Son Şans

449 41 30
                                    

Küçük bir not : Çapulcuları bu kadar kötü yapma sebebim, Severus'un anıları sahnelerinde bu şekilde yansıtılmalarından kaynaklı, ilerileyen bölümlerde Severus'a karşı
bu kadar kin beslemeyecekler. İyi okumalar

Severus çok güzel bir uykuya dalmıştı.  Uçsuz bucaksız, çimenlik ve yüksek samanların olduğu bir yerdeydi. Etrafına baktı ve yürümeye başladı. Sonra arkasını döndü ve onu gördü. Genç kız ona gülümsedi. Severus'da istemsizce ona gülümsedi. Lily ona doğru elini uzattı. Severus bu rüyanın bu kadar gerçekçi olduğuna inanamıyordu. Sevinçle elini uzatmıştı ki Lily birden olduğu yerde yavaşça yok olmaya başladı.
Severus etrafına baktı. Hızlıca koşmaya başladı.
"Lily,Lily!" Sonunda yorulduğunda durmuştu. Gökyüzü kararmaya başladı. Tekrardan "Lily" diye bağıracaktı ki boğulduğunu hissetti.

Severus yatağından hızlıca kalkıp küçük bir çığlık attı. Lucius suratına su fırlatmıştı.
"Ne yaptığını zannediyorsun?" dedi Lucius'a.
"Ne mi yapıyorum? Severus herkes aşağı indi ve ben burada 10 dakikadır seni uyandırmaya çalışıyorum. Çok terlemiştin ve sürekli Lily'i sayıklayıp duruyordun!" Severus utanmıştı.
Hiçbir şey demeden üstünü giyinip cüppesini geçirdi ve kitaplarını alıp aşağı inecekti ki arkasından Lucius bağırdı. "Beni bekle bari, yanarsak beraber yanalım." Severus duraksadı ve merdivenin yarısında iken onu bekledi. Rüyayı düşünüyordu. Bu rüya Lily'le olan ilişkisini tamamen anlatmıştı. Gerçekte de böyle değil miydi zaten? Merdivenden aşağı bakarak derin bir nefes aldı. Doğmamış olmayı diliyordu. Arkadan Lucius cüppesini ve saçlarını düzelte düzelte gelmişti. "Zaten yeterince geç kaldık. Profesörden fırça yiyeceğiz senin yüzünden hadi yürü yürü."
Severus Lucius'un yanındayken gözlerini devirmeden edemiyordu. Bazen çok gıcık olabiliyordu ama arkadaşıydı işte, bir şey diyemiyordu. Sınıfa giderken Severus konu açtı.
"Narcissa'dan hoşlanıyor musun?" Lucius Severus'a baktı. "Ne-ne saçmalıyorsun Severus?
O, o bir kere çok gıcık ve bana layık değil." Yere bakarak söylemişti. Severus gülümsedi. "Yüzün öyle söylemiyor ama, domates gibi olan suratın hani?"
"Kapa çeneni! Profesörden fırça yiyeceğiz birazdan sen neyden-o kızdan bahsediyorsun. Aşktan başka bir şey düşünmez misin sen?"
Severus gülümsedi. Olacakları biliyordu bile.

Sınıfa girdiklerinde herkes onlara baktı. James sırıtmaya başladı. Profesör "Gelin bakalım." dedi.
İki arkadaş yavaşça Profesörün masasının yanına yürüdüler. Profesör "Neden geç kaldınız?" dedi.
Lucius "Efendim, Severus bayıldı da.." Severus ani hareketle ona baktı. Lucius profesöre bakıyordu.
"Revire gitmek ister misin Snape?"
Severus başını hayır anlamında salladı.
"Yerinize geçebilirsiniz. Bir daha tekrarlanırsa affetmem. Bu arada, böyle durumlarda müdahale yerine birini çağırmaya çalışmak daha mantıklı olur." ikisi de başını sallamakla yetindi.
Yerlerine geçince Severus Lucius'un elini cimcikledi. "Ah, acıttın! Ne yaptığını zannediyorsun?" Severus Lucius'a bakmadan "Teneffüste konuşacağız." dedi. Lucius'da sinirli sinirli Severus'a bakarak kitabını açmaya başladı.
Severus arada bir ona fark ettirmeden Lily'e bakıyordu. İçinden geçenleri tahmin etmek zor değildi. O onun için her zaman güzeldi, neden bu kadar güzel ve kusursuz olduğunu düşünüyordu.

Teneffüs zili çaldığında Çapulcular aynı anda Severus ve Lucius'a bakarak oradan ayrıldılar.
Lucius onları gördü. "Ne karıştırıyor acaba yine bunlar? Baksana suratlarına." Severus onlara bakmadı bile. "Her zaman ki halleri Lucius. Boşver gitsin." dedi. Lucius "Bu sefer farklı." Tam kalkıyordu ki Severus kolundan tuttu. "Otur bakalım, sen neden profesöre bayıldığımı söyleyip yalan attın?" Lucius "Severus, bunlar fısıldaşıp arada bize bakıyor, bırak bir kulak misafiri olsaydım, kabak yine senin ya da benim başıma patlayacak!" dedi. Severus "Konuyu değiştirmeye çalışma diyorum!" dedi ve sinirli bir şekilde Lucius'a baktı. Lily ise şaşkın şaşkın iki arkadaşa bakıyordu.

Peter konuşmaya devam etti. "ve kızı üstüne salacağız, ondan sonra onun Lily ile işi bitecek."
Sirius "Bu biraz ağır gelmeyecek mi ya?" diğerleri ona baktı. Sirius "Tamam sustum." diyerek ağzını kapattı. Peter kalktı. "Ben kızı bulmaya gidiyorum.
Sirius sen Sümsükus'u hallet, nereye getireceğini biliyorsun." James sen de kalk hadi. Remus sen de sanırım olayları izleyeceksin, sana iş düşmedi hadi iyisin. Birazdan geleceğim ve plan başlayacak." Kafalarını sallayarak giden Peter'in arkasından baktılar.

Peter koridorda yürüyordu. Şanslıydı. Aniden kız önüne çıkıvermişti. Önünü kesip saçlarıyla oynamaya başladı. Peter gözlerini devirdi.
Kız konuşmaya başladı. "Selam Pettigrew ben de tam seni bekliyordum, nasılsın?"
Peter "Ben seni beklemiyordum." dedi. Kızın suratı düştü. Tam gidecekti ki kolundan tuttu. "Ama Severus Snape seni bekliyor." Kız "Ne, ama o-"
"Seni uzun zamandır seviyormuş da söylemeye çok utanıyormuş. Seni okulun şu tenha yerinde bekliyor. Bence oyalanma." Kız elini çekti ve mutlu bir şekilde oraya koştu.

Bu arada Sirius'da kitap okuyan Severus'un yanına geldi. Bilerek yüzünü mutsuzmuş gibi yaptı ve omzuyla oturan Severus'u omzundan dürttü.
Severus yukarıdan ona baktı. "Lily, Lily seni her zaman ki yerinde bekliyor. Sana bir şey söyleyecekmiş." dedi Sirius. Severus kitabını kapattı ve ayağı kalktı. Kaşları çatık bir biçimde Sirius'a baktı. "Yalan söylüyorsun."
Sirius "Hayır, ne yazık ki seni çağırdığı için üzgünüm, belki sana güzel bir şey söyler ha?"
Severus tereddüt etti. Sonunda gitmeye karar verdi ama içi iyi değildi. Kötü bir şey olmasın diye içinden geçirerek oranın yolunu tuttu.

Severus oraya geldiğinde mutlu bir şekilde ona bakan kızı gördü. Severus hemen olayı anladı. Ama artık çok geçti. Kız üstüne yürüdü. Severus geri geri gidiyordu. "Hayır,hayır, ben seni sev"

Kız dudağına yapışmıştı. O sırada orada şaşkın bir şekilde onlara bakan James ve Lily vardı. Severus onu ittirmişti. Şaşkın bir biçimde kıza bakıyordu.
Yere düşen kitap sesiyle Severus o tarafa baktı.
Lily Severus'un onu sevdiğine inanmıştı. James "Severus Snape'in seni sevdiğine inanıyor musun gerçekten?" dedi. Lily Severus'a bakıyordu.

Severus'un gözünden bir damla yaş akmıştı. Yere bakıp, bir şey diyemez olmuştu. Bir şey dese inanacak mıydı sanki? Hem neden desin? Sevgilisi bile değildi. Bu tamamen Severus'un kararıydı.
Artık küçücük olan bir şansı da yok olmuştu. Lily kızgın bir biçimde oradan James ile ayrıldı.
Kız tam konuşacaktı ki Severus'un  "Git başımdan!" diye bağırmasıyla irkilerek oradan gitti.

Severus duvara yaslandı. Gözlerinden sürekli yaş geliyordu. Önünü yaşlardan göremiyordu. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Boğazı düğümlenmişti.
Severus yere oturdu ve daha çok ağlamaya başladı. Elinde değildi, durduramıyordu. Ağladıkça daha da ağlaması geliyordu, ve duvarın hemen arkasında ona üzülerek ve acıyarak bakan Sirius Black'i görmemişti.

I Beg You || SnilyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin