12.BÖLÜM(Yıkım)

884 52 9
                                    

ZACK
Kendini benim önüme atarak ne yaptığını sanıyor bu kız! Onu kurtarmak isterken ölüme meydan okuyor resmen.
Elindeki bıçakla kararlı duruşu ne kadar seksi olsada benim için kendini öldürtmesine izin veremem.
Bir elime tırpanımı bir elime Ray'i aldım.

Ray:
"Ne yapıyorsun?!"

Ray neye uğradığını şaşırmış durumda.

Zack;
"Kaçıyoruz."

Arkamdaki duvarı tırpanımla yıkıp öbür odaya geçiş yaptım.

Gray:
"Çabuk yakalayın onları kaçmalarına izin vermeyin!"

RACHEL
Zack tam geçmiş olduğumuz odanın kapısını parçalayacakken, Cathy denen kadın kırbacını Zack'in ayaklarından birine dolayıp onu düşürdü. Dolayısıyla bende düştüm.

Cathy:
"Kral devrildi ahahahahahah. Harika düşüştü Zack çok eğlendim."

Zack:
"Seni sürtük!"

Cathy beni tamamen görmezden geliyor.

Cathy:
"Tüh! sana daha çok işkence yapmak istiyordum ama sanırım öldürmem gerek."

Cathy, elini tabancasının eskiden olduğu yere attığında artık olmadığını farketti.

Cathy:
"Ne!? Nereye gitti?"

Beni görmezden gelmesini fırsat bilip sinsice belindeki tabancayı araklamıştım.
Cathy ona doğru tutulan tabancasını görünceki yüz ifadesi çok iyiydi.

Cathy:
"Kahretsin geberesice onu ne zaman aldın."

Cathy çok kızgın görünüyor. Oyuncağı elinden alınmış çocuk gibi.
Hiç bir şey söylemeden kararlı bir şekilde tetiği çektim. Cathy'i tam alınının ortasından vurdum.
Cathy'nin devrilen cesetini izlerken Zack birden önümde belirdi. Tırpanını sinirli bir şekilde havaya kaldırdığında bana vuracak sandım.

Zack:
"Sanki izin veririm de!"

Başımın üstünden savrulan tırpan arkamda duran Danny'nin başını uçurdu. Hiç korkmadım ama şaşkındım. Onun yaklaştığını hiç hissetmemiştim.

Ray:
"O, ne zaman arkama geçti hiç görmedim."

Zack tam beni kucaklayacakken bir sarsıntı olunca geri düştüm.

Zack:
"Kahretsin felaketler başladı. Şato yıkılacak hemen buradan gitmeliyiz."

Bu çok garip neden Eddie ve Gray hiç bir yerde yoklar. Cathy ve Danny'i nasıl öldürdüğümüzü görünce korkup kaçmış olabilirler mi?
Zack, aval aval bakındığımı görünce ne düşündüğümü anlamış olmalı ki bana cevap verdi.

Zack:
"Şato'nun yıkılacağını anlayınca burada oyalanmanın tehlikeli olduğunu anlayıp kaçmışlardır."

Doğru ya, kimse enkaz altında kalmak istemez. Zack beni kucaklamaya yeltenince onu durdurdum.

Ray:
"Kendim koşarım."

Zack:
"Emin misin? Hızlı olman gerek, ayak bağı değil."

Ray:
"Olurum."

Sonuçta Zack'in sırtındaki yaralar hala tam olarak iyileşmiş değil. Onu zorlamak istemem.
Zack tereddüt etsede sonunda sadece elimi tutmakla yetindi. Elele tutuşmuş deli gibi koşuyoruz. Kafamıza beton parçaları yağarken değilde, yağmur altında falan olsaydık. Bu durum çok hoş olabilirdi. Ne zamandan beri normal bir insan gibi hayaller kurmaya başladım ben. Hemde böyle bir durumda. Zack ve ben Nefes nefese kendimizi şatonun bahçesine attığımızda rahat bir nefes alabildik.
İkimizde yere diz çöktük.

Zack:
"Uzun zamandır böyle bir maraton yapmamıştım."

Zack'e bakıp gülümsedim.

Ray:
"Bence eğlenceliydi."

Zack'in yüzü kızardı.

Zack:
"Ne eğlencesi? Geberiyoduk be!"

Utancını gizlemek için kızmış moduna geçmek. Çok tatlı ya. Onu öpesim geldi ama öpmedim.

Ray:
"Hey Zack buradan kurtulduğumuzda beraber yaşayacağız dimi?"

Zack ne diyeceğini bilemiyor gibi bir süre donup kaldı.

Zack:
"Bu adadan kurtulalım gerisini sonra düşünürüz."

ZACK
Ray ile birlikte yaşama fikri hoşuma gitsede onu fazla ümitlendirmek istemiyorum. Olurda sağ çıkamazsam Ray'e yalan söylemiş olurum. Ki ben yalandan nefret ederim.
Ray'e bakmadan ona bir şeyler söyleme gereği duydum. Bakınca aklım karışıyor söyleyeceğimi unutuyorum.

Zack:
"Hey Ray, olurda sağ çıkamazsak şunu bilki hayatımın en anlamlı anları seninle geçirdiğim anlardı."

Ray'den cevap gelmedi.

Zack:
"Yani artık ölsemde gözüm açık gitmem."

Gene ses yok. Sonunda dönüp baktığımda Ray yoktu.

"NEREYE KAYBOLDUN RAYYY!"

ÖLÜMCÜL AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin