Gökyüzü

408 49 25
                                    

Severus bir süre orada oturdu kaldı. Karşısında duran boş duvara bakıyordu. Yüzünü oynatamıyordu çünkü o kadar çok ağlamıştı ki gözyaşları kurumuştu. Hatırladıkça yeniden gözyaşı akıyordu. O sırada oraya Lucius geldi. Severus'u orada oturup karşı duvara bakılı halde görünce duraksadı. Sonra kararını değiştirip koşup yanına eğildi. Severus ona bakmıyordu bile. Lucius acır bir şekilde baktı ve omzunu tuttu.
"Severus?" O hala karşıya bakıyordu.
Lucius derin bir nefes aldı. "Bak, sadece o yok-"
Severus aniden başını ona çevirdi. "Sadece o var."
Lucius "Bak, bir kız yüzünden kendini bu hallere düşürm-" Severus aniden ayağı kalktı ve yerden doğrulan Lucius'a baktı. "Bana acıyarak bakma. Ben acınası durumda değilim! Bana öyle bakma!"
Aniden oradan ayrıldı. Lucius ise arkasından bakakaldı.
Severus sınıfa girdi ve sırasına yürüyerek kitaplarını aldı. O sırada sınıfta James de vardı. Severus'un üzgün halini görünce pis bir şekilde sırıtmaya başladı. Severus bir anda ona baktı. Uzun bir süre ona baktı. James bu bakıştan rahatsız olmuştu.
Severus kitaplarını da alıp sonunda sınıftan çıkmayı başardı.
Koridorda Bellatrix ile karşılaştı. Yürürken Bellatrix onu görmüştü. Severus  onu görmezden gelmeye çalıştı. Bellatrix onu görünce kolundan tuttu. "Ne bu halin? Yine şu Çapulcular mı?"
Severus koridora bakarken konuşmadı.
Bellatrix bir daha denedi.
"Lily?"
O an Severus'un bir gözünden yaş akmıştı ama aceleyle sildi. Bellatrix olayı anlar gibiydi. Tam burnunu sokacaktı ki Severus kolunu çekip "Beni rahat bırak." dedi. Sonra ise oradan hızla yok oldu.
Severus her zaman ki gibi ona iyi gelen yere gidecekti. Kütüphaneye girdiğinde orada biri ile karşılaştı. Daha doğrusu birileri ile. Masada Lily, Sirius,Remus, ve Peter oturuyordu. Lily Severus'u görmüştü ve eskisi gibi normal olan bir bakışı bile atmıyordu. Severus'a çok kötü bakıyordu ve Severus bunu fark etmişti.
Lily kalkıp kitaplarını topladı. Severus kapının orada duruyordu. Lily tam çıkacaktı ki Severus onu kolundan tuttu.
"Bildiğin gibi değil, inanmak istediğin de bu değil biliyorum. Böyle değil."
Lily ona baktı. Bakışlar o kadar kötüydü ki Severus'un baktığı an kalbi hopladı. O sırada oraya Remus geldi. "Ne oluyor burada?" Lily hala Severus'a bakıyordu. "Bir şey olduğu yok, boş boş konuşuyor işte." Lily hızla kolunu çekti ve hızla oradan kayboldu. Koridorda yürürken istemsizce ağlamaya başlamıştı. James'le tanışmadan önce ondan hoşlanmıştı. Ama o zaman her şey çok daha masumdu. Küçücüklerdi, ve Lily onu sevmişti. Çünkü o onun için çok farklıydı. Lily hızla gözyaşını sildi.
"Artık Severus diye biri yok." diye geçirmişti içinden.

Remus Severus'a yaklaştı. "Oynadığımız oyun yetmiyor mu lan? Uzak dur artık şu kızdan uzak dur." Severus'da Remus'un dibine yaslandı. "Siz, benim yüzümü daha yeni görüyorsunuz. (Remus alaylı bir şekilde gülüyordu) bana yaptığınızı yanınıza bırakmayacağım. Ha, şunu da bilin, size acıyorum. (Remus gülmesini durdurdu)"
"Nedenmiş"
"Kalplerinizin için bu kadar karanlık olduğu için, her iyiliği değil de her kötülüğü akıl ettiğiniz için, sizin kalbinizde güzelliğe dair hiçbir şey kalmamış. James'in bile, o Lily'i sevse bile, benim için kötülükten başka bir şey düşünmüyor. Benim suçum sadece Lily'i sevmekti. Hala da seviyorum ve James'ten güzel seviyorum çünkü içimde kötülük yok. Kimseye durduk yere sevgilimi sevdi diye saldırmam, uğraşmam. Bu kadar kötü bir insan değilim."
Severus daha çok yaklaştı ve Remus'un gözlerinin içine baktı.
"Aşkı, sevgiyi asla anlayamazsınız. James'in ki aşk değil."
Severus arkasını dönüp giderken şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemeyen Remus'u da orada bıraktı.
Akşam olmuştu. Severus yatakhaneye çıktı. Odaya girerken Lucius'u gördü. Yatağına oturdu, cüppesini hırkasını çıkardı ve yere bakıp düşünmeye başladı. Lucius yanına oturdu. İkisi bir süre yere baktılar. Sonra gece olunca Severus yatağının oradaki camdan dışarı bakıyordu. Uzağı izliyordu. Lily'i düşünüyordu. Barıştığı sahneleri hayal ediyordu. Onu nasıl ikna edebilirim diye düşünüyordu. Küçücük olan bir şansını da kaybetmişti. Ama geri kazanacaktı. Adı gibi emindi. Onu seviyordu. Acaba Lily onu sevmiş miydi, bir tık olsa bile? Bu soru Severus'u yiyip bitiriyordu.
Ay'a bakıyordu. Bazen sonsuza dek yok olmak istiyordu. Dinlenmeye ihtiyacı vardı. Yorulmuştu, Çapulculardan, hayatından. Tepkisiz bir şekilde dışarıya bakıyordu. Yatağının üzerinde duran kitaba baktı. Okuma hevesi bile kalmamıştı artık. Tekrardan dışarı bakmaya başladı. Derin bir nefes alıp verdi, beş dakika daha camdan baktıktan sonra yatağına geçti. Siyah tavana bakarak uyumaya çalıştı.

Sabah olduğu zaman herkesten önce kalkmıştı. Daha uyanmalarına bir saat vardı. Severus cüppesini giyindi, o sırada Lucius uyanmıştı.
"Günaydın Severus."
Severus hırkasını da giyerek "Günaydın." dedi. Lucius doğruldu. Severus'un yanına geldi. Severus ona baktı. Lucius desteklercesine onun omzunu tuttu.
"Gel seninle biraz dışarı çıkalım."
Severus tam konuşacaktı ki Lucius konuştu.
"Bak, sen çok kötüsün. O pisliklerin sana ne yaptığını anladım, ve onlardan intikam alacağız."
O sırada koridorda yürüyorlardı.
"Senin bu işe karışmanı istemiyorum Lucius."
"Saçmalama. Ben bu işlerde en iyisiyim. Biliyorsun."
Göz kırpmıştı.
Bahçeye çıktılar ve çimenlere oturdu.
"Bir ara neden herkese bu kadar soğuk olduğumu sormuştun, hatırlıyor musun?"
Severus Lucius'a döndü.
"Evet?"
Lucius çimenlere bakıp derin bir nefes aldı. "İnsanlar çok acımasız, çok bencil.
Ben bunu sonradan fark ettim. Kimse kimsenin göz yaşına bakmıyor. Eğer iyi biri olduğumu herkese gösterirsem, benden her şey isterler, beni kullanırlar."
Lucius tekrardan Severus'a döndü.
"Ben insanların isteğine göre yaşamak istemiyorum."
Severus sustu.
"Ama Severus, sen öyle değilsin."
Lucius ona bakıyordu.
"Safın tekisin, her şeye kolay kanıyorsun.
Biraz açıkgöz ol."
Lucius Severus'un kolunu tuttu.
"Yoksa ileride her şeyini kaybedersin, insanların acımasızlığına uğrarsın. İnan bana çok kötü bir şey."
Severus gökyüzüne bakarak sordu. "İnsanlar neden bu kadar kötü?"
Lucius da gökyüzüne bakarak konuştu.
"Hayvanlar bile insanoğlundan üstündür. İnsanoğlu çok nankör ve zalim."
Biraz daha oturduktan sonra öğrenciler aşağı inmeye başladı. Bahçeye Severus ve Lucius'u fark etmeyen Lily girdi. Lily etrafına bakınıyordu. Severus ve Lucius sınıfa gitmek için ayağı kalktıklarında
Üç kişi karşılaştılar.
Severus ve Lucius daha da yaklaştı. Lucius Lily'e bakarak konuştu.
"Ne o, sevgilini mi arıyorsun? Ondan burada yok."
Severus Lucius'a döndü. "Artık gitsen iyi olur." dedi. Lucius gözlerini devirip oradan yok oldu.
Lily Severus'a bakıyordu. "Çekilin yolumdan."
Lily sola döndüğünde Severus da sola dönmüştü. Severus "Konuşmama izin verecek misin?" dedi.
Lily konuştu.
"Başka zaman."
Severus'un omzuna çarpıp kız arkadaşının yanına gitmişti. Severus arkasından baktı. O sırada Remus onu görmüştü. "Ah, hadi ama!" diye geçirdi içinden.
Severus tam çıkacakken Remus onun kolundan tuttu.
"Hey ne yaptığını zannediy-"
Remus onu tenha ve kimsenin olmadığı bir yere götürüp duvara fırlattı. Severus dengesini kaybedip yere düşmüştü.
Canını yakmıştı. Arkadan James de geliyordu. James'in yüzü her zaman ki gibi sırıtıyordu.
Remus konuştu. "Seni güzel bir dille uyardık olmadı." dedi.
Arkasından James konuştu. "Şimdi başka bir dil kullanacağız."
Severus yukarıdan nefretle onlara bakıyordu. James aşağı eğildi, Severus'un kafasını tuttu, ve yüzüne baktı.
"Lily'i seviyor musun?"
Severus konuştu.
"Seviyorum."
Severus suratına bir yumruk yemişti.
James sorusunu tekrarladı.
"Lily'i seviyor musun?"
Severus kahkaha attı. James hala suratını tutuyordu.
"Beni bunlarla korkutacağını mı sanıyorsun?"
James sinirlenmişti. Suratına bir yumruk daha geçirdi. Burnundan kan akmaya başlamıştı. Bir yumruk da gözüne, ve böyle devam etmişti.
Severus yerde yatıyordu, ağlıyordu. Acı çok fazlaydı ama bundan ağlamıyordu. Lily için ağlıyordu. Giderken Remus duraksadı. Giderken
"Vazgeç artık." dedi. İkisi de öksüren Severus'a bakıyordu.
Ta ki, önlerinde duran ağlayarak kendilerine bakan genç kızı görene kadar.

Lütfen okuduktan sonra oy vermeyi unutmayın.

I Beg You || SnilyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin