21| lovesick

2.7K 242 174
                                    

O gün eve nasıl gittiğimi hatırlamıyordum. Annemin kapıyı açması ve sırılsıklam bedenimi görmesiyle evin içinde büyük bir savaş çıkmıştı. Doğrusu Yoongi kafamdan çıkmazken annemin azarlarını pek de önemsediğim söylenemezdi.

Fakat en kötüsünü sonraki gün yani bugün yaşamıştım. Annemin saatlerce 'hasta olacaksın' diye söylenmesi sonucu hasta olmuş ve yatağımdan çıkamayacak hale gelmiştim. Berbat haldeydim fakat aklıma sadece Yoongi geliyordu. O da benim gibi hasta olmuş muydu? Evde miydi yoksa o halde okula mı gitmişti? Sormasına sorardım ama dünden sonra yüzüne dahi bakabileceğimi sanmıyordum.

Çalan telefonumla panikleyerek elimi masaya uzattığımda elime ulaşan telefonla yüzümü buruşturmuştum. Arayan kişinin Hoseok olduğunu fark ettiğimde hızla açmış ve kulağıma götürmüştüm telefonu. "Gün ışığım?" Karşı hatta biraz uzakta konuşan Taehyung'un sesini duyarken bir anda Hoseok'un sesini duymuştum. "Benim miniğim nasıl oldu?" demişti endişeli bir sesle. Daha sonra Taehyung'un sesi endişeyle bürünmüştü. "Jiminie, lütfen çabuk iyileş. Seni çok özledim." Taehyung'un sesi uzaklaştığında çok geçmeden Hoseok konuşmuştu. "Kafanı çek aptal!"

"Çocuklar merak etmeyin sabaha göre daha iyiyim," yorganıma biraz daha sarılırken sinirle nefes vermiştim. "Ve okula gelmesemde tartışmalarınıza dahil olduğuma inanamıyorum." Taehyung'un kahkahasıyla birlikte Hoseok homurdanmaya başlamıştı. "Seninle konuşabilmek için kafasını yanağıma bastırıyor. Sence sinirlenmekte haklı değil miyim Jimin'im?" Taehyung'un gülüşü durduğunda bu kez onun sinirli sesini duymuştum.

"Jiminie, burada kızman gereken kişi Hoseok. Bugün sen olmasan da Hoseok var, diye kendimi yatıştırıyordum ama gel gör ki Hoseok'u da bir türlü bulamadım." Kısa bir sessizliğin ardından tekrar konuştuğunda Hoseok'a attığı sinirli bakışları hayal etmiştim. "Onu aradığımda Taemin ile basketbol oynadıklarını gördüm."

Taehyung son sözünü bastırarak söylediğinde Hoseok'un gülüşünü duymuştum. "Sabahtan beri bu yüzden trip atıyordun demek," demişti Taehyung'a. Bense dudaklarımı birbirine bastırmış gülmemek için kendimi tutmaya çalışıyordum. "Hoseok, Taehyung'u neden yalnız bıraktın?" demiştim sahte bir sinirle.

Hoseok'un cevabı hazırdı. "Yoongi'nin yanında olduğunu düşünmüştüm. Fakat sınıflarına baktığımda Yoongi'nin okula hiç gelmediğini öğrendim." İkili mırıldanmaya başladığında benden bir şeyler duymayı bekliyor giviydiler. "Taemin'den öğrendiğime göre tıpkı senin gibi yağmurda kalmış ve hasta olmuş."

"Öyle mi?" dediğimde üstümdeki yorganı korkuyla kemiriyordum. "Gerçekten çok üzüldüm onun adına." İkisinden de tuhaf bir ses çıktığında kafamı yastığıma gömmüştüm. "Jiminie, Jiminie, Jiminie." Köşeye sıkışmıştım. Bu kadar kolay yakalanacağımı düşünmemiştim bile.

"Ne yaptınız? Her şeyi detaylı bir şekilde anlatmanı istiyorum, hemde hemen." Yüzümü yastığa gömerken sessizce fısıldamıştım. "Beni öptü," dediğimde ikisinden de bir 'ne' sesi yükselmişti. "Sesini duyamıyorum pirinç keki."

Dudaklarımı şişirdiğimde pes ederek kafamı sağa çevirmiş ve gözlerimi kapatmıştım. "Yoongi beni öptü."

Size nasıl bir tepki verdiklerini anlatmak isterdim fakat cümlemi tamamlar tamamlamaz Taehyung'dan yükselen çığlıkla beraber telefon yüzüme kapanmıştı.

Aptal çocuklar...

"Bu gerçekten yaşandı mı?" Hoseok ilgisiz bakışlarını bana sunarken Taehyung sevinçle sandalyemde dönüyordu. Dün yaşadıklarımı anlatmam için okul çıkışı koşarak evime gelmişlerdi. Şimdi ise Hoseok olanlara inanmazken, Taehyung bana bakıp bakıp sırıtıyordu. "Yüz bininci kez söylüyorum Hoseok, söylediklerimin hepsi gerçek."

lil meow | yoonmin (devam etmiyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin