lil meow | yoonmin (devam etmiyor)

23| Taehyung

"Proje ödevlerinden nefret ediyorum," hemen yanımda Hoseok kopüşonunun ipiyle uğraşırken tahtada proje konularını yazan öğretmenine söyleniyordu. "Bu öğretmen görünümlü cadıdan daha çok nefret ediyorum." Evet, Bayan Mina'nın dersiydi.

Her ne kadar şu an sinirli olsa da yüzünün aldığı şekil fazlasıyla sevimliydi. Karşımda Bayan Mina bana bakıyor olmasaydı saatlerce Hoseok'un yanaklarıyla uğraşabilirdim. "Proje ödevinizi ikili grup halinde yapacaksınız. Hepinizi ben eşleştirdim bu yüzden seçme hakkınız yok." Harika.

İsimleri okurken sıraların yanında dolaşıyordu. Bir süreden sonra Hoseok, Bayan Mina'yı dinlemekten sıkılmış ve kafasını masaya koymuştu. Hemen önündeki Taehyung'un da durumu ondan farklı sayılmazdı. "Jung Hoseok," Hoseok sakince kafasını kaldırdı. "Ve Park Jimin," dediğinde ise ellerini yumruk yaparak havaya kaldırdı. "İşte bu!"

Sevinme sebebi önceki ödevdeki gibi grup arkadaşının Taehyung olmamasıydı. Evet, Bayan Mina ikisini eş yapmakta büyük bir hata yapmıştı.

"Son olarak, Kim Taehyung ve Kim Yugyeom," dediğinde kendi masasına yürümüştü. Taehyung ismini duyduğunda kafasını kaldırarak bize dönmüştü. Burnunu çekerek kafasındaki şapkayı biraz daha indirdi. "Üzgünüm dostlarım ama buraya kadarmış," demişti ağlamaklı bir sesle. "Şu dakikadan itibaren sizinle ayrılmak zorundayım. Biliyorum bensiz yapamazsınız. Ama hayat birlikte olmamıza izin vermiyor." Hoseok eliyle yüzünü kapattığında gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırmıştım. "Elveda!" Tam ayağa kalktığı anda Hoseok Taehyung'un ensesini yakalayarak yerine oturtmuştu.

"Aptal oyunculuğun bittiyse dışarı çıkabilir miyiz Tae?" Taehyung şirince gülümseyerek kafasını salladı. "Benden ayrılamayacağınızı biliyordum." Klasik tartışmalarını dinleyerek bahçeye ilerlediğimizde her zaman oturduğum yerin kapıldığını fark etmiştim. Yaşlı ağacın dibinde oturan şapkalı çocuğu merak ederek yaklaştığımda gördüğüm yüzle gülümsemiştim.

Beni fark etmeyen bedenin yanındaki boş yere oturmak için eğildiğim anda az önce oturmak istediğim yer kapılmış yerine başkası oturmuştu. Taemin bana şirince gülümsemiş ve ardından Yoongi'nin koluna girmişti. "Üzgünüm burası dolu." Sinirle kaşlarımı çatarken Yoongi ile göz göze gelmiştim. Çatılan kaşlarıma baktığı anda dudakları şaşkınlıkla aralanmıştı.

Yoongi'nin sol tarafına baktığımda Taemin'in çantası ve dağılan eşyalarıyla dolu olduğunu görmüştüm. "Bak şu işe, orası da doluymuş." Taemin sinirimi daha çok bozmak ister gibi gülümsemişti. "Sağıma oturmaya ne dersin Jiminie?" Taehyung ve Hoseok onların karşısına oturduğunda ayakta kalan tek kişi olmuştum. "Yer değiştirmeye ne dersin Taemin?"

Taemin sorduğum soruyu bekliyormuş gibi anında başka bir soru yöneltmişti. "Yoksa Yoongi'nin yanına mı oturmak istiyorsun?" Kızardığını hissettiğim yanaklarımla hızlı bir hamle yapmış ve Taehyung'un yanına oturmuştum. Bu durum ise en çok Taemin'in hoşuna gitmişti. Yoongi tek kelime etmemişti.

"Bayan Mina size proje ödevi verdi mi?" Hoseok konuyu dağıtmak için karşısındaki ikiliye farklı bir soru sormuştu. Onu cevaplayan ilk kişi Taemin olmuştu. "Evet, verdi. Doğrusu gruplaşmak işime gelir diye düşünmüştüm. Sonuçta ödev yapmayı sevmeyen birisiyim. Fakat grup arkadaşım da tıpkı benim gibi biri olunca hayat bana bir kez daha gülmüş oldu."

Merakıma yenik düşerek konuştum. "Kiminle eş oldun?" Taemin'in yüzü anında düşmüştü. "Mingyu," dediğinde keyfinin kaçmasını normal karşılamıştım. "Dahyun ile eş olmak varken neden Mingyu ile eş oldum ki?" Bunu cevabı çok açıktı. "Dahyun seninle aynı sınıfta olmadığı için olabilir mi?" Dediklerimle parmağını şıklattı. "Kesinlikle!" Cidden...