Yoongi elleri kana bulanmış halde ağaca yaslanmış gözyaşlarını tutmaya çalışıyordu. Elleri. Aşık olduğu kızın kanına bulanmıştı. Çekik gözlerinden bir damla yaş döküldü. Ve bir damla daha... Sonra hıçkırıklara dönüştü bu damlalar delicesine ağlıyordu ama farkında bile değildi. Ellerine bakıyordu durmadan. kana bulanmış ellerine. Islanmış kirpiklerini eliyle sildi. Daha sonra ellerini üstüne sildi, toparlanıp ayağa kalkmaya çalıştı, sendeledi. Hafızasıyla beraber ayakları da uyuşmuştu sanki. Hoseok yanına geldi ve şişmiş göz altlarına baktı. "sen gerçekten ağladın mı? tanrım. çok hassassın" "Ben mi?" diye kekeledi yoongi. Hassas ona söylenecek son şeydi. Hoseok elinin tersiyle yoonginin gözünden akan küçük damlayı sildi. "ağlama" "o kız için ağlama" "senin kusursuz sevgini haketmedi." "o gitti" diye sayıkladı yoongi. "biliyorum, biliyorum hadi eve gidelim olur mu sil o güzel göz yaşlarını" dedi hoseok yoonginin göz yaşlarına dokunmaya kıyamazken. Yoongi bir an için kendine geldiğinde "hoseok teşekkür ederim" dedi "her şey için" "herşey için teşekkürler"
Flash back
Jimin ve taehyung sehunun yanından ayrıldılar ve pek de güvenilir olmayan bir bara gittiler. "hayatım bok gibi" diye söylenerek birasından ağzının tamamını dolduran bir yudum aldı taehyung. "jungkook ile konuştuğumda ayrılalım dedi sanki ben yanlış bir şey yaptım. Yanlış bir şey mi yaptım jimin? Jimin söylesene sadece sehunu gördüm yanlışşşş-" az kalsın dengesini kaybedip sandelyesinden düşüyordu ki jimin onu sırtından tuttu. "tanrım. Derdin ne senin. Çok fazla içmemeni söylemiştim." Taehyung'dan cevap gelmeyince Jimin ayağa kalktı. "eve dönmeliyiz arabanın anahtarını alıp geliyorum bir yere kaybolma" diyip uzaklaştı ve taehyung etrafa göz gezdirmeye başladı. Ter ve alkol kokan barda neredeyse her köşede sevişen insanlar vardı hatta onun için oda bile vardı- Odada siyah kapşonlu, güzel bir kız yatağa oturmuş taehyungu çağırıyordu. Taehyung belki de ihtiyacım olan budur diye düşündü. Daha önce hiç bir kızla yatmamıştı. Odaya girdiğinde kız yerinden kalkıp kapıyı kilitledi. Çocuğun sarhoş olduğunu hemen anlamıştı. Taehyung yatağa oturdu. Kız yatakta yerini aldığında taehyung uyuyakaldı. Alttaki kız onu itikleyerek "in üstümden" diye söylendi. Elbisesini geri giyerken gözlerini aralayan taehyung "özür dilerim, baştan başlayalım" demişti . Kız kapşonunu çıkardı ve güzel yüzü göründü. "nancy nerede? Bana bunu söylersen yatağa girebiliriz bebeğim" dedi kız "ah evde. zaten herkes peşinde pervane gibi dolanıyor jimin de bana söyleyip duruyor. norodo oldoğondon komsoyo bohsotmo tae. Ono koromoloyom tae. Ondon hoşlonoyorom tae." "ah şöylee" dedi kız telefonundan yoongiye mesaj atarken. "bir ödülü hakettin, canımı acıtma olur mu?" dedi kız yatağa geri dönerken.
Kızı şöle falan hayal edin tabi siyah kapşonlu olarak opdagslaşaqwşlazx
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
......
Jimin etrafta taehyungu ne kadar arasa da bulamadı. Telaşla barın her köşesini arıyordu. Etrafına bakındı ve açık seçik giyinmiş, makyajı özenlice yapılmış bir kız omzuna elini koydu. "ah zavallı jimin taehyungu mu arıyorsun?o minjoon ile bir ziyafet çekiyor diyelim. Senin salak sevgilin de evinde mark'ın onu uçurmasını bekliyordur." Jimin duyduklarını sindirmeye çalışarak "uçurmak derken" Diye tekrarladı anlamayarak kız ise elini omzuna teselli edercesine vurup uzaklaştı. Jimin arabasına bindiğinde çok geç olduğunu düşünüp duruyordu. Gaza basmaya çalışırken ayağı bile tutmuyordu sanki. evde kimse yoktu. Nancy gitmişti. Mark onu uçurmuştu. Bu sefer bitmişti. Onu asla bulamayacaktı. Tanrı falan değildi ki her seferinde yerini bulabilsin. Yorulmuştu. Sevdiği kızı koruyamamanın verdiği pişmanlıkla şakaklarını ovdu. Her şey bitmişti. ............ Minjoon taehyungu biraz yorup onu bırakmıştı. Zaten sarhoştu. Soojin ile beraber buluşmaları gerekiyordu. Jenna zamanında kötü amaçlar için bazı insanları bir araya getirmişti. Hepsi aralarında görev dağılımı yapıyordu. Jenna grubun adına "j" Demişti. Aslında notların altında yazan j jenna'nın değil grubun j'siydi. Minjoonun görevi güzelliğiyle insanları oyalamaktı. Aslında soojin de aynıydı ama o genelde planı bozmaya çalışırdı. Yani, sanki o planın parçasıymış gibi jimine nancyi hatırlatmasaydı jiminin aklına nancy gelir miydi ki? Gelmezdi. Minjoon her bir erkekle yatışında pişmanlık duyardı çünkü hepsinin jenna için bir çıkarı olurdu. Şimdi ise jenna güçsüzdü. Soojin ile beraber jimine yardım etseler anlamazdı bile. Eskiden her yerde herşeyden haberi olan jenna şimdi hasta yatağında yoongiye muhtaçtı. Korkusuz jenna birilerine muhtaçtı. Minjoon erkeklere içirmesi için ona verilen uyku haplarını ayağıyla ezip soojinle buluştu. Jimine yardım edeceklerdi ama gizli olması lazımdı. Tam soojin jimine nancynin konumunu atıyordu ki yoongi arkalarında belirdi. "telefonun benim kontrolümde. Unuttun mu?" dedi. "ah şey" diye kekeledi soojin. bunun üstüne yoongi telefonu yere fırlattı. Paramparça olan telefonuna bakarken umrunda bile olmadı soojini'n. "istediğini yap nasıl olsa yıllardır gerizekalı kız arkadaşın beni parmağında oynatıyor durma sen de oynat." "soojin biraz daha susmazsan kara listeye girersin" dedi Minjoon. Minjoon soojin kadar cesaretli olamazdı. Jenna ne derse onu yapıyordu. Jennaya yamuk yapan neredeyse herkes kara listeye girerdi. Nancy o listenin başındaydı. "yoongi mark'a nancyi emanet ettin. O ruh hastasına zamanında arkadaşın olan kızı emanet ettin. Nancy'i jennaya verdiğinde ne olacak sanıyorsun ki. Kız ölecek yazık olacak anladın mı?" ......... Sehun da j takımındaydı ama soojin ile anlaşıp her seferinde planı bozarlardı. Jenna ise sehunu sadık askeri gibi görüyordu. Mark'a ise en son noktada görev düşüyordu. Öldürmesi için insanları jennaya vermek. Bu delilikti. Mark deliydi. Ve şimdi nancynin yanındaydı. Sehun jennanın kaldığı yeri biliyordu. Oraya doğru gittiğinde mark çoktan gitmişti. Yani jenna ile nancy yanlız olmalıydı odaya girdi. ........... Yoongi ve minjoon da jennanın yanına gitmişlerdi ki büyük bir gürültü duyuldu. Sanki bir kapı yere devrilmiş gibi. Minjoon koşarak odaya daldığında sehun kürekle jennayı öldürmüştü. Jenna bu sefer gerçekten gitmişti. Sehun kesik kesik nefesler alarak ne yapacağını düşünüyordu. Jenna yani soojinin deyimiyle dişi şeytan artık yoktu ve yoongi onu gömmek zorunda kalmıştı. Flash back end Sevdiği kızın ölü bedenini toprağa gömmüştü. Elleri onun kanına bulanmıştı. Jenna Ormanın altında çürüyüp gidecekti. sehun ve diğerleri ise bir süre yurtdışında kalmaya karar verdiler. Minjoonun çantasını hazırlarken gözlerinin içi gülüyordu. "Tatil mi yapacağız sehun?" "evet tatlı kız hadi artık gidelim" ...................
Final yaklaşıyor ve ben bu hikayeye ne biçim bağlandıysam sanırım özleyeceğim biraz. Hep boş yapiom az siz de konuşın yorumlarda ❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️
