Kütüphane

625 57 91
                                    

James eliyle kanayan burnunu sildi. Tam saldıracaktı ki Sirius önceden davrandı ve James'i tuttu.

"Sirius bırak beni bırak! Arkadaşına ihanet ediyorsun!!" Sirius tutmaya çalışıyordu. Severus'u kimse tutmuyordu ve karşısında Sirius'tan kurtulmaya çalışan James'e bakıyordu. Severus James'e küçümser bir bakış attı ve "Acınacak haldesin Potter. Hakettin." dedi, içeri girdi ve şaşkınlıklar içerisinde olan o kadar
insanı geride bıraktı. James arkasından küfür ediyordu.

Sirius James'i tutmaya çalışırken Dumbledore'un hızlıca geldiğini gördü. James sövdürdüğü için ağzını kapattı. Dumbledore içeriye girmekte olan Severus Snape'i gördü ve duraksadı. Severus Dumbledore'u görünce hızlıca yürümeye başladı. Dumbledore yürüyen Snape'in durdurup kolundan tuttu ve başını kendisine çevirdi. Severus tepkisizce ona baktı ve sonra hızlıca başını çevirdi,yürüyüp gitti.

Sirius James'i sakinleştirmeye çalıştı. Lily ağlıyordu. Remus'da Lily'i teselli etmeye çalışıyordu ama teselli edecek bir şey bile yoktu. James biraz sakinleşmişe benziyordu. Dumbledore hemen oraya koştu. Arkalarından olayı duymuş olacaklar ki Lucius,Bellatrix,Rodolphus, ve Narcissa gelmişlerdi.

Bellatrix yüzüne çirkin bir gülümseme yerleştirdi ve "Olay kaçırdığıma inanamıyorum!" dedi. Dumbledore bağırdı. "Neler oldu burada,Çabuk biri açıklasın bana!" Remus öne çıktı. Önce öksürdü ve konuşmaya başladı. "Efendim, James ve Severus kavga ettiler, ama-"

"Çabuk Severus'u da bulup bu ikisini odama getirin." dedi Dumbledore sinirli bir şekilde.

Severus çok yavaş yürüyordu koridorlarda, yerlerden gözünü ayırmıyordu. Kendisini çok kötü hissediyordu. Az önce ne yaptığına dair hiç bir fikri yoktu. İnsanların "Aferin sana be!" tarzı şeyleri bile umrunda değildi. Suratı sanki şoka girmiş gibiydi.
Hayalet gibi öylesine yürüyordu. Şimdi ne yapacaktı? Dumbledore'a ne diyecekti? "Efendim Potter aşk mektubumu herkes önünde okudu ben de saldırma gereği duydum" falan mı?

Lily her şeyi öğrenmişti ama Severus Lily'nin James'e "Ben seni seviyorum!" demesine mi üzülseydi yoksa onun klişe mektubuna mı? Severus Snape daha önce bu kadar çaresiz hissetmemişti. Tek istediği şey Lily'nin onunla barışmasıydı. Ama olaylar buraya kadar gelmişti ve Dumbledore'un ne diyeceğini bilmiyordu. Koridorda yürürken herkes arkasından ona bakıyordu. Bazı çiftlerde aynı anda Severus'a bakıp fısıldaşıyorlardı. Ama onun umrunda değildi.

Arkadan koşan ayak sesleri duyuldu. Aniden birinin eli Severus'un omzuna dokunup onu durdurmuştu. Severus kim olduğuna bakmak için arkasını döndü.

Gelen Lucius'tu. Severus'un yakın arkadaşı sayılırdı. Sinirli ve sırıtma karşımı bir surat ifadesi vardı suratında "Ne halt ettin sen yine Severus?" Bu surat ne böyle kanlar içinde?
Severus yere bakıyordu,cevap vermedi. Lucius omzunu sıktı. "Bırak şu utangaç çocuk havalarını da, James'e kafa mı attın ger-"
Severus aniden başını kaldırdı. "Utangaç falan değilim ben." dedi. Lucius iki saniye bakıp hafifçe başını salladı. "Tabi ya, o yüzden Potter'a kafa tuttun. Neyse, Dumbledore çağırıyor. Gel benimle."
Severus umutsuzca arkadaşının peşinden yürüdü.

Dumbledore'un odasına geldiklerinde kapının dışında Sirius, Lily ve Remus duvara dayanmış,bekliyordu.
Lucius üçüne düşmanca bir bakış attı. Sirius ve Remus tepkisizce iki arkadaşa baktılar. Lily hiç birini umursamayıp, James'in çıkmasını umuyordu. Severus Lily'e baktı. Lily ona bakınca Severus'un kalbi hopladı ve hemen bakışını başka bir yere çevirdi. Lucius Severus'a dönüp konuştu. "Burada beklemek zorundayım." dedi. Severus başını sallayıp kapıyı çaldı. Dumbledore'un sakin bir şekilde "Gelin." sesini duyunca içini küçük bir rahatlama sarmıştı. Yavaşça içeri girdi. James kin dolu bir şekilde Severus'a bakıyordu.

I Beg You || SnilyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin