○ XIII ○

486 52 44
                                    

Aklıma gelen fikirle yolun sonuna kadar koşup en son binanın önünde durdum. Nayeon buradaydı ,hissedebiliyordum.

Ama farklı bir koku daha vardı.

Rose...

*   *   *

O kız ihanetim  karşısında Mark a mı gitmişti yani?

Aslında hak ediyordum. Çünkü cidden ona kötü davranmıştım. Herşey onun yüzünden başlamıştı , ama ona bu kadarda kötü şekilde davranmamalıydım.

Yoongi ve Jungkook geride kalmışlardı , ama onları bekleyemezdim. Naeyon belki de içeride can çekişiyordu...

Kapıyı yavaşca açıp içeri girdim. Etraf karanlık olsa bile vampir gözlerim ile her yer aydınlıktı.

Aşağı kattan bağırma sesleri geliyordu.

-KIZIM BAK BEN O TAEHYUNG A BENZEMEM , BENİ SİNİRLENDİRİRİSEN AŞKINI BEKLEMEDEN ÖLDÜRÜRÜM!

Kalbime gelen yanma hissiyle koşarak aşağı inmeye başladım.

-Rose sen misin?

Cevap vermeyip merdivenin sonuna geldiğimde yerde eller kolları bağlı bir şekilde yatan Naeyon u gördüm.

-Sen ... Sen.. Nasıl benim olana el sürersin lan?!

Dişlarimi çırkartıp boynuna atladığım zaman Naeyon çığlık atıp kendini uzaklaştırmaya çalıştı.
Ben ise bu serefsizin kanını son damlasına kadar içene kadar durmayacaktım.

Naeyon arkamıza bakıp gözlerini kocaman açtığında görmezden geldiğim bir sorunu unutmuştum.

Rose...

Rose beni sertçe omuzlarımdan çekip duvara fırlattığında canım acımıştı. Gözlerimi bir süreliğine kısıp sırtımdan akan kanları hissettim.

Buradan kendi başıma çıkamayacaktım. Ama yinede Mark ı güçsüz bırakmıştım.

Yerden doğrulup Rose ye baktım.

-GİT BURDAN TAEHYUNG!

Beni öldürmek istemiyordu , ama buradan gidemezdim.

Naeyon a doğru gidiyorum ki dişlerini çıkartıp önüme çıktı.

Gitmek zorundaydım... Üzgünüm Naeyon....

Merdivenleri ikişer ikişer çıkıp son bir kez arkaya baktım. Sonra evden çıkıp Yoongi ve Jungkook u aramak için etrafa baktım.
Daha yeni geliyorlardı.

Keşke , keşke onları bekleseydim.

Beni kanlar içinde gördüklerinde hemen yanıma gelmişlerdi.
Kalmama yardım edip eve doğru götürmeye başlamışlardı.

-Hayır , hayır Nayeon orda. Beni burada bırakın , Naeyon orda!

-Kes sesini Taehyung çok kötü durumdasın .

Yoongi nin sert çıkışından sonra hiç birşey yapamamıştım.

Nayeon özür dilerim.

*

Gözlerimi açtığımda yatağımdaydım. Hepsi bir rüyamıydı yani?

Solumda uyuyakalan Yoongi yi gördüğümde rüya olmadığını almamıştım.

Yoongi gözlerimi bir anda açıp yataktan kalktı.

-Tae sonunda uyandın aman tanrım

-E-evet uyandım ama Naeyon u orda bıraktınız demeyin bana , bırakmadınız dimi?

Yoongi yüzüme şaşkın şaşkın bakıyordu. Nayeon u canımdan çok sevdiğimi biliyordu. Eğer onu almadan gittiyse...

-Tae Naeyon kim?

Nasıl yani , Nayeon u unutmuşlarmıydı?

-Da-dalga geçmeyin , bak hiç komik değil!

Jungkook odaya giridiğinde dahada çok bağırmaya başlamıştım , nasıl ya?

-NAYEON , NAYEON , NAPTINIZ ONA NERDE O?!

Yoongi ve Jungkook kollarımdan tutup beni durdurmaya çalışıyorlardı.

-Yoongi , Taehyung yine aklını kaçırdı ben tutuyorum , sen doktoru ara!

Ne doktoru ya , hayır . Delirmiş olamazdım değil mi?

the end

🎉 "𝐭𝐡𝐞 𝐝𝐚𝐧𝐠𝐞𝐫𝐨𝐮𝐬 𝐛𝐨𝐲" hikayesini okumayı bitirdin 🎉
"𝐭𝐡𝐞 𝐝𝐚𝐧𝐠𝐞𝐫𝐨𝐮𝐬 𝐛𝐨𝐲"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin