelim o zaman Gyu." ikimizi de kendine çekerken hepimizin kırkırdamaları birbirine karışarak tarifi imkansız güzellikte kulağıma ulaşıyordu. İşte huzur buydu.

Huzur benim için eşim ve bebeğimizdi.

*

SORARLARSA ŞEY DEYİN; BUNU YAZARKEN FEELSTEN ÖLDÜ IDKDOKSOS

yahu bir ben mi bunların elinde büyüyen bir bebek hayal ettiğimde çıldırıyorum acaba fokdkskdkdk

sizi seviyorum, kendinize cici bakın~!

min gyu:

min gyu:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
baby♚ changlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin