弐拾壱 ; 021 ; butterfly

1.1K 143 51
                                    

"Uzaktan seni izliyorum.
Eğer ellerimiz birbirine değerse  seni kaybedecek miyim?"

︵‿︵‿୨♡୧‿︵‿︵

Sonunda Jungkook'la sözleştiğim o yere  varmıştım.
Etrafta ne binalar vardı ne de bir yaşam belirtisi.
Taksi şöförüm bile burada inip inmeyeceğimi sormuştu, o kadar ıssızdı burası.

Taksiden inip biraz ilerlediğimde uzaktan sesler duymaya başlamıştım.
Biraz ileride boşaltılmış bir depo vardı, konum orası olmalıydı.

Bir kaç adım attıktan sonra silahlı adamlar görüş alanıma girdiği için kalın gövdeli bir ağacın arkasına sığınıp Lisa'yı aradım.

Ona nerede olduğumu belirttikten sonra Lisa, "Olduğun yerde kal, biz diğer taraftayız. Şimdi seni almaya geleceğiz ," dedi.

Telefonu kapatıp titreyen ellerimi yumruk yaptım ve  onları bekledim.
Burda geçirdiğim her saniye sanki Jungkook'u biraz daha tehlikeye atıyormuşum gibi hissediyordum.

'Tabi, iş işten geçmediyse' diye geçirdim içimden.

Birden koluma dokunulmasıyla korkudan irkildim fakat Lisa'yı gördükten sonra rahatladım.

Yanında adının Namjoon olduğunu tahmin ettiğim uzun boylu sarışın bir adam vardı.

Lisa ve onun arasındaki çekimi kör olan bile
hissedebilirdi.

Birlikte, çalılar içerisinde özenle saklanmış olan bir arabaya doğru yürüdük.

"Siz burda kalacaksınız," diye söze başladı Namjoon. "Ben gelene kadar burdan asla ayrılmayın."

Lisa ona endişe barındıran bir bakış atıp kafasını onaylayıcı bir şekilde salladı.

"Olmaz," dedim arabaya binmeyi kabul etmeyerek. "Bende gelicem."

"Bu mümkün değil. Burda kalacaksınız," dedi Namjoon sert çıkarak.

"Hatta şunu alın, gerekirse kullanın," deyip belindeki silahlardan birini bize doğru uzattı.

Lisa bana doğru dönüp konuştu: "Jennie, geçen sefer karıştığında neler olduğunu hatırlamıyor musun? Bir kez olsun bizi dinle."

Haklıydı.
Diyecek hiç bir şeyim yoktu bunun karşısında.
Her ne kadar istemesem de, usluca arabanın içerisine geçip kapıyı çarptım.

Namjoon, Lisa'ya uzunca baktıktan sonra arkasını dönüp gideceği sırada birden Lisa ona seslendi: "Namjoon!"

Namjoon arkasını dönüp yanakları hafif pembesi hale gelmiş olan Lisa'ya sorgulayıcı bir bakış attıktan sonra Lisa ona doğru bir adım yaklaştı.
Utanarak kollarını Namjoon'a sarıp kısık bir sesle fısıldadı: "Kendine dikkat et, lütfen."

Namjoon, kollarını Lisa'ya sım sıkı sarıp kokusunu ilk defa içine çekebildikten sonra geri çekildi.
Daha fazla öylece kalsaydı, gidemeyecekti.

"Edeceğim, sende et. Herhangi bişey olursa beni hemen arayın."

Lisa Namjoon'u göremeyene kadar orda dikilip onu izledi ve ardından arabaya bindi.

promise ✧ jenkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin