Sonsuz Aşk (Tamamlandı!)

Rusya-1

Multi: Zeyno

2 yıl sonra

Zeynep'ten

Neden bunlar hep bizi buluyordu? Şu an hastanedeyiz. Neden mi? Enes yine bir sinir krizi geçiyordu. Şevval'in yokluğu onu delirtiyordu. Hemşireler onu sakinleştirdikten sonra içeri girdik.

Her zaman ki gibi gözleri kızarmış ve sol eli sargılı bir şekilde yataktaydı Enes. Şaşırdık mı? Hayır. Bu aralar daha da sıklaşan sinir krizlerinden dolayı normal olarak algılıyorduk.

Herşey 2 yıl öncesine kadar çok güzeldi. Ama bir anda noldu? O günü ölsem de unutmam. Sadece bir mesajla gitmişti.

2 yıl önce ( flasback)

Şevval'den

Enes beni dağ evine götürdüğü günden sonra hayatım iyice kötü bir hâl almıştı. Yaklaşık bir hafta geçmişti. Üstümü giyinmiş; Enes'i bekliyordum. Beraber dışarı çıkacaktık. O istemişti. Zaten bir hafta boyunca beni buraya tıkmıştı.

Ablamlara haber verdiğini söylüyordu ama doğru olduğunu sanmıyordum. Eğer haber vermiş olsaydı ablam beni burada bırakmazdı. Elbet ki gelir, alırdı.

Enes'te gelince beraber dışarı çıktık. Beni arabaya yönlendirdi. Yaklaşım yarım saat süren bir yolculuktan sonra beni neredeyse kimsenin olmadığı bir kafeye getirmişti.

Kafe ormanlık bir alanın içindeydi. Dışarıda olan bir masaya oturduk. Enes eliyle, elimi sardı.

Ben: neden burdayız?

Enes: sana bütün gerçekleri anlatacağım. Sadece dinle.

Ben: tamam.

Enes: ben, senden uzak duramıyorum. Ama bunların hepsinin bir nedeni var. Nereden başlasam bilmiyorum. Hani tatil sonrası bana gelmiştin. Ayrıldığımızı söylediğim gün.

Ben: evet.

Enes: işte sana; seni seviyorken ayrılmamın sebebini anlatacağım. Sen gelmeden önce, o gün Melisa yanında bir adamla geldi. Belki anlattıklarıma inanmaya-

Ben: anlat. Sana inanıyorum.

Enes: pekala. Herneyse. Ben, onun evden gitmesini onu istemediğimi söyledim. Ama beni dinlemedi. Daha sonra televizyonu açtı. Senin evini izleyen kameralar belirdi ekranda.

Ben bu olanları ağzım açık dinliyordum.

Enes: daha sonra Melisa telefonundan bir numara tuşladı. Eğer senden ayrılmazsam seni öldürüceklerini söyledi. Çünkü o kameralar arkasında birer silahlı adamlar duruyormuş. Bak, senin evini gözleyen kişi; seni öldürmeye de kalkar. Ben bundan korktum. Sana zarar gelmesini istemiyorum.

Ben: bu olanlar bana şaka gibi geliyor.

Enes: haklısın. Ama ben sana evlenme teklifi bile edicektim. Hatta Melisa'nın yanında gelen kişi Yiğit adında biriymiş. Sanırım seni takip ediyor; farklı zamanlarında farklı fotoğraflarını çekip Melisa'ya veriyormuş. Lütfen anla beni. Yapamazdım. Sana söyleyemezdim.

Sanırım ağlıyordum. Boğazıma bir yumru oturmuştu. Gözyaşlarım teker teker dökülürden aklımda ki tek düşünce BURDAN GİTMEKTİ.

Ben: sen bunu benden sakladın öyle mi? Niye bunu bana yaptın? Ben nasıl acılara dayandım biliyor musun? Sen bana acı çektirmekten başka bir şey yapmadın. Eğer anlatsaydın birlikte bir çözüm bulurduk. Yarım kalmazdık.

Enes: Şevval-

Ben: beni gerçekten sevdiğini söylüyorsun. Bu aşk değil. Bu sevgi değil. Bir oyunun içindeymişim meğersem. Ama bana madem ki zarar gelmesini istemiyorsun. Merak etme. Bundan sonra bana zarar gelmeyecek. Çünkü ben artık gidiyorum.