"Okuduğum kitaplara, duyduklarıma göre,
Asla dikensiz olmazmış gerçek aşkın yolu."Bir Yaz Gecesi Rüyası / William Shakespeare
Keyifli okumalar dilerim... ❤️🔥
***
Sıcak...
Çok fazla sıcak...
Sanki Sahra Çölü'ndeydim de yakıcı güneşin altın renkli ışıkları, tenime alev alev vuruyordu ve ben bu benzersiz sıcaklığın içinde sadece can vermiyordum, ölümü gölgede bırakacak kadar ıstırap verici bir ateşte alazlanıyordum.
Kalın bir toprak tabakası gibi üzerimi örten ağır uykumun içinde hissedebildiğim en net şey, bedenimi bir alev topuna dönüştüren yoğun sıcaklık hissiydi. Öyle sıcaktı ki daha önce ne yaz güneşinin ne de herhangi bir ateşin beni böyle delicesine ısıttığını hatırlamıyordum. Vücudum bu sıcaklığa ihtiyaç duyduğunu hiç de hoş olmayan bir şekilde gösteriyordu. Uyuşuk bedenim, Bay Midnight'a iyice sokulurken sağ elimi kastan ibaret olan sert karnının üzerine koydum. Bacaklarım onun bacakları tarafından kıskacı altına alındı ve belimi sımsıkı saran güçlü kolları gerildi. Zihnim küçücükk bilye toplar gibi dağıldığı kuytu köşelerden çıkarak birleşmeye başladığında gözlerimi iyiden iyiye acıtmaya başlayan kumaşı bir anlık öfkeyle sıyırmaya çalıştım. Tüm öfke ve hırs, bir çığ topu olup beni ezmek için üzerime doğru hızla yuvarlanıyordu. Hem de onun teninde, onun terden ıslanmış nemli göğsüne sürterek kumaşı çekiştirdim. Saatin kaç olduğunu bilmiyordum. Gün mü, yoksa gece mi, bilmiyordum. Neredeydim, tam olarak kimin kollarının arasında çırılçıplak yatıyordum, hiç bilmiyordum. Bilmediğim bu hayatı neden kabul ettiğimin tam olarak bir cevabı yoktu. Düşünüp duuyordum ama aklıma gelen tek şey geçmişimden intikam almaya çalışmamdı. Dönüştüğüm bu korkunç canavarı, nefret ve ihtirasla besliyor; yasakların ve günahların içinde zehirli bir sarmaşık gibi büyütüyordum.
Her zamanki o kalın, tarazlı sesiyle, ''¿Estás despierta, Roseanna?''* dedi. (Uyandın mı, Roseanna?)
Dediğinden bir şey anlamamıştım. Belimi okşamaya başlayan ellerinin bıraktığı o hoş hislere kapılarak öfkemi unutmayı seçtim. Mırıl mırıl bir sesle, ''Saat kaç?'' diye sordum.
''Neredeyse öğlen olmak üzere,'' Belimdeki ellerinden biri çözüldü ve çok geçmeden sıcacık eli yüzümü buldu. Başparmağıyla dudaklarımı okşarken, ''Kıpırdanmaya başladığın anda uyanıyorsun. Tıpkı küçücük bir bebek gibisin, sevgilim. Rahatın bozulacak diye ödüm kopuyor.'' dedi.
''Olduğum yer kabul etmek gerekirse çok rahat,'' Yüzümü göğsüne gömerek içimi kıpır kıpır eden güzel kokusunu soludum. ''Kokuna bayılıyorum, Bay Midnight. Erkeksi ve huzur dolu.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECEYARISI TANRISI: DIABLO (+18)
Fantasy| YETİŞKİN İÇERİKLİDİR. | Takıntı, bağlılık, tutku, şehvet, ihtiras ve aşk... Bay Midnight bunlardan fazlasıydı. Belki bir şeytan, belki de bir canavar... O; Rosa'yı yakıp kül etmeye yemin etmiş kör kütük âşığı, hayranı ve tek sevgilisiydi. Ancak g...