Piknik

448 39 40
                                    

James istediğini elde etmiş gibi burnundaki kanı silerek zafer kazanmış bir şekilde Severus Snape'e bakıyordu.
Lily'nin kolunu bıraktığı an Lily rahatladı.
Severus James'e bakmayı bırakarak Lily'e döndü ve koluna baktı.

"Buz tutalım."

James konuştu. "Artık senin tutacağını sanmıyorum buzu."

Olaya şahit olan Remus, o sırada koridorda gezerken olanları görmüş ve duvarın arkasında kalıp olayı sadece izlemekle yetinmişti.
Şimdi ortaya çıktı ve herkese baktı.

"Dumbledore bu sefer seni affecek mi çok merak ediyorum doğrusu."

Severus bir anda koridorun ortasında bulunan Remus'a baktı. Remus'un yüzüne kötü bir gülümseme yerleşti. James orada, olacakları izlemek için dışarıda beklemeye karar verdi. Severus Remus'a cevap vermedi. Ardından Remus cevap beklemeden gitti.

Severus Lily'e döndü.
"Revire gidelim hadi, beni çağıracaklar biliyorum ama ilk önce koluna buz bulmalıyız."
Lily Severus'a bakıyordu. Severus Lily'nin cevap vermediğini fark edince ona baktı.

"Dumbledore seni çağıracaktır, Severus. Dumbledore'un odasına gitmeliyiz."
Severus bir an için duraksadı. Ardından konuştu:
O zaman sen revire git, ben de Albus'un odasına gideceğim."
Lily reddetti. Severus,
"Ama-"
"Hayır dedim Severus, burada kalacağım."
"Peki."
Lily'nin elini bırakmakta zorlansa da elini çekerek odaya girdi. Odaya vardığında içeri girmesini Sirius engelledi.
"İçeride James ile konuşuyorlar."
Severus sadece Sirius'a baktı. Ardından duvara yaslanıp beklemeye başladı.
On dakika geçtikten sonra James çıkmıştı. Severus'u görünce ona çirkin bir bakış atarak Sirius ile birlikte oradan kayboldu. Severus derin bir nefes alarak ve kapıyı çalarak odaya girdi.

Odaya girdiğinde Dumbledore'u arkasını dönmüş ve ellerini arkaya doğru bağlamış bir şekilde buldu. Dumbledore konuştu.

"Nasıl bir his, Severus?"
"Ne, nasıl bir his, efendim?"
"Aşk."
Severus duraksadı.
"Evet?"
"Aşk, bütün duygulardan çok daha değişik efendim, sonunda insana kötü hisler yaşatabiliyor. Karşılıklı veya karşılıksız fark etmez..."
"Ve bu insana her şeyi yaptırabiliyor. Efendim, karşınızda sevdiğiniz kızın canını yandığını görseniz siz ne yapardınız diye sormak istemiyorum çünkü yaşayan bilir."

Lily ise James'i görmezden gelerek Severus'u bekliyordu. James ona bakıyordu. Aralarında Dumbledore'un odasının kapısı vardı ama kapalıydı. Lily ona dönmeden karşıya bakarak;
"Bana bakmayı kes."
"İstediğim yere bakarım."
"Beni gözlerinle taciz ederek rahatsız ediyorsun."
James gözlerini önüne çevirerek sustu. Bir süre sessiz kaldıktan sonra James;
"Beni hala seviyor musun?"

Lily ilk defa James'in yüzüne baktı o an.
"Buna inanıyor musun?"
"İnanmıyorum, bu yüzden soruyorum ya."
Lily yere baktı.
"Kötü kalplisin James."
"Onu seviyorsun!"
"Konu bu değil! Kim olursa olsun, Severus ya da başkası fark etmez, kimseye bunu yapma hakkın yok James Potter! Mağdur olan kim olursa olsaydı yanında olurdum."
"Yani ondan hoşlanmıyorsun öyle mi?"
Lily "Hayır hoşlanmıyorum." dedi.
James biraz mutlu oldu ama belli etmemeye çalıştı.

Dumbledore sonunda ona dönmüştü.
"Yaşamadığımı nereden biliyorsun?"

Severus sustu ve yere baktı. Ne yapacağını bilmiyordu. Nefes almak gibi istemsiz bir şeydi bu duygu.

Dumbledore arkasını dönmeden
"Bir dahakine affetmeyeceğim ne yazık ki Severus, şimdi gidebilirsin, unutma, bir daha affı yoktur."

Severus mutlu olmuştu. Çünkü Lily ile konuşabilecekti. O sadece bunun için mutlu olmuştu. Cezaya kalmadığına sevindi.

"Size minnettarım. Siz olma-"
"Kâfi, Severus."
Arkasını hala dönmemişti, elleri hala arkadan bağlıydı.

Severus sessizce odadan çıktı ve ilk önce Lily'e baktı. Lily onu orada beklemişti.

Lily anında Severus'a sarıldı.
Severus biraz şaşırdı ama karşılık verdi. İki düşman göz göze geldiler. James Lily'nin önüne geçti.
"Demek hoşlanmıyorsun ha?"
Acı ile gülümsedi ve gitti. Lily James'i takmadı.

Severus, konu değiştirmek için, "Affetti." dedi.
"Bu arada kolun için bir şey yapmamız laz-"

Ama Lily gayet hiperaktif görünüyordu ve kolunda bir sorun yoktu. Genç kız Severus'un yardımını görmezden geldi.

"Gerçekten mi? Adına sevindim!"
Gülümsediler.
"Teşekkür ederim."
"Teneffüsteyiz, yemeklerimizi alıp dışarıda piknik yapmaya ne dersin?"
"Piknik yapmak mı?"
"Evet!"
"Ama daha önce kimse böyle bir şey yapmad-"
"İlk yapan biz oluruz."

Severus ne diyeceğini bilemedi. Tam konuşmak için ağzını açarken Lily konuşmasına izin vermedem elinden tuttu ve yemekleri almaya götürdü. Büyük salona geldiklerinde Çapulcular onları gördü ama ikili onları gayet de görmezden geldi ve acilen yemekleri alıp çıktılar.

Lily öyle bir yere gelmişti ki kimse yoktu.
Severus'un ağzı açık kaldı. Bu arada elleri hala beraberdi. Bunu ikisi de fark etti.
"B-Burayı nerden biliyorsun?"
"Arkadaşlarımla kafa dinlemek için buraya gelirim nadiren."
"Arkadaşın mıyım?"
"Tabii ki, neyse... burayı kurayım."

Lily yavaşça elini Severus'dan ayırdı ve sepete yöneldi.
O an Severus da yardım açısından sepete elini attığında elleri değdi. İkisi de tuhaf bir sıcaklık hissedip birbirine baktı. Ne yazık ki yedi saniyeden sonra kendilerine gelip yemekleri kurdular ve oturdular.

"Severus!"
Severus lokmasını bitirdi ve;
"Efendim?"
"Çok siyahsın!"
"Ne-"
"Örtü beyaz, sepet beyaz, bulutlar bile beyaz ama sen siyahsın!"
"İyi de ben hep böyleyi-"
"Yaşlanınca saçların beyazlayacak, o zaman ne yapacaksın?"
Severus'un lokması boğazında kaldı ve öylece Lily'e baktı.
Lily bir kahkaha patlattı.
"E ama siyahın hakkını vermiyorsun ki!"
"Siyahın hakkı mı?"
Severus yediği şeyi yere koyup dikkatini genç kıza verdi.
"Siyah asil bir renktir. Bu rengi giyen kişiler -full siyah olanlardan bahsediyorum, yani sen gibi- genellikle sert ve disiplinli olurlar. Boş konuşmayı pek sevmezler falan.

Severus cevap verdi.
"Sert ve disiplinli değilim ama boş konuşmayı sevmem."

Lily bir çörek alıp Severus'un adeta üstüne giderek ağzına tıkmaya çalıştı.
"Ye hadii!"

Lily neredeyse genç oğlanın üstüne düştü ama ikisi de bunu fark etmeyecek kadar çok eğleniyorlardı.

"İstemiyorum ama!"
Severus ağzını kapadı. Ama Lily akıllıydı. Severus'un burnunu tıkadı. Severus bir süre sonra ağzını açmak zorunda kaldı. Lily çöreği ağzına tıktı. Severus onu yuttu ve ondan uzun görünen Lily'e baktı. Gözünü neredeyse kucağında olan genç kızdan ayırmadan havadaki elini tuttu. İkisi de çok hafif gülümsediler.

...ve uzaktan onları kıskançlık ve öfkeyle izleyen bir James Potter'ı asla görmediler.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 05, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

I Beg You || SnilyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin