B İ R

35 26 3
                                    

Deniz kokusunu öteki tarafta unutmamak adına içime çekiyordum.

Beni rahatlatan koku ve ses ölüm sebebim olacaktı.Bana onu hatırlatıp duruyordu sadece.Bazen onu hatırlamak hoşuma gitsede bazen canımı çok yakıyordu.

Ölümsüzlüğe inanan birinin doğum gününde ölmesi adil değildi.Daha saat beşte başlayacak bir partisi vardı.Her şeyi hazırlamıştık.Kıyafetler,içecekler,yiyecekler.

Sanki onu doğum günü partisine değil de ölüme hazırlıyor gibi olmuştu.Bu yakıyordu en çok kalbimi.

O giderken yanında da beni almıştı.Benim benliğim onunla gitmişti.

Duygularım,ruhum onunla gitmişti.

Beni sakin tutabilen tek şey o,kitaplar ve müziklerken...Benim dengemi yıkıp gitmişti.

Beyaz kefene girerken gözükmeyen gamzesine bakmıştım sadece.Çok güzel gülüyordu.O gülünce ben de mutlu oluyordum.

Bağımız o öldükten sonra asla kopmadı,kopmayacaktı...Kimse onun yerine geçemezdi.O benim biriciğimdi.Kalbimin en ücrasına gömdüğüm kişiydi o.

En derinine gömüp acı çekmemesini istediğim dördüncü kişiydi.

Bu basit bir Dünya sınavı değildi.Ona göre Dünya sınavı LGS'den bile zor geçmişti.Daha sınava gireli bir sene olmuştu halbusem.

Mükemmel zekası ile istediği liseyi tutturmuştu.Hayallerinin,umutlarının,hedeflerinin olduğu lisede sadece bir yıl geçirebilmişti benim güzelim.

Gecelere kadar ders çalışırdı ben mutlu olabileyim diye.Ama o daha mutlu olamadan elimden kayıp gitmişti.Benimde gitmem gerekiyordu.Ailem beni bekliyordu.

En sevdiğim kum,benim ölüm yatağım olacaktı.En sevdiğim dalga kefenim,kayıp gideceğim yerde kurtuluşum.

Oturduğum taştan kalkıp bir kaç dakika sonra çıkacak fırtına yüzünde grimsi gökyüzüne baktım.Bulutların arasında kendini göstermek için büyük bir savaş veren Güneş'e gülümsedim.Tekrar denize baktım.

Ellerimin arasından kayıp gidenlere baktım.

Sevinçlerim,dostlarım,göz yaşlarım,duygularım...Hepsini benden alabilecekmiydi?Bu uçurumdan atlarsam ölebilecekmiydim?

Bir adım attıktan sonra bu duygulara öbür tarafta kavuşabilecekmiydim?

Özlediklerime...Sahip olduklarıma...Duygularıma...

Kavuşabilecek miydim?

Acım hafifleyecekmiydi?

İstediğim olacakmıydı?

Bir adım atınca aşık olduğum denizde ölüp bu Dünya'dan silinebilecekmiydim?

Peki neden geberip gidecekken onun masum yüzü gözüm önüne geliyordu?

Atma...O bir adımı atma...

Ölme...

Benim için yaşa...

Benim yaşayamadığım hayatı yaşa...

Hiç ölüm yokmuş gibi yaşa...

Sen yaşamayı hak ediyorsun...

Sadece yaşamayı dene...

O bir adım kurtuluş değil...

O bir adım senin batman demek...

Atma.

Atlama...

Aşkını yaşa...

Bulamadığın,kelimesinin ne anlama geldiğini bilmediğin aşkı yaşa...

Nefret ettiğin,kaçtığın,korkup saklandığın duyguların tadına var...

Her ne kadar ölü olsanda yaşıyor gibi gözükmen için,

Bizim için,

Kendin için,

Bulamadığın aşkın için,

Nefretliklerin için,

Yanındakiler için,

Ölü olsan bile sadece yaşa.

Çünkü sen yaşamayı hak ediyorsun.

Bu yeterli bir sebep.

Senin için olmasada benim için öyle.

Bana söz ver ve sakın ölme...

Nasılız bakalım?

Bu bir başlangıç.Tanıtım gibi.

Takipte kalın.

Ve eğer bizim siyahlığımıza dayanamayacak kadar beyazsanız...

Okursanız okuyun.Ne okuduğunuz beni ilgilendirmez.

:) ;)

UÇURUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin