HİKAYE ŞİKAYET EDİLMİŞ!
Hikaye şiyayet edilmiş ve ne kadar sinirlendiğimi anlatamam. Ne zamandır şikayet edilmiş durumda bilmiyorum açıkçası ama geçen bölümdeki bir yazım hatasını düzeltirken fark ettim hikaye için kısıtlı yazıldığını. Neyse ben bunu sadece söylemek istedim ve eğer o şikayet eden embesiller şuan da bu bölümü de görüyorlarsa bilsinler ki böyle hayatlarında hiç duymadıkları küfürleri benim tarafımdan alıyorlar! İnsanlar emek verip yazsınlar o kadar sen kalk bir gramlık aklınla şikayet et...
——————————————
|| 24.09.2014 ||
Chanyeol'ün kulaklarını bir çıtırtı sesi doldurdu. İrileşen gözlerini usulca sağ eline çevirdi. Elinin içindeki telefonun arka kapağı çıkarken kırılmıştı. Eline batan telefonun sivri parçaları elini kanatmıştı. Parmaklarından aşağıya ince bir çizgi halinde süzülen kan yere damladığında Baek mağazadan dolan gözleriyle çıkmıştı. Şimdi tek bir fark vardı. Artık üzerinde o mağazanın isim kartını taşımıyordu.
Baek ince bacaklarını hızla hareket ettiriyordu. mağazadan uzaklaşmaya başladığında Chanyeol elindeki kanamayı umursamadan Baek'i takip etmeye başlamıştı. Gözleri yavaşça Baek'in ellerine kaydı, tırnaklarını etine gömmüştü. Kızaran ellerinde damarları belli oluyordu. Yol boyunca hızla ilerledi. Arada sırada omzundan kayan çantasını tekrar omzuna atıyor, ellerini dağınık saçlarının arasına daldırıyordu.
Ara sokaklardan birine girdiğinde etrafta bulanan evlerden birisine gelişi güzel tekme atmıştı. Kolları iki yana sallanırken adımları koşar hale gelmişti.
Güneş etkisini yitirdiğinde etrafa karanlık hakim olmuştu. Baek ayağına takılan bir taşla sendelese de kendisini hemen toparlamıştı. Chanyeol gözlerindeki hüzünle Baek'i takip etmeye devam ediyordu. Neden böyle olduklarına bir anlam veremiyordu. Neden Baek ona yalan söylemişti? Neden o Baek'e bu kadar çok kızmıştı? Neden kalbi bu denli kırılmıştı? Hiç birinin cevabını bulamıyordu.
Baek hızla uzun yokuşu inmeye başladığında Chanyeol de onu takip etti. Karanlık sokakta hızla ilerliyordu. Az sonra eski tahta bir kapının önünde durdu.
Evin önündeki basamaklardan birine çıktığında yüzünü yukarıya kaldırıp ışığın yandığı odaya baktı. Hüzünlü görünüyordu. Sıktığı elini yavaşça havaya kaldırdığında kapıya vurmadan önce duraksamıştı. Kızaran gözlerini usulca kapamasıyla gözlerinden aşağıya yaşların süzülmesi bir olmuştu. Akan yaşlarla sanki kendine olan güveni kırılmış gibi yavaşça havada olan elini korkak tavırlarla aşağıya indirdi. Burnunu çekişleri belli oluyordu. Arkasına dönmeden çıktığı basamakları usulca geri indi. Yokuş yoldan yavaşça aşağıya doğru ilerlediğinde Chanyeol'ün içinde Baek'e sıkıca sarılma duygusu karşı koyulmaz bir şekilde büyüyordu. Usulca iri bedenini hareket ettirmeye başladı. İstemsiz bir şekilde onun da gözleri dolmuştu.
Sadece tek bir lambanın aydınlattığı sokakta Chanyeol usulca Baek'i takip ediyordu. Ardından sert bir rüzgar esti. Chanyeol'ün saçları dağılırken Baek'in üzerindeki bol tshirtü havalanmıştı. Rüzgar daha sert bir şekilde esti. Chanyeol Baek'lerin evinin önüne geldiğinde başını hafifçe kaldırıp eski olduğu belli olan eve baktı. Rüzgar tüm soğukluğuyla içine dolduğunda diken diken
olmuştu tüyleri. Sokaktaki lambanın varlığı artık yoktu. Chanyeol başını çevirip ilk önce sönen sokak lambasına baktı ardından da Baek'e. Baek hızla koşuyordu. Chanyeol Baek'in peşinden gitmek istese de garip bir şekilde hareket edememişti. Bedenini eski eve çevirdi. Evin önündeki basamaklardan birine çıktığında yağmur damlalarını üzerine boşalmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BREATH | HunHan |
FanficLuhan... Bir kardan adamdı o. Kalbini ısıtacak sıcak dokunuşlardan çok donduracak bir nefese ihtiyacı vardı. || 26.07.2014 || ✕ Tüm hakları saklıdır. Hikaye bu hesaptan başka hiçbir yerde yayınlanmıyor. Eğer başka bir yerde görürseniz lütfen ha...