O akşam arkadaşım ellen ve ben belgeseli izlemeye karar verdik. kuzemin ölen büyükbabasindan kalma koca bir belgesel kutusu vardi.Kutuyu didiklemeye başladik fakat ilgi çekici birşey bulamadik. en son kutu tamamrn boşaldiğında elim karton kutunun altindaki bir yüksekliğe geldi. kutunun sağ alt tarafinda sanki birşey sıkışmış gibiydi. Kutuyu yırttım ve yüksekliğin olduğu yere baktım. eski bir CD orada sıkışmıştı. üzerinde " ölülerin yaşamı sıradan bir belgesel" yazıyordu.
arkadaşım buna çok şaşirmiştı. çünkü söylediğine göre bu eski kutuyu adı gibi biliyordu. ve daha önce bu isimli bir belgesel e hiç denk gelmemişti. yani ikimiz ilk defa bu garip belgeseli izleyecektik. Kutuyu açtim içinden ön yüzü siyah bir CD çıktı . telebizyonun karşisina geçtik. ellen CD player açmişti. ve benim CD yi takmami istiyordu. Ben ise bu konuda kararsızdım . çünkü korkmaktan korkuyordum. korkmaktan kormak aslinda çok garip bir his anlatmasi dahi çok zor . o sırada ellen CD yi elimden kaptı ve "bu salak şeyden korkmuyorsun dimi ?" dedi. ellen cesur biriydi özellikle benimle kıyaslanınca ancak çok fazla cesur olmanin iyi olmadiğini biliyorduk.
Belgesel başladı. süresine baktığımızda ise çok şaşırdık çünkü sadece 3 dakika olduğu yazıyordu.Belki de geri kalan kısmı bozulmuştu tabi bunu öğrenmek için o 3 dakikayı izlemek zorundaydık. ellen kumandadan oynatma tuşuna bastı ve belgesel başladı. ayni benim tahmin ettiğim gibi çok ürkütücüydü
ellen ise gözlerini hiç kırpmadan ekrana bakıyordu. ekranda fotoğraflar halinde mezarlar ve cesetler geçiyordu. kalbim yerinden fırlayacak gibiydi. belgeseli izlemeye ellen in cesurluğu bile yetmemişti. 30. saniyede ellen tam kapatmak için kumandayı eline almıştı ki bir ses geldi."ölüler sandığınız gibi ölü değildirler .onlar ölünce yaşamın başka taraflarında varlıklarını sürdürürler eğer bir ölü isterse sizinle konuşabilir"Gerçekten çok saçmaydı ve ellen bu saçmalığa dayanamamiş olacak ki hemen televizyonu kapattı. iğrenç bir belgeseldi. ben lavaboya gidiyorum dedi. ellen lavaboya gittiğinde tek başıma kalmıştım.Gözüm saate ilişti .dakikalar geçmesine rağmen ellen hala yoktu.
meraklanip arkasindan gittim.lavaboya girdiğimde ise ellen öylece yatıyordu.ne bir yara bir iz ne de kan vardı. korkarak ellen a dokundum. buz deposu kadar soğuktu nabzina baktım atmıyordu. çok korkmuştum . hemen ambulansi aradim ve yardim istedim. ellen i ambulansa beni de yanina bindirdiler . kısa bir zaman sonra hastanede üzerinde beyaz bir örtü olan ellen in yaninda oturmuş ağliyordum . bu sirada cesedi inceleyen uzman yanima gelip konuşmaya başladı . cesedi ne zaman buldunuz diye sordu. bu kişi öleli tam 3 gün olmuş dedi. işte o zaman beynimde bir ses yankilandi "bir ölü eğer isterse sizinler konuşabilir..."