1ZKS 🌙 'Zırh, kemiklerine işlenir.'

3.4K 172 23
                                    

YEDİLER 1: Zamanın Kilitlendiği Sandık


 ''Zırh, kemiklerine işlenir. ''


"Murat, Lale'ye bir şey söyler misin? Bunun başka nasıl bir açıklaması olabilir?" diyerek elini Lale'ye doğru salladı Zülal. "Sen bana katılmıyor musun?"

Murat kollarını göğsünde kavuşturup, derin soluklar eşliğinde bakışlarını gökyüzüne çevirdi ve öğlenin tatlı sıcağının zihnini yumuşatmasını diledi. Zülal'in evinin terasında toplanmış ve annesinin ikramlarından tatmışlardı ancak konuşmaları hiçte umut vaat edici değildi. Lale, "Gördün mü, o da o kadar emin değil!" diyerek Zülal'i sinirlendirse de, Zülal kendinden gayet emin bir şekilde ona sataşmaya devam etti.

"Biz hadi neyse de, senin bu şekilde dövüşebilmen sizce olası mıydı?"

Zülal başını iki yana sallarken Lale'de hayretler içinde ellerine bakıyordu. Murat, bakışlarını gökyüzünden çekip kızlara çevirdi. "Hatırlıyor musunuz? Dedemiz bir şey söylemişti... Onun seni korumasına izin ver... "

"Evet, zırhlarımız ile ilgiliydi. Zırhların bizi koruyacağını söylemişti."

"Öyleyse bunun sebebi..." diyerek elbisesinin altından parıldayan zırhı işaret etti Lale. Cümlesinin devamını ikili getirdi. "...Zırhlarımızdı."

"Yani, hareketleri tamamıyla istemsizce yaptık. Belki de bunu zırh yapmıştır, bizi korumak istemiştir."

"Zırh bunu nasıl yapabilir? Aniden kungfu öğretemez ya!" diyerek ellerini beline yasladı Lale. "Önce karşı taraf saldırdı, korunmaya ihtiyacımız vardı. Zırhta bizi korudu ve biz fark etmeden tüm o hareketleri yapabildik."

Zülal, Murat'ı başıyla onaylayıp gözlerini ovuşturdu. Dün geceki uykusuzluğunun yegâne sebebi yine kendi zihnindeki çatışmalardan kaynaklanıyor olsa da, öğrenme hevesini uykuya tercih eden yine kendisiydi.

"Öyleyse silahlarımız..." diye başladı söze. "Onları kullanmayı bilmiyoruz ama belki de zırhımız bize bu konuda yardımcı olabilir."

"Denemeden bilemeyiz," dedi Murat. "Şu küçük sopan, yanında mı?" dedi Zülal'e karşı. Zira Lale ve Murat, silahlarını evde bırakmıştı. "Odam da, getireyim mi?" Murat hafifçe başını salladığında Zülal hemen içeriye girdi.

"Düşünüyordum da," dedi Lale. "Şayet gerçekten bir savaşa çağrılacaksak bu sandığım kadar korkutucu olmayabilir."

"Neden?" diye sordu Murat. "Savaştan korkmamın en büyük sebebi kendimi savunmasız hissetmemdi. Çaresizce insanların gözlerim önünde öleceğine dair onlarca senaryo kurdum. Rüyalarımda... Öldürüldüğümü gördüm ama dün kafedeyken... Kendimi o kadar da savunmasız hissetmedim."

Murat zorlukla yutkundu, çatışma esnasında hissettiği güç patlamasının aynısını yaşayan arkadaşının hislerine ortak oldu. "Dedelerimizin neden bizim gibi beceriksiz kişileri seçtiğini merak ediyoruz değil mi?" diye sordu Murat. Lale kızıl saçlarını toparlarken onu onayladı. İkisi de teras korkuluklarına yaslanmış ve kendilerine yaklaşmakta olan Zülal'i izliyorlardı. "Belki de becerilerimizden haberdar değiliz. Onlar... Belki de bizi bizden daha iyi tanıyor."

Murat kısa sürede yeniden yanlarına gelen Zülal'e baktı.
"İşte getirdim. Deneyecek miyiz?"

Murat başını salladı ve önce sopayı alıp elinde inceledi. "Sanırım ne işe yaradığını bilmediğimiz tek silah seninki."
Zülal dudaklarını büktü. "Evet, şahsen baltayı tercih ederdim. Acaba neye göre farklı silah verdiler?"

YEDİLER Serisi : Zamanın Kilitlendiği Sandık (Tüm Kitaplar)  RAFLARDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin