Medyada ki şarkı...lütfen onunla okuyunn!!!
Yağmuru hiçbir zaman sevmemiştim. Küçüklüğümde her yağmura yakalanıp ıslandığımda avazım çıktığı kadar bağırıp ağladığım anılarım gelmişti aklıma.
Şuan buradaydık. Yağmur yağıyordu. Ama ben ilk defa kaçmak yerine Yixing'e sarılarak tam burda donana kadar durmak istiyordum...ki Yixing yanımdayken donmam biraz imkansızdı. Tüm vücudumu ateş almış gibi yanıyordu onunlayken.
"Wufan?" Sesi son zamanlarda uykumu getiren bir melodi gibi gelmeye başlamıştı.
"Efendim Xing." Kalbimden ne geliyosa onu söyleyecektim bu gün.
"Hey , bana Xing mi dedin sen? "
Alnından süzülen yağmur sularını elimle bir kenera itip dudaklarına kısa bir öpücük kondurdum.
"Evet , bundan sonra benim Xing'im mi olsan? " ben sırıtmaya başlamışken o üstümden kalkıp ıslak çimlerin üzerine oturdu.
"B-beni şaşırtıyosun Wufan. Çok fazla. Ama bunu sevdim. Hem hep ben mi seni şaşırtacağım."
Uzandığım yerden kalktım ve Yixing'i biraz daha yakınıma çektim.
"Çok ıslandık." Önüme gelen bir kaç saçı okşayarak geriye doğru taradı.
"İlk karşılaştığımız zaman da yağmur yağıyordu." Gülümsedi.
"Evet , saçımı çok fazla dağıtmıştın."
Gülümsediği için çıkan gamzesine bir öpücük kondurdum.
"Ama , ama saçların çok güzeldi. Yumuşacıktı hemde. "
İyice şirinleşen küçük burnunu sıktım ve ayağa kalktım.
"Saçlarıma dokunulmasından hoşlanmam Xing." Ayağa kalkması için elimi uzattım. Ama elimi tutmak yerine kafasını başka tarafa çevirdi.
"Ama senin dokunmandan hoşlanıyorum. Çünkü yumuşacıksın." Gülümseyip göz kırptım. Bir anda parlayan gözleriyle elimi tutup ayağa kalktı ve kucağıma atladı.
"Ağırlaştın mı sen?" Boynuma sardığı kollarından birini indirip göbeğine dokundu.
"Oh, sanırım birazcık almışım. Özür dilerim. Hem , hem kolun yaraydı değil mi? " kucağımdan inmeye çalışan bedenini daha da yaklaştırdım bedenime.
"Seni taşıyacak kadar güçlüyüm."
Ayağa kalkıp önünde eğildim ve sırtıma binmesini söyledim.
"Imm , Wufiş emin misin?" Kafamı arka tatafa çevirdim düşünürken daha da tatlı olan suratına baktım.
"Binecek misin , yoksa bu yağmurda seni bırakıp gideyim mi?" Ona tanıdığım bir dakikalık süreyide bana bakmakla harcayınca ayağa kalktım ve yürümeye başladım. Yixing ile oyun oynamak güzel olabilirdi.
"Wufann." Bana çağıran sesini ve yağmurun sesini gözlerimi kapatarak dinledim. Tamamen huzur doluydu. Ona karşı hissettiklerimin hepsi bu zamana kadar bir puzzle parçası gibi darmadağındı ve şuanda birleşiyorlardı. Ortaya çıkacak olan resimden ise fazla emindim. Çünkü Yixing bulunduğu her yeri bir şey yapmasada güzelleştirme gibi bir yeteneğe sahipti.
Duruyor olmamdan fırsatlanıp bir anda sırtıma atlamasıyla hafif eğildim.
"Wufan! Beni neden duymazlıktan geldin?" Kollarını daha da boynuma doladı.
"Eğer seni duysaydım , bana bir daha seslenmezdin. Bu yüzden de sesini çok az duymuş olurdum. Öyle değil mi?" Söylediğimde ki manayı anlamasını umuyordum.
"Nasıl yani.?" Tabii ki sadece ummuştum.
"Sesin bana huzur veriyor Xing." Yavaşça yürümeye başladım. Yağmur kıyafetlerimi ağırlaştırmıştı.
"Wufan?"
"Efendim?" Yanağıma uzanıp bir öpücük kondurdu.
"Seni seviyorum. " gülümsedim.
--------
'' Üşümüyorsun değil mi Yixing.?'' Islanan kıyafetlerimizi yaktığım şöminenin karşısında kurutmaya çalışıyordum. Yixing ise üstünde benim gömleğimle dışarıda ki sandalyeye oturmuş yağmuru izliyordu. Onu içeriye getirmeyi çok istemiştim ama beni her seferinde reddetmiş ve yağmur dinene kadar oturmak istediğini söylemişti. Nedenini sorduğumda ise aslında hiç sormamayı dilemiştim. Yixing ne kadar neşeli , dimdik durmaya çalışsada aslında altında anne özlemi çeken yarım masum bir kişilikti. Ona haksızlık ettiğim zamanlar şimdi kalbimde ağırlığa neden oluyordu.
Küçük yatağın üzerinde duran battaniyeyi aldım ve dışarı Yixing'in yanına çıktım. Sandalyede oturmuş ve dizlerinide kendine çekmişti. Üşüdüğü her halinden belliydi. Öyleki çıplak ayakları morarmaya başlamıştı. Elimde ki battaniyeyi hemen küçük bedenide sarıp Yixing'i kucağıma aldım.
'' Bu kadar yeter.'' Usulca kafasını sallayıp boyun girintime yerleşti. Kesinlikle buz gibi olmuştu onu dinlememeliydim. Yixing'i yatağa yatırıp şöminenin yanına ikimizinde sığabileceği bir yer yaptım. Sıcak ikimizede iyi gelicekti.
''Yixing , hadi kalk seni güzelce ısıtalım ha?'' Gülerek kollarını bana uzattı. Karşılık vererek kucağıma aldım ve hazırladığım yatağa yatırdım. Bende yanına uzandım ve Yixing'i üzerime çektim. Sıcağın etkisiyle iyice mayışmıştı. Sırtını okşayan ellerim birden açıkta kalan bacaklarına ulaştı. Yixing kesinlikle yumuşacıktı. Ne kadar kendimi sapık gibi hissetsemde bacaklarını okşamaya başladım. Oysa rahatlamanın verdiği hisle kedi gibi mırıldanıyordu. Buz gibi olan bacakları sıcak ellerim ile ısıttım.
''Yixing , neden bu kadar güzelsin?'' Gömleğinden içeri doğru giren ellerimle üzerimde birazcık daha hareket etti. Kesinlikle iyi hissetmiyordum. Ayaklarımdan saçımın teline kadar beni etkisi altına alan haz iyi hissetmemi engelliyordu. Yixing'i üzerimden yan tarafa yatırdım ve vakit kaybetmeden üzerinde yerini aldım. Muzip bir sırıtışla bana bakan gözleri heyecanımı iki kat daha da arttırmıştı.
'' Bana ne yapıyorsun Yixing?''
MoussJun & LayinTekBoynuzu
Y:N/ kestiğim yere bakarmısınız? fhljıhdjrjkk Bekletmemek uğruna yazdığım bir bölümdü. Kontrol etmeden atıyorum. Çok fazla hastayım çünkü inanın yattığım yerden yazdım. Hatta yazamadım bi kelimeyi on defa sildim sildim yazdım jhglhjgrg. Bu bölümde benim elimden çıktı. LTB telefonu eline fazla alamıyor ondan mesaj falan da atamadı onuda anlıyorum ama bu hikaye ikimizin onun olmadığı zamlar ben onu idare edicem ben olmadığımda da o beni aynı şekilde. Severek okuyun litfen. Ve gelecek bölüme (M) simgesini bekleyinde beklemeyinde kjgkrtlkglkgdn