=OYUN YENİ BAŞLIYOR=

239 30 183
                                    


Merhaba millet...

Bölüm Şarkısı: Üç Hürel - Bir Sevmek Bin Defa Ölmek Demekmiş

İyi Okumalar...

Sen; aklım ve kalbim arasında kalan, en güzel çaresizliğimsin.

CEMAL SÜREYA

Sabah güneşinin yüzüme vurmasıyla güne gözlerimi açtığımda yandaki komodine elimi uzatıp telefonumu bulmaya çalıştım. Bir arayış sonrası telefonumu alıp saatte baktığım da gözlerimi devirdim. Bugün bir davaya bakmam gerekti ve geç kalmamam için kalkıp büroya geçmeliydim. Yataktan zar zor çıkıp banyoya girdim ve elimi yüzümü yıkayıp odadan çıktım. Hera'nın kaldığı odaya baktığım da yatağının düzenli bir şekilde olması ve hemen yatağın üzerine bıraktığı nota baktım ve alıp okudum.

'Kuzum sabah bakmam gereken bir davam vardı erken çıkıp eve geçtim seni uyandırmak istemedim. Öğlen büroda görüşürüz.' kızı iki gündür peşimde sürüklüyordum. Umarım başarılı bir sonuç alırdı eğer tam aksi olursa bu konu da kendimi suçlu olarak görürdüm. Yine daldığım düşüncelerden kapının ziliyle birlikte çıktığımda elimdeki kağıtı yatağın üstüne koydum ve hızlı adımlarla aşağı indim.

Kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm yüzle kalbimin hızlanmasını engelleyememiştim.

'Ateş' yüzünde oluşan kocaman gülümsemeyle bana baktığında gülümsedim. Bir adım atıp içeri girdiğinde kapıyı kapatıp bana döndü.

'Hoş geldin.' dediğimde belimden tutup beni kendine çekti ve kollarını belime doladığında saçlarıma bir öpücük kondurdu.

'Hoş buldum güzelim.' çenesinde gezinen gözlerimi gözleriyle buluşturduğumda kahve hareleri yine parlıyordu. Bir adamın sevgisi gözlerine bile yansır mıydı? Öyle bir bakıyordu ki bana sanki sevgisini inkar etse gözleri onu ele verirdi.

'Kahvaltı yaptın mı güzelim?' başımı iki yana sallayıp biraz uzaklaştığım da bana baktı.

'Dışarıda mı yiyelim yoksa sen bize kahvaltı hazırlamayı mı tercih edersin?'

'Dışarıda yiyelim sonra da bakmam gereken bir dava var büroya geçmem gerek zaten canım.' gülen yüzü bir anda donup kaldığında şaşkın şaşkın ona baktım. Elimden tutup beni kendine çektiğinde kollarını belime sımsıkı sarmıştı.

'Her şeyin olurum ben senin. Canın da sevdiğinde.' yüzümde anlamlandıramadığım bir gülümseme kalbimde hiç hissetmediğim bir duygunun seline kapılmış gibi doladım kollarımı boynuna. Bu adam bu kadar güzel severse ben onda hayat bulurdum.

'Şu ruhumdaki bütün yaralara iyi geldin be adam.' biraz uzaklaşıp yüzüne baktım. Gözleri sanki dilinden dökülemeyen kelimelerin dışa vurmuş hali gibiydi.

'O yaraları bir daha açılmayacak üzere kapatacağım güzelim. Gerekirse ruhundan izlerini bile söküp alacağım.' kendinden emin sesi beni gülümsetirken yanağına bir öpücük kondurdum.

'Ben hazırlanana kadar kahve içmek ister misin?' başını iki yana sallayıp içeri geçtiğinde arkasından gülümsedim ve bende yukarı doğru ilerledim. Fazla bekletmeden hazırlanmam gerekiyordu. Odama girdiğimde hemen kıyafet dolabına baktım.

~AŞK DAVASI~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin