EREM

5. Bölüm

İyi okumalar dilerimmm💕 bu arada gelen voteler bana az geliyor arkadaşlar. Sınırlama koymak istemiyorum ama... gerekirse bir sonra ki bölüm koyacağım haberiniz olsun 💕

Biz Çağrı'yla dans ederken herkes bir anda barın oraya toplanmaya başlamıştı. Görünür de Ufuk ve Eliz de yoktu. Biz de o tarafa geçmeye çalıştık, dediğim gibi çalıştık. O kadar kalabalıktı ki. Yine de o kadar insan ve sesin arasında aslan gibi kükreyen Ufuğun sesini duyabilmiştik.
Çağrı hışımla milleti resmen yararak geçtiğinde ise gördüğüm manzara beni çok korkutmuştu.
Ufuk pembe saçlı değişik bir herifin üstünde onu ölesiye dövüyordu. Ve adam ona gram karşılık vermiyordu. İnanamıyorum.
Ben Eliz'i tutup Ceren'nin yanına götürdüm. Şok yaşadığı için hiçbir şey diyemiyordu zavallım.
Belfü/ Ceren bi su içir Eliz'e. Kendine gelsin.
Sarhoş Ceren'in eline Eliz'i bırakmak ne kadar doğruydu bilemiyorum ama yapmak zorundaydım şuan çünkü gidip Ufuk ve Çağrı'ya bakmam lazımdı...
Belfü/ Bak sakın kalkmayın buradan tamam mı?
Ceren/ Tamam hık kan- hık kanka.
Hıçkırarak konuşmasından pek bir şey anlamasamda olayın olduğu yere gittim.
Pembe saçlının ağzı yüzü dağılmıştı. Ufuğun sadece saçı dağılmış ve birazda terlemişti. Cidden dayak yemeden herifi haşat etmişti.
Ufuk/ Onur dua et seni öldürmedim orospu çocuğu! Bir daha seni benim Eliz'imin yanında görürsem bu sefer öldürürüm duydun mu puşt!
Bir tekme daha savurdu karnına lafı bitince.
Hööst! Benim Eliz'im mi dedi o! Noluyor ulan?
Çağrı güçlükle adının Onur olduğunu öğrendiğim çocuğun yanından aldı ve masaya geri getirdi.
Eliz daha iyi duruyordu.
Ufuk Eliz'in yanına gidip elini yanağına koydu,
Ufuk/ İyi misin güzelim? Bir şey yaptı mı o it sana?
Eliz sadece kafasını hayır anlamında sallayarak yanıtladı Ufuğu. Biz ise Ufuğun bu dediklerine karşı şaşırmış Çağrı ile birbirimize bakakalmıştık.
Çağrı kulağıma eğilip
"Bir dans edecektik içinden geçtiler." Diyince dayanamadım bastım kahkahayı..
Belfü/ Evet haklısın, olsun artık başka zamana...
Çağrı/ Ha yani başka zamanlarda olacak. Diyip hafif bu piç gülüşü dediğimiz şeyden attı. Ava giderken avlanmak bu oluyordu demek ki. Bir şey demeden Eliz'in yanına yaklaştım biraz daha
Belfü/ İyi misin biraz daha yavrum.
Eliz/ İyiyim ben. Diyerek Ufuğa döndü,
"Sen- sen bunu neden yaptın ya manyak mısın ya sen?"
Ufuk/ O HERİFİN SANA DOKUNMASINA DAYANAMADIM ÇÜNKÜ APTAL!
Eliz/ Öldüresiye dövmen mi gerekiyordu Ufuk?
Ufuğun aksine çok sakin konuşuyordu.
Ufuk/ Hak etti piç.
Çağrı/ Tamam hadi artık çıkalım buradan. Diyerek ufuğu çekmeye başladı. Ben ise bir yandan sarhoş Ceren'i bir yandan da Eliz'i tutuyordum. Allahtan vale arabayı kapıya kadar getirmişti.
Önce Cereni sonra Eliz'i en sonda ben binmiştim arabaya. Ufuk öndeydi arabayı yine Çağrı kullanıyordu.
Çağrı/ Bu halde sizi bırakamam kızlar, bize gidelim. Bizde kalın. Sizi göz önünden ayırmak istemiyorum şuan.
Ceren sarhoş olduğu için sormaya bile gerek yoktu, Eliz kafa salladı tamam anlamında.
Belfü/ Olur ama siz salonda uyursunuz artık.
Çağrı/ öyle olacak zaten. Diyip güldü.
Evleri buradan yakın olmasına rağmen trafikten anca yarım saatte gidebilmiştik.

Çağrı kapıyı açıp geçmemiz için çekildi.
Evet biz tabiki malız! Bizim yanımızda pijama yoktu ki! Bu elbiselerle kaldık aq.
Belfü/ ee beyler biz elbiselerle kaldık. Pijamamız yok?
Çağrı/ benim pijamalarımdan vereyim Ceren ve sana. Ufuk da Eliz'e verir.
Belfü/ Senin kıyafetlerin büyük gelmez mi?
Çağrı/ bu gecelik idare et güzelim.
"Solda ki ikinci kapı odam, dolaptan istediğini giyebilirsin yavrum"
Belfü/ Teşekkür ederim, diyip Ceren'i de tutup odaya götürdüm.
Dolabı açtığımda keskin parfüm kokusu burnuma geldi. Aşırı güzel kokuyordu.
Ceren'e bulabildiklerimi giydirdim fakat çok büyük gelmişti. Komik duruyordu.
Çağrı'nın yanına giderek Ceren'i nereye yatırabileceğimi sordum.
Çağrı/ Benim odama yatırabilirsin. Siz kızlar orda kalırsınız. Biz Ufukla salonda yatarız.
Belfü/ Tamam o zaman ben Ceren'i yatırıp geliyorum. Diyerek Ceren'i kolundan tutup çekiştirip odaya götürdüm
Belfü/ İyi geceler canım. Örtüyü üstüne örttükten sonra ışığı ve kapıyı kapatıp salona geçtim.
Eliz Ufuğun omuzunda neredeyse uyumak üzereydi.
Belfü/ Sigara mı içsek?
Çağrı/ Oluuur
Ufuk/ siz için şimdi Eliz'in uykusu açılmasın ben buradayım.
Düşünceli hareket.
Çağrıyla beraber balkona çıktık.
Balkon demirlerine yaslanmıştı ben de masaya oturmuştum. Ayaklarımı sallıyordum. Sandalyeye oturmak bünyeye ters tabii.
Çağrı/ Çok güzelsin.
Belfü/ e-fendim duymadım da.
Çağrı/ Çok güzelsin Belfü. Diyerek dibime kadar gelmişti.
Belfü/ Teşekkür ederim. Diyerek gülümsedim. Dudaklarımız arasında milimetrik uzaklıklar vardı resmen. Biraz öne gelsem öpüşecek gibiydik. Şuan kalbim o kadar hızlı atıyor ki 1 metre öteden fark edilebilirdi bu.
Ben bunları düşünürken Çağrı aramızdaki mesafeyi kapatmıştı ve dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı. Karşılık vermeye başlayınca ellerini belime attı bense ellerimi ensesine atmıştım bundan cesaret alarak dudaklarını daha çok bastırdı.
Ufuk/ O şey ya pardon arkadaşlar ben gideyim yavaştan yanlışlıkla geldim. Diyerek geldiği gibi gitti. Tam anlamıyla basılmıştık şuan.
Çağrıyla birbirimize bakıp gülümsedikten sonra bir şey demeden içeri geçtik.
Belfü/ Eliz nerede?
Ufuk/ Ceren'in yanına yatırdım. Uyuyor ikiside.
Belfü/ Tamamdır o zaman. Uyusunlar.
Çağrı/ Film mi izlesek?
Belfü/ olabilir. Ama korku filmi olsun.
Ufuk/ Bana fark etmez bro.
Çağrı/ Dabbe 6?
Belfü/ olur hiç izlememiştim.
Ufuk tamam anlamında başını sallamıştı sadece.

                      ●●●

Belfü/ Aaaaaa!
Ufuk/ kızım ne çığlık atıyorsun ya? Eliz uyanacak şimdi.
Belfü/ Aman aman ne düşüncelisin sen öyle. Diyerek dalga geçtim.
Ufuk/ Bak bak! Dibinde çakı gibi delikanlı var omuzuna kafanı koymasını biliyorsun çığlık atacağına sarıl ona.
Belfü/ Ne bu gerginlik korktun mu?
Ufuk/ Ne korkucam be. Derken bile elinde yastığı deşiyordu resmen.
Eliz/ Bi sesinizi kısamadınız ha! Uyuyamadım sizin yüzünüzden.
Ufuk/ Al işte Belfciğim yaptığını gördün mü?
Belfü/ Nolmuş be! Geldi işte izler Eliz'de bizimle seviyor korku filmini.
Uyku sersemi Eliz gözlerini kaşırken Ufuk onu kolundan çekip yanına oturttu ve kolunun tekini Eliz'in bacağına attı.
Çağrı/ Tartışmanız bittiyse filmi devam ettiriyorum.
Belfü/ Tamam canım. Diyerek onu onayladım o ise yanağıma öpücük kondurup filmi açtı.
Eliz/ cips falan alsaydık ya keşke böyle olmadı.
Çağrı/ Sonradan aklımıza geldiği için çok şey etmedik.
Ufuk/ Ne masraflı kızsın sen ya otur izle işte.
Eliz bacağına vurdu bu söylediğine karşı.
Ufuk/ Eli de ağırmış ha! Sert hatunları severim.
Bu sefer Eliz kıpkırmızı olmuştu.
Filmi de bitirmiştik bu arada.
Çağrı/ Saat 3 hadi uyuyalım biraz.
Eliz/ iyi geceler. Diyerek odaya gitti.
Belfü/ İyi geceler. Diyerek Çağrı'nın  yanağına öpücük kondurarak içeri geçtim. Ortam iyiydi de yatağa yattığımda uykumun geldiğini fark ederek kendimi uykuya teslim etmiştim.

Eliz'in ağzından;

Bir türlü uyuyamamıştım. Saat 5e geliyordu. Sağa sola dönerek sabah etmiştim resmen. Şaka gibi geliyor bazen, deli gibi hayran olup stalkladığım insan benim için kavga etmişti, benimle ilgileniyordu. Rüya gibiydi.
En iyisi çıkıp bir sigara içmekti. Ama salonda Ufuk ve Çağrı uyuduğu için çok yavaş olmalıydım.
Parmak ucumda yavaş yavaş balkona çıktım. Sigara yaktım.
Hala bunun bir rüya olduğunu düşünüyordum şuan.
"Derin derin ne düşünüyorsun?"
Yerimden zıplamıştım resmen.
Eliz/ Korkuttun, uyumuyor muydun sen?
Ufuk/ Balkona çıktığını duyunca uyandım. Bu saate asıl senin uyuyor olman gerekmiyor muydu?
Eliz/ Uyku tutmadı.
Gün doğmak üzereydi o kadar güzel duruyordu ki.
Eliz/ Hava çok güzel değil mi? Gün doğumunu izlemeyi çok severim.
Ufuk/ Senin kadar güzel olamaz.
Şaşırmıştım.
Elini yüzüme koymuştu. Yüzümü seviyordu. Seviş biçimi bile bir değişikti...
O kadar güzel bakıyordu ki tutulmamak elde değil.
Yavaş yavaş yaklaştırmıştı yüzünü yüzüme... gözlerimin tam içine bakıyordu, gözleri iki saniyeliğine dudaklarıma kaymıştı. Aramızda çok az boşluk vardı.
"Beni deli ediyorsun Eliz, sana başka birinin dokunduğunu bile düşünmek benim delirmeme sebep oluyor."
Ben bir şey diyemeden dudaklarımda bir baskı hissettim...