Günlük

398 48 22
                                    

Remus ve James Lily'i görmüştü. Lily'nin elindeki kitaplar aniden yere düşmüştü. Genç kız burnu kan içinde olan çocuğa baktı. Kendini ağlamamak için zor tutuyordu. Severus genç kıza baktı ve öksürdü. Sonra konuşmaya başladı. "Lily, önemli bir şey olmadı, gerç-"
Lily James'e doğru bir adım attı. Severus yukarıdan ikiliye baktı. Remus çok şaşkındı ve ne diyeceğini o da bilmiyordu.

Lily ağlamaklı bir şekilde James'e baktı.
"Bu kadar kalpsiz bir insan mıydın?"
"Bu kadar kalpsiz ve acımasız mıydın?"
O sırada James'in aklına Severus'un söylediği sözler gelmişti. Çok kötü hissediyordu kendini.
Lily devam etti.
"Kalbini nefret bürümüş senin."
ve Lily Severus'a dönerek arkasında pişman olan bir James'i bıraktı.
Remus hızla James'in kolunu tutarak onu oradan çıkardı.
Lily Severus'a doğru eğildi.
"Biliyorum, klişe olacak ama, iyi misin? Canın yanıyor mu?"
Severus konuşmak için nefes alacaktı ki Lily devam etti.
"Ve lütfen Severus, seni iyi tanıyorum. Mütevazilik yapma ve doğru söyle bana."
Severus Lily'e çok hafif gülümsedi. Lily Severus'un yanına oturdu. İkisi birbirlerine bakıyordu. Lily yaraya elini hafifçe sürdü. Severus küçük bir "ah" geçirdi. Lily sorusunu tekrarladı. "Acıyor mu?"
Severus gülümsedi ve cevapladı.
"Artık hayır."
Lily de gülümsemişti. Bir süre gülümseyerek birbirlerine baktılar. Ardından Lily cüppesinin cebinden bir peçete çıkardı ve kanayan yere hafifçe bastırdı. Kanama geçince beraber ayağa kalktılar. Severus yere düşmüş kitapları yerden alıp Lily'e verdi. Koridorda sınıfa doğru yürümeye başladılar. Lily Severus'u öyle görünce dayanamıyordu. Kurumuş göz yaşları sürekli tazeleniyordu. Yürürken duraksadılar. Severus Lily'e baktı.
"Senin ağlaman benim canımı yakıyor Lily. Lütfen ağlama. Orada bir şey olmadı diyorum sana." Lily kaşlarını çattı.
"Çocuk mu kandırıyorsun? Orada neler olduğunu gördüm ve kanıt da yüzün.
James ile işim bitti artık."
Severus buna üzülmüştü. Çünkü hâlâ Lily'nin James'i sevdiğini biliyordu.
ve kendisine vurduğu için de ondan vazgeçmeyeceğini düşünüyordu.
Lily Severus'u dürttü. "Severus, yine nerelere daldın kim bilir." dedi.
Severus kendine geldi ve konuştu.
"Hadi sınıfa gidelim."
Sınıfa girdiklerinde Çapulcuları görmüşlerdi. Onlar da onu görmüşlerdi. Severus yerine oturdu. Lily James'e nefret içeren bakışlarla Severus'un yanına oturdu. Severus şaşkınlıkla Lily'e dönmüştü. Lily "Artık yanında oturuyorum." dedi gülümsemeyle. James olanları gördükçe çok kıskanıyordu. Yine kalbini nefret bürümüştü çünkü yine aklına Severus'u dövmek ve Lily'i geri kazanmak geliyordu. Profesör gelince herkes dikkatini ona vermişti. Lily ve Severus tahtadakileri yazarken bir anda ikisi de aynı silgiyi alırken elleri değdi. Severus kıpkırmızı olmuştu. Bu arada olanlar da Lucius'un gözünden kaçmıyordu. Severus elini hemen geri çekti. Lily ona baktı. Severus da ona bakmıştı. Lily gülümsedi ve Severus'tan cevap beklemeyerek tekrar yazmaya döndü. Severus iki dakika bekledi ve sonra kendine gelince o da yazmaya devam etti. Ders bitince Lucius ışık hızıyla kitaplarıyla yürüyen Severus'un koluna girdi. Severus fark etti.
"Yavaş olsana."
Lucius sırıtıyordu.
"Bırak bunları da düğün ne zaman onu söyle."
Severus'un gözleri fal taşı gibi açıldı ve aniden Lucius'a baktı.
"Ne diyorsun?"
"Lily ile elleriniz temas edince nasıl bir elektrik geçti ama, ben bile oradan hissettim"
Severus gözlerini devirdi ve kolunu çekti.
Lucius peşinden geliyordu.
"Ya neler oldu anlatsana!"
Lucius Severus'un önünden geri geri yürüyordu.
"Ben senin arkadaşın değil miyim?"
Severus görmezden geliyordu.
Beraber erkekler yatakhanesine geldiklerinde Severus geceliğini giydi.
Lucius derin bir nefes alıp verdi ve
"İyi tamam bugünlük rahat bırakıyorum ama yarın kesin anlatacaksın." diyip yatağına girdi. Severus uyumaya çalıştı ama kafası o kadar doluydu ki bunu başaramadı. Yastığının altından günlüğünü çıkarıp bir şeyler yazmaya karar verdi.
Camın oraya geçti ve sıradaki boş kağıdı açtı.

Sevgili Günlük,
Ne halde olduğumu bilsen, sen bile şaşarsın. Olaylar o kadar ani oldu ki, ben bile anlamadım. Özet geçeceğim, Lily ve James ayrıldı. Benim yüzümden. Kendimi boktan hissediyorum. Mutlu mu olsam mutsuz mu bilemiyorum. Ama istemsizce kendimi mutsuz hissediyorum. Lily'nin ayrıldığı için acı çektiğini düşünüyorum. Bence Lily hâlâ James'i seviyor. Lily bana bugün çok iyi davrandı. Yanıma oturdu, kanamayı durdurdu ve en önemlisi, bana gülümsedi. Farkında olmadan bugün ellerimiz temas etti ve heyecandan kalbim hopladı. Her ne kadar Lily bana ilgi gösterse de bence ondan vazgeçmedi. Ben kimim ki, bana vurdu diye birini sevmeyi bıraksın? Ne yapacağımı bilmiyorum. Bu ilgi hoşuma gitmiyor değil. Ama doğru değil gibi hissediyorum. Kafam çok karışık. Umarım bir çözüm yolu bulurum.

Devamını yazamadan uykusu gelmişti.
Defteri kapattı ve dakikada uykuya daldı.
Sabah olduğunda Lucius'un "anlat anlat neler oldu"demeleriyle kalktı.
Severus dayanamadı ve kısaca bir özet geçti. Lucius biraz düşündü ve Severus'a baktı.
"BU SENİN İÇİN BİR FIRSAT!"
Severus üstünü giyinirken;
"Ne fırsatı?"
"ONUNLA SEVGİLİ OL!"
"nE?"
"Ne nE? Kız sana ilgi gösteriyor işte!!"
"Bana yaralandığım için ilgi gösteriyor. Hepsi bu."
Lucius Severus'a göz devirdi.
"Sen salaksın." dedi ve sınıfa indi.
Severus hazırlanıp aşağı inerken bir ses duydu. Bu sesi tanıyordu. Koridordan dönünce Lily'nin kolunu tutan James'i gördü.
"Bırak beni!"
"Beni hala seviyorsun!"
"Hayır senden nefret ediyorum!"
Severus oraya doğru yürüdü.
"Bırak onu."
James kötüce gülümsedi.
"Bırakmazsam?"
Severus çok sakindi.
"Yüzüne yumruk yersin."
James Lily'nin kolunu sıkmaya başladı.
Lily acıdan çığlık atmaya başladı.
Severus dayanamadı ve içinden
"Üzgünüm Albus." diyerek James'e bir yumruk geçirdi.

Oylamayı unutmayın hep mi dram yazacağım yahu .d

I Beg You || SnilyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin