Gün boyunca iyimser ve ilgili bir WuFan olmuştum. Tamam durumuna biraz acımış olabilirim ama o benim sınırlarımı fazla zorluyordu. Dayanabileceğimin üstündeydi şuan ki istediği.
" W-Wufaan , gerçekten çok a-acıyor." Hayır o bakışlarını yapma!
Aslında ona kızmamam lazımdı. Tüm suç bendeydi. Resmen bir sapıktan bile daha çok sapık olan bu insanımsı şeyi kendim eve getirmiştim.
Açtığım kapıyı tekrar kapattım ve altına yapan bir bebek gibi rahatsızca yatakta kıvranan bedenin yanına yaklaşmaya başladım. Attığım her adımda kendime bir kere daha lanet okuyordum.
Son bir kez derince iç çektim ve Yixing'in yanına çıktım. Heyecan ile bir anda parlayan suratı gerçekten tam bir sapığı andırıyordu!
" B-bana yardım edecek misin?"
Cevabı kendide biliyordu. Sadece bu seferliğine yapıcaktım bunu. Sadece bu gün onu yanlız bıraktığım için ve belini incitmesine neden olduğum için. Başka hiçbir şey için değil. Evet Wufiş yapabilirsin!
Lanet iç sesim!
Yatağa biraz daha ağırlığımı verdim ve iyice Yixing'e yaklaştım.
" Bunu sadece bir Özür olarak gör. Daha fazlası değil. Sadece bir özür. Bu gün seni yanlız bıraktığım için. "
Deli gibi başını aşağı yukarı sallarken o korktuğum sırıtmasını yüzüne takındı ve beni kendine çekip öpmeye başladı.
" Mmpphh , Y-yixi-"
Konuşmama bile izin vermiyordu. Tanrım dilim!
Zorla açtığım ağzımdan içeri giren dili o kadar hızlı ve serttiki...
"Immhh , W-wufiş. Ahhh.."
İnlemesini duymamak için kulaklarımı tıkamak istiyordum. Çünkü güneyimde bir yerlerde hareketlilik çoktan başlamıştı.
Üstelik dudaklarını her dudaklarımdan ayırdığında Wufiş diye bağırması..
Hakimiyeti eline aldığını düşünüyor olucak ki beni altına alıp daha da sert öpmeye başladı. Ama oyuna gelmeye hiç niyetim yoktu.
Hiç beklemediği bir anda pozisyonlarmızı değiştirdim ve onu altıma aldım. Bu davranış onu korkutmak yerine daha da keyfi bir hale getirmişti.
Dik duran vücudumu yatakta yatan Yixing'e biraz daha yaklaştırdığımda annesinden habersiz yaramazlık yapıp sonra annesinin ona ne kadar kızacağını düşünen bir çocuk edasında geri çekildim.
Yaptığım yanlıştı. Üstelik aklımda Luhan varken. Hislerimi bilmesede , Yixing'e yapacağım şey ufak bir yardım gibi gözüksede Luhan'ı aldatıyor olma fikri oldukça korkunçtu.
Üstünden yavaşça kalkıp ondan en uzak köşeye kayarak oturdum.
" Onu seviyorsun." dedi histerik bir gülümseme ile.
"Luhan anlamamış olabilir ama onu seviyorsun Wufan." Bu kadar belli ediyorsam nasıl Luhan anlamadı?
"Ama bende seviyorum. Senin Luhan'ı sevdiğinden daha fazla seviyorum. Ve inan bana her şey bittiğinde aşık olduğun kişi ben olacağım. "
Kendinden çok emin konuşuyordu. Ona aşık olma fikri benim için büyük bir kabusken onun böyle şeyler söylemesi resmen karabasanlı bir kabus gibiydi.
Yattığı yerden kalkıp yanıma geldi ve az önceki olaydan dolayı açılmış omzuma bir öpücük kondurdu.
Kendimi adinin en önde gideni gibi hissediyordum. Ama bunun neden kaynaklandığını bilmiyordum. Bu günden beri hissettiklerim çok tuhaftı.