12 aralık,
"Sence hangisini giymeliyim? Bunu giyersem bu sefer bir işe alınırım belki?
Diye kıkırdadı Taehyung,Lavinia ile evlenmek istiyordu fakat bunun için paraya ihtiyacı vardı.
"Bir işe girmeni sağlayan nasıl göründüğünden çok işlevin önemli sanki."
Taehyung ve Lavinia kahkalara boğulmuştu.Gerçekten içten gülebilmeyi dinlemişti o anda ama her şey sadece umutsuz bir hayalden ibaretti.
245. gün,
Lavinia büyük bir sarsıntıyla uyanmıştı,yatağın köşesine sessizce oturmuş,kafasını göğe çevirmişti.
Gözleri yaşlıydı,
saçlarını acıyla çekiyordu.
artık dayanamıyordu,
mutluymuş gibi davranmak çok zor geliyordu.
Bu yükü taşımak istemiyordu,
Taehyung'a verdiği umutları düşündü sonra,ölesiye nefret etti kendinden.
Taehyung çok güzel seviyordu çünkü,bir insanın sevebileceği en masum en,sade şekliyle
'Keşke' diyebildi,
keşke,başka şartlar altında karşılaşsaydık,mutlu olabilirdik belki.
Belki masallarda ki gibi mutlu biterdi sonumuz?
Acıyla bağırdı
yaşamak,onun için artık sadece 7 harflik bir kelimeydi,bir anlam ifade etmiyordu.
Tanrı,mutlu bir lavinia getirdi bu dünyaya.Olumsuzluklarda bile gülümseyebilen bir lavinia, her şeyde bir yaşam görebilen bir kız.
Belki de lavinia insanlara umut getirmek için yaratılmışdı.
Ama öyle olsaydı eğer,
böyle mi biterdi sonu?
...
halüsinasyonlar gitgide ele geçiriyordu lavinia'yı.
nöbetler birbirlerini takip ediyorken
lavinia ayağı kalktı,
yeşil gözleri siyah olmuştu;
Taehyung'un hayatım diye seslendiği.
hissizleşmişti adeta
mutfağa doğru ilerledi,
dolaptan bir bıçak alıp,
kendine sapladı....
Ölmemek insanlar için felakettir, başak için sararıp olgunlaşmamak ne ise insanoğlu için de ölmemek odur.
Toprak,sevdiklerimizi aldığı için mi bu denli güzel kokar?
"O,o neden intihar etsin ki?"
Saçma geliyordu,hayat dolu bir insandı o,hayat ne kadar üstüne gelse de gülümserdi o.Neden bu kadar sevdiği bir hayatı yok etti? Her şeyden önce sevdiği,değer verdiği bir adam vardı burada.
Taehyung,ağlıyordu.
Elinde sıkıca tuttuğu küçük siyah kutuya baktı,aylarca çalışmış,günlerce uyumamıştı belkide bu yüzüğü alabilmek için
Evlenme teklifi edeceği gün gelmişti kötü haber
Hıçkırarak ağlamaya devam etti.Okyanus kokulu saçlarını istiyordu ama sadece kara toprak vardı."Taehyung,lavinia intihar etmedi."
sesin geldiği tarafa döndürdü kafasını yavaşça.Bir umutla baktı karşısındaki uzun boylu adama belki bu bir rüya diye düşündü.Belki birazdan kalkıcam ve tekrar onu göreceğim diye düşündü;gülümsedi.Kapattı gözlerini bir saniyelik bile olsa
"O 'deliryum' hastasıydı."
Şokla açmıştı gözlerini,
deliryum, diye tekrar etti Taehyung.
kız kardeşi öldüğü için gittiği Han Nehrin'de hayatının güneşini bulmuştu.
hayatının iki güneşini de aynı hastalıktan kaybetmişti.
Laura uyutulmayı tercih etmişken,
Lavinia,Taehyung için yaşamayı seçmişti.Lavinia,Taehyung için yaşamış,
acı çekmişti.
onunla bir ömür yaşamak isterdi.
hayalleri vardı lavinia'nın,
ama,
hayat aldı onları tek tek.Taehyung dizlerinin üstüne çöktü,
göz yaşları daha da şiddetlenmeye başlamıştı.
Avuçlarına aldığı toprağı kokladı,
ondan sonra derin bir çukur açtı kara toprakta.
Bugün lavinia'nın beyaz ince parmaklarına takılması gereken yüzüğü toprağa hediye etti.
Belki de,
o,bu Dünyaya ait olamayacak kadar mükemmeldi diye düşündü.
Belki de bu yüzden,
aldı onu dünya.
teselli bulmak istedi.
Ama asla gelmedi.
belki de gelmek istemedi.çöktüğü yerden kalktı Taehyung,
sevgilisinin yanına yattı,şimdi ona sarılmak,kokusunu içine çekmek isterdi.Ama şimdi yalnızca toprak kokuyordu.Bekliyordu halen arkasından gelip
"Üzme kendini." demesinigelmedi.
Söz verdi daha sonra sevgilisinine,mezarına en güzel papatyaları dikeceğine.
Sen bu dünyaya ait olamayacak kadar mükemmelsin,huzur içinde uyu Lavinia.