3.BÖLÜM

14 2 1
                                    

Resim: Buğlem

"Doğa Koleji..."

Özel doğa koleji kulağa bir hoş geliyor. Babamın evden göndermesi iyi oldu mu desem yoksa üzülüp ağlasam mı bilemiyorum. Ailemden ayrı yaşamak hiç iyi değil ama bu önüme gelen fırsatı da elimin tersiyle itemezdim. Amcama layık bir yeğen olacaktın. Ve bunu herkese kanıtlayacaktım yatağına uzanmış tavandaki devasa penceremden gökyüzünü izlerken amcamın bir elinde çanta ve bir elinde  telefonla girdi. Onu görünce hemen oturdum o da gelip yanıma oturdu. Elindeki telefonu uzatarak"al kızım bu senin yeni telefonun"dedi.şaşkınlığımı gizlemek gibi bir çaba göstermedim telefonu elime alıp incelemeye başladım sonra"ama amca ben bu telefonu kabul edemem hem benim telefonum var o bana yeter"deyince hafifçe gülümseyip"telefonun kendine hayrı kalmamış al sen şunu hem bunların bir karşılığı olacak"dediğinde gözlerimi soru sorarcasına merakla amcama diktim "karşılık mı Peki neymiş bu?"deyince"derslerine iyi çalışman lazım"dedi. Gülümsedim ve kendimi amcamın kollarının arasına attım. Sonra"peki amcacığım sana söz veriyorum derslerime iyi çalışacağım."Amcam beni öpüp yatağına yatırdı ve çıkarken lambayı söndürdü. İçeride sadece telefonumdan gelen ışıklar vardı eski telefonumdan hattımın çıkarıp yeni telefonuma taktım, Whatsapp, Instagram , Twitterindirip geriye birkaç oyun ve fotoğraf düzenleme programları yükledim. Telefonun şarjı %78 olmasına rağmen yine de şarja taktım yarın için heyecanlıydım açıkçası yeni okuluma merak ediyordum sonra aklıma gelen şeyle telefonu elime aldım bir alarm kurmam gerekliydi saat 05:30 'a grup yaptım ancak tavandaki pencereden giren ışık gözlerime işlediğinden bir türlü uyuyamıyorum.yatağımın kenarındaki şifonyer de bulunan abajuru açmak için elimi uzatınca bir yerlere çarptım ve tabandaki pencerenin perdeleri kapanmaya başladı.korkudan ödüm patladı resmen sanki odamda birileri varmış gibi koktu mu saklamaya çalışarak yorganı iyice çekiştirdik kafamı yastığa gönlümde sadece bir gün içinde olanları düşünerek uykuya daldım.

*SABAH*

Alarmımın sesiyle uyanmak tuhaftı.normalde gözlerime dolan Güneş ışınlarıyla uyanıyordum o da hala karanlıktı Güneş henüz doğmamış tı. yine şifonyerin üzerindeki düğmeler ile oynayarak tavanda bulunan pencereyi açtım, sabah güneşin doğuşunu buradan izleyebileyebilirdim belki yatağımdan kalkarak yeni bir gün için hazırlanmaya başladım okul formamı giyip saçımı tepeden bağladım üzerinden hafif maşa ile geçerek dalgalı bir hal olmasını sağladım.makyaj masamda bulunan makyaj malzemelerinden sadece rimel kullanmasını bildiğimden sadece Rumeli sürerek çantamı da alıp odamdan çıktım.aşağı inince duvarda duran kenarları altın sarısına boyanmış aynanın karşısına dikilince karşı duvarda asılı olan saati gördüm saat 06:45 'ti sonu bir köşesinde duran kahvaltı masasına gözüm kayınca amcamın da benim gibi erkenci olduğunu fark ettim.üzerinde lacivert ve yeşil renginin bulunduğu bir eşortman takımı ile masanın başında elinde Sabah gazetesi ile oturuyordu. Yanına gidince gazeteyi katlayarak masaya koydu, ben de ona sarılıp günaydın öpücüğü verdim yanımı evdeki yardımcılarından biri gelip"Çay mı yoksa meyve suyu mu?"diye sordu. Çay deyip bunu başından gönderince amcama dönüp yeni okulum hakkında sorular sormaya başladım. Amcam en sonunda çenemden bıkmış olacak ki"okula gidince görürsün Buğlem"dedi.  Bir anda susup tabağıma yöneldim , kahvaltımızı bitirip ayağa kalktık amcam omuzlarından tutup kollarımı sıvazladı, "bugün yeni bir hayatın başlangıcı olacak Buğlem bütün dualarım seninle olsun" dedi ve sarıldı. Geri çekildiğinde ise eğilip elini öptüm ve "her şey için en önemlisi de beni evine kabul ettiğin için teşekkür ederim amcam hakkını ödeyemem". Gözlerimden yaş gelmeye kalmadan evden çıkıp okulun yolunu tuttuk okulun bahçesine girdiğimizde tuhaf bir atmosfer sardı etrafımı.Heyecanlıydım ama amcama belli etmemek için elimden geleni yapıyordum.Fakat o anlamıştır benim heyecanımı.Okula girince amcamla müdürün yanına gittik.Müdür nöbetçi öğrenciden birine sınıfımı göstermesini  istedi. nöbetçiyle birlikte sınıfıma gittik.Sınıfa girince kendimi tanıtıp en ön sıradaki yanı boş olan kızın yanına oturdum.Yanına oturduğum kızın kitabına bakınca dersin fizik olduğunu anladım.Bir defter çıkartıp hocanın söylediklerini not almaya başladım.Yanımdaki kıza dikkatlice bakmaya başladım.Saçlarının önünde kahkül, gözünde Harry Potter gözlüğü, saçının arkasında iki tane balıksırtı örgüsü ile tam bir inek öğrenci tipi vardı.Kız hem önüne açtığı test kıtabından fizik soruları çözüyor hem de hocanın söylediklerini not alıyordu. İlginç bir kızdı .''Bakar mısın?'' diye sorunca kafasını test kitabından kaldırmadan ''efendim. neden rahatsız ediyorsun beni?'' dedi ne kaba bir kız.''Şey benim ders kitaplarım yok da acaba diyorum bana yardımcı olur ...''sözümü bitirmeye kalmadan kafasını kaldırıp''ben sana nasıl yardımcı olabilirim acaba onca işim var benim seninle uğraşamam ben''dedi. Sinirlenmiştim ama  belli etmemiştim pek de üstelemeyerek ''aman rahatsız ettim kusura bakma'' dedim alayla o da ''kusura baktım bir daha olmasın''dedi.Gözlerimi devirip sınıfta boş yer var mı diye etrafa bakınmaya başladım.Arkalarda bir kız tek başına oturuyordu.Saatime baktım 10dakika vardı off ben bu kızın yanında 10 dk nası oturucağım yaa. Başımı sıraya koyup zilin çalmasını bekledim.Zil çalınca hemen kalkıp kızın yanın gittim.Sırasına hafifçe vurarak ses çıkarttım.Kız kafasını sıradan kaldırıp gülümsedi.''Acaba yanına oturabilir miyim?'' deyince kafasıyla beni onayladı.Hemen yanına oturdum.Bana dönerek elini uzattı''Benim adım Demet. Demet Soylu.'' bende uzattığı elini nazikçe tutup''bende Buğlem. Buğlem Karacan.şey senden bir şey isteyebilir miyim?'' deyince kafasını sallayıp onay verdi.Ders kitaplarımın olmadığını söyleyince direkt kütüphaneye götürdü beni.Kütüphanenin kapısı kilitliydi. Bizde diğer teneffüs gelmeye karar verdik. Derse girince hoca beni kütüphaneye gönderdi. Bu sefer kütüphane açıktı. İçeri girdiğim de 3kişi vardı.''bakar mısınız?''deyince 3üde baktı sonra ikisi kafasını tekrar kitaplarına yönlendirdiler.Dİğeri ise yanıma gelip ''Nasıl yardımcı olabilirim?''dedi bende ''ders kitaplarımı almam lazım'' deyince onu takip etmemi istedi ve önden önden yürüdü.Kocaman bir dolabın önüne gelince durdu.''hepsi burada'' dedi ben kitaplarımı alırken o da '' sen bu okula yeni mi geldin?'' dedi ben de '' eve t yeni geldim'' deyince ''hangi okuldan geldin?'' diye sordu.Bende istemsizce başımı yere eğip''Muğla'dan geldim ben.'2 dedim.Kitapların yerini gösterdiği için teşekkür ettikten sonra sınıfıma geldim.Birkaç ders sonrası olmuştu.öğle arasına girmiştik.Demetle yemekhaneye gidip yemek sırasına durduk.Yemekhanede birde ''Muğla'lı''diye bir ses yankılanınca yerimde çakılı kaldım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 12, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

I Need Your LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin