Tanışma

34 2 0
                                    

Multi: Şevval-Enes

Satır arası yorumlarınızı unutmayın.

Sabah uyandığım da saate baktım. Saat 12'iydi. Çüş! Bu saate kadar uyumuş muydum? Hemen banyoya gittim ve ılık bir duş aldım.

Duştan çıktım ve saçlarımı tarayıp kuruttum. Sonra da düzleştirdim. Öndeki tutamlarını dalga haline getirdikten sonra hafif bir makyaj yaptım.

Neden mi bu kadar hazırlanıyordum. Çünkü bu gün Enes ile Doruk'u tanıştırcaktım. Yani en azından tanıştırmaya çalışacaktım.

 Yani en azından tanıştırmaya çalışacaktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Makyajım

Üstümüde giyinince hazırdım.

Üstümüde giyinince hazırdım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Giydiğim☝

Aşağı indiğim de Doruk vardı.

Doruk: günaydın uyuyan güzel.

Ben: günaydın premsim.

Doruk: dün n'olduğunu anlat bakalım.

Dedi masaya oturarak. Ben de oturdum. Bir yandan bir şeyler yiyor, bir yandan konuşuyorduk.

Ben: hani ben sana anlatmıştım. Benim eski sevgilim vardı diye.

Doruk: e n'olmuş ona?

Ben: beni buldu.

Doruk: ne diyorsun sen ya!

Ben: sakin ol Doruk. İzin ver anlatmama.

Doruk: tamam, anlat.

Ben: geldi, konuştuk. Aramızda ki 2 yıllık sorunları çözdük sayılır. Bana tekrarsevgili olup olmayacağımızı sordu.

Doruk: sen ne dedin?

Ben: ben yapamadım, unutamadım. Onu hâlâ seviyorum. Ama onu severken reddetmek nankörlük olurdu sanırım. Fırsat ayağıma kadar gelmişken.

Doruk: kabul mü ettin? Bu adam sana acı çektirmedi mi?

Ben: ben buraya kendi isteğimle geldim Doruk. Aslında biz acı çekmeyi tercih ettik. Eğer ben buraya gelmeseydim belkide şuan çoktan biz olabilmiştik. Anla beni.

Doruk: tamam. Ama senin zarar görmenden korkuyorum.

Ben: merak etme. Bu sefer hiç birimiz zarar görmeyeceğiz. Bu arada sizi bu gün tanıştırmak istiyorum. 

Doruk: peki olur.

Kahvaltı yaptıktan sonra masayı topladım. Odama çıkıp Enes'i aradım.

Enes: aşkım. Nasılsın?

Ben: iyiyim aşkım. Şey bu gün seni biriyle tanıştırmam gerekiyor.
Enes: peki tamam. O zaman ******* kafesinde buluşalım.

Ben: okey, olur. O zamam ben şimdi çıkıyorum.

Enes: tamam. Görüşürüz bitanem.

Ben: görüşürüz canım.

Telefonu kapattım ve üstüme bir tane ceketle, bir tane koldan asmalı çanta aldım. Hazır olunca aşağı indim.

Ben: Doruk hadi gidiyoruz.

Doruk: nereye?

Ben: ******* kafesine. Seni tanıştıracağım kişi orda.

Doruk: tamam hadi çıkalım.

*
Geldiğimizde Enes bizi bekliyordu. Bizi görünce ayağa kalktı.

Doruk: -sessizce- bu mu senin ki?

Ben: hıhı.

Enes: merhaba.

Doruk: merhaba Doruk ben.

Enes: ben de Enes. Tanıştığıma memnun oldum.

Doruk: ben de.

Ben: Enes, bu benim kuzenim Doruk. Doruk, bu da sevgilim Enes.

Doruk: ee genç adam kaç yaşındasın?

Enes: 21.

Doruk: üniversite okuyor musun?

Enes: evet, okuyorum. Bilgisayar mühendisliği.

Doruk: güzel. Hangi üniversite de okuyorsun.

Enes: Türkiye'de ****** Üniversitesi'nde.

Doruk: senin bana yönelticek sorun yok mu?

Enes: yok.

Doruk tam bişey diyecekken ben konuştum.

Ben: Doruk soru yağmuruna tutma istersen çocuğu, ne dersin?

Doruk: aman yemedik sevgilini. Neyse benim işlerim var gidiyorum. Siz takılın. Bu arada kuzenimi üzme yoksa fena yaparım ona göre.

Ben: hadi Doruk git.

Doruk gidince Enes yanıma oturdu.

Enes: oh, bir an çok korktum dövücek diye.

Ben: ben de. Aslında böyle yapmazdı ama geçmişimizi biliyor. Yoksa çok iyi biridir.

Enes: neyse. Ne zaman dönüceğiz türkiye'ye?

Ben: açıkçası bilmiyorum ya da kendimi hazır hissetmiyorum. O zamanlarım aklıma geldikçe-

Enes: ama bir an önce dönmeliyiz hayatım biliyorsun değil mi?

Ben: biliyorum hayatım. Ama yani ne zaman gidiceğimizi bilmiyorum.

Enes: peki, o zaman biraz gezelim. Ne dersin?

Ben: tamam olur.

Kafeden kalktık ve yolda yürümeye başladık. Ellerimiz birbirine kenetlenmişti.

Ben: nereye gidiyoruz? 

Enes: ayaklarımız bizi nereye götürürse. -karşınızda filozof Enes Batur Sungurtekin!-

Ben: ama bu yolun sonu yok. Biliyorsun değil mi?

Enes: o zaman biz de, bana gidelim.

Enes'e kısa bir bakış attım.

Ben: farketmez.

Enes: emin misin? Sonra eve kız attın olmasın.

Ben: o zaman gitmeyelim. Bence ben eve gideyim.

Enes: biraz daha kalsaydın.

Ben: yok ya şimdi diğer odun evdedir. Geç kalırsam beni sorguya çeker.

Enes: iyi peki.

*
Eve geldiğimiz de Enes, beni yanağımdan öptü. Ben de, onun yanağını öptüm.

Ben: görüşürüz aşkım.

Enes: görüşürüz sevgilim. Rüyanda beni gör.

Gülümseyip içeri girdim. Şaşırtıcı bir şekilde hiç kimse yoktu. Odama geçtim üstüme rahat kıyafetler giyip yatağıma oturdum.

Gerçekten Türkiye'ye dönmeye hazır mıydım?

Canlarım bu bölümler düzenleme olduğu için bölümleri hızlı atmaya çalışıyorum ki bir an önce yeni bölümleri okumanız için. Herneyse. Çok öpüldünüz bebeqlerim💙

Sonsuz Aşk (Tamamlandı!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin