"Hyung bak doğru söyle, sen Hana noona'dan hoşlanıyorsun değil mi?" Hwanghon belki de yüzüncü defa sorduğunda Chan çocuğun kendisine yaklaşan suratını itti. "Oğlum hayır diyoruz ya sana, neden anlamıyorsun? Kardeşim gibi o benim."
"Hep de öyle derler zaten." Karşı koltukta oturan Yitao sırıtarak söylediğinde Chan cevap vermek yerine kendi kendine homurdanıp arkasındaki yastığı ona fırlattı.
Bu sırada Hajoon dikkatli bir şekilde hiç de onları umursuyormuş gibi görünmeyen Jaesol'a bakıyordu, uzun zaman önce onu gözüne kestirmişti. "Eğer içimizden herhangi biri birisinden hoşlanıyorsa bu kişi kesinlikle Jaesol hyung'dur."
Kendi adını duymasıyla kafasını kaldırıp neler olduğunu anlamaya çalışan Jaesol diğerinin dediğini fark edince kaşlarını yavaş yavaş çattı. "Ne diyorsun sen be?"
Büyüğünün bu tepkisi Hajoon'un sinsice gülümsemesine sebep oldu. "Hadi hyung hadi, yeme bizi. Sen basbayağı abayı yaktın Yunji noona'ya, itiraf et de rahatla artık."
"Kafanda kurmayı bırak," diye sert bir ses tonuyla uyardı onu Jaesol. Hajoon da onun pek keyifli olmadığının farkına varmıştı, bu yüzden sadece susmayı tercih etti. Hyungunu durduk yere kızdırmanın bir manası yoktu.
"Aslında Hwanghon da Yunhee'den hoşlanıyor gibi, sizce de öyle değil mi?" Yanchen gergin havayı dağıtmak için ortaya laf attığında Hwanghon oturduğu yerde sızlandı. "Hayır hyung be uydurma! Yunhee çok güzel kız da yaşı küçük daha yaşı, böyle şeyler için biraz daha büyümesi gerekiyor."
Hwanghon'un lafları üzerine Eisuke kendini tutamadı ve çok yüksek sesli bir kahkaha patlattı. "Söyleyene de bakın hele, sanki kendisi çok büyük."
Chan da kıkırdadı ve yanında oturan maknaeyi omzuyla dürttü. "Öyle deme hyung, en azından bizimki içki içebiliyor."
Yedi oğlan kendi aralarında saçma sapan muhabbetlere devam ederken görevliler oradan oraya koşturuyorlardı. Üyelerin az sonra çıkış sahnesini gerçekleştirecek çaylak bir grup gibi heyecanlı olmak yerine onuncu yılını kutlayan bir grup kadar umursamaz tavırlar sergilemesi bütün çalışanları şaşırtıyordu. Genelde yeni çıkış yapmış grupların içi içine sığmaz olurdu ancak bunların rahatlığı insanı hayran bırakacak cinstendi.
Ya çok soğukkanlıydılar ya da aptal.
Ya da belki ikisi birden.
"Hadi beyler, geyik bitti, gidiyoruz artık." Menajerleri gelip uyardığında hâlihazırda hissetmeleri gereken duygu onları yavaş yavaş esir almaya başlamıştı.
"Hyung benim bacaklarım titremeye başladı heyecandan, ne yapacağım?" Yitao önünde yürüyen Hajoon'a fısıldayarak sorduğunda büyük olan arkasını dönüp güldü. "Sahnede işeme yeter."
Yitao oflayıp geri çekildi, hyungu her zamanki hyunguydu, düzgün bir cevap beklemiyordu zaten ama bu kadar rahat olduğu için ona minnettardı. Hajoon'un olay ne olursa olsun mizah yapabilen bir karakteri vardı ve bu özelliği diğerlerine de iyi geliyordu.
"Pekâlâ, toplanın bakalım." Sahne için bütün hazırlıklar tamamlandığında Jaesol üyelere ithafen söyledi. Bir çember oluşturduklarında ilk önce lider olmak üzere herkes elini ortaya uzattı. Üçe kadar sayıp yüksek sesle sloganlarını söylediler. "Dipten zirveye, hadi yapalım şunu!"
Bağırarak birbirlerini cesaretlendirdiler. İlk sahneye çıkışları değildi belki, evet ama ilk kez bir müzik şova katılıyorlardı. Günün sonunda verilecek olan bir ödül de vardı üstelik, hepsinin hayallerini süsleyen bir ödül.
Son saniyelere gelindiğinde yerinde duramayan birkaç üye durdukları yerde zıplamaya başlamıştı. En sonunda görevlinin komutuyla hızlıca sahneye çıktılar ve seyirciyi selamladılar. "Dipten zirveye! Merhaba, biz TOP LINE!"
Selamlamanın ardından yapılan tezahürat gülümsemelerine sebep oldu, çok yüksek değildi belki ama onlar için olması yeterdi.
Yerlerine geçip başlangıç pozisyonlarını aldılar. Question'ın girişi duyulduktan hemen sonra Yanchen şarkıya başladı.
[YANCHEN] Uzun zamandır merak ediyorum
Senin de benim gibi hissedip hissetmediğini
[EISUKE] Bunun basit bir çekim olduğunu düşünmüyorum
Ben zaten ([ALL] Şimdi)
Sana bakıyorum[CHAN] Dönen kalbim sayı yaptı
Çok sinir bozucu, neden başka bir adamla birliktesin?
Vücut hatların boyunca yüzüyorum
Her zaman senin içinim
Biri beni kurtarsın, mayday
Nereden geldin sen, oh leydi?
Bunu daha fazla geciktirme, oh bebeğim
Beklemekten yoruldum[YITAO] Ben çoktan sana aşık oldum
([YANCHEN] Bana mı bakıyorsun?)
[YITAO] Ne yapıyorsun?[HAJOON] Söyle bana
Daha dürüstçe, böylece sana aşık olabilirim
[YANCHEN] Tereddüt etme
[HAJOON] Bana kendini göster
[HWANGHON] Daha arsızca, böylece tek bir inç bile hareket edemem
Tereddüt etme
Utangaç olma[EISUKE] Sana baktığımda, göz kamaştırıyorsun, güzelsin
[HWANGHON] Kalbim meraklı, sen gizli bir sorusun
[EISUKE] Aniden, kalbim sana tutuldu
[HAJOON] Tereddüt etme, utangaç olma[YANCHEN] Bu duyguları saklayamam
Şimdiki bu özel an
[HWANGHON] (Her şey mükemmel)
Tereddüt edersem sona ereceğinden korkuyorum
Bu yüzden şimdi acele ediyorum, o zaman şimdi[JAESOL] Gözlerime bak ve söyle bebeğim
Kızım bunun hakkında konuşmama izin ver
Bir şey hissediyorum
Hava güzel, güzel gün
Daha fazla bahane yok, zoru oynamayı bırak
Bana gel kızım
([EISUKE] Sana geleceğim, sadece hazırlanmış ol)
[JAESOL] Elimi tut ve cebime sok
Final için yürüyececeğim ve adımlarımı seninkilere uyduracağım[YITAO] Ben çoktan sana aşık oldum
([YANCHEN] Bana mı bakıyorsun?)
[YITAO] Ne yapıyorsun?[HAJOON] Söyle bana
Daha dürüstçe, böylece sana aşık olabilirim
[YANCHEN] Tereddüt etme
[HAJOON] Bana kendini göster
[HWANGHON] Daha arsızca, böylece tek bir inç bile hareket edemem
Tereddüt etme
Utangaç olma[HAJOON] Gözlerin kafamı karıştırıyor, küçük hareketlerin
Neden bilmiyorum
([YANCHEN] Sadece bilmiyorum)
[HWANGHON] Kalbim tamamıyla seninle dolu
Neden tereddüt edeyim? Bana göre, o kişi sensin[ALL] Söyle bana
Daha dürüstçe, böylece sana aşık olabilirim
Tereddüt etme
Bana kendini göster
Daha arsızca, böylece tek bir inç bile hareket edemem
Tereddüt etme
Utangaç olma[ALL] Sana baktığımda, göz kamaştırıyorsun, güzelsin
[HWANGHON] Kalbim meraklı, sen gizli bir sorusun
[YITAO] Aniden, kalbim sana tutuldu
[HAJOON] Tereddüt etme, utangaç olma
![](https://img.wattpad.com/cover/183791077-288-k610288.jpg)