13.Bölüm

1.6K 186 37
                                    

---------------------------

Dudakları dudaklarımdan ayrılırken alnını alnıma bastırdı. "Bu duygular..." dedim durdum "ürkütüyor" diye ekledim. Bir fırtına pencereleri açarken rüzgar bizi savurmaya yetecek kadar güçlüydü. Ama biz kollarımız bir birimize sarmış duruyorduk.

"Benden korkuyor musun ? " diye sordu gözlerin açmadan..

"korkuyorum" dedim duraksayıp açtım gözlerim ateş gibi yanan gözler karşımdaydı "seni kaybetmekten korkuyorum" diye ekledim.

Burnun burnuma sürttü kokumuz bir birine karışırken. Hep böyle kala bilirdim yavaş, yavaş kaybolmaya başlıyordu

"geleceğim..." dedi ve yok oldu ellerim havada kalmıştı.. 

Yatıp dizlerimi karnıma çektim küçük çocuklar gibi gözlerimi kapattım...

Deniz dalgaları taşlara vurup çıkardığı seslere gülümsedim uçurumun en ucundaydım. Etrafa baktım cennet misali huzurdu. Arkamı döndüm alev alev yanan Tahire baktım gülümseyerek ona ilerledim. Beyaz bir elbiseydim o gün ki elbisede idim. Ellerimi tuttu ateş benim ellerimi yakmıyordu.

"Rüyalarda buluşuyoruz sevdiğim" dedi ellerin belime götürürken kavrayıp kendine çekti.

"uyanmak istemiyorum çünkü sen varsın bencilce ola bilir ama seni hep yanımda istiyorum" dedim gözlerimden akan yaşlarla 

"ne demiştim" elin kalbimin üstüne koydu" hep buradayım" dedi ve kalbimin üstünde yanan dudaklarıyla öptü gözlerimi kapattım...

"gitme zamanın " dedi hayır dercesine kafamı sallarken uçuruma ilerledi arkasından koştum 

"Tahir!! gitme düşeceksin Tahir!!" uçurumdan düşerken "TAHİR!!" diye haykırdım ağlayarak dizlerimi üstüne düştüm 

Çığlık atarak gözlerimi açtım kabus dan ellerimden yüzümde bir el his ettim "Tahir..." diye fısıldadım 

------------------

Çimenlerin üstünde uzanmış Mira ile kitap okuyorduk " çok kırdım Oğuz"u "dedi burukça ona döndüm bal gözleri dolmuştu.

"baya kırdın ama Oğuz işte masum bir çocuk gibi seviyor seni" dedim elimi tuttu

"benim ilişkilerim hep kısa sürdü şimdi biri tarafından sevilmek sen seviyor musun birisin ?" dedi Mira ona baktım 

"evet Tahir.." dedim başımı çevirdim yanımda yatmıştı bana bakıyordu gülümsedi "Aşk sevda öyle güzel bir şey ki Mira insana bir yandan hayat veriyor bir yandan öldürüyor ama ölsende pişman olmuyorsun"

"şu tin dimi..." diye sordu Gözlerimi Tahir den çekmedim

"evet Tin.." dedim gülümseyerek Mira ayağa kalkıp giderken Biz Tahir ile göz gözeydik...

"Ben de Seni seviyorum" diye fısıldadı. Gülümsedim. Kayboldu.

Derin bir nefes alıp çimenlere uzanmaya devam ettim. Oğuz koşa koşa yanıma geldiğinde, gülümsemem genişledi.

Nefes nefese durdu ve "Ayh ölüyoreem" diye bağırdı. "Hayvan bağırma" dedim sessizce. "Ne oldu?"

"M-Mira..." dedi ve sırıttı. "Benimle akşam yemek yemek istiyormuş"

"E hayırlısı karşim." dedim doğrularak. Tahir yine gelmiş karşımda oturuyordu. "Hepsi senin sayende biliyorsun, değil mi?" tebessüm ettim.

Bakışlarımı tekrar Tahir'e çevirdim ve güldüm. "Benim de bir randevum var." diye fısıldadım.

"Ha?" dedi Oğuz anlamayarak. "Yok bir şey" dedim ben de ona bakmadan. Omuz silkti. "Peki, ben gidip yakışıklılığımı az ortaya dökeyim" dedi ve öpücük atıp yürüdü.

Anında yerinde sendelerken "Pardon enişte" dedi. Kıkırdadım ve "Hadi hadi" dedim.

"Ben de eve gideyim." çantamı yerden alıp ayağa kalktım. "Bırakayım seni?" dedi sorar gibi.

Kafamı salladım. "Yalnız değilim zaten" dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım. "Hiç olmadın" dedi kulağıma fısıldayarak.

Güldüm. "Eğlenmeyeli uzun zaman oldu" omuz silktim. "Eğlenelim mi?"

"Kafanda ne var?" dedi önümde durarak. Şu an insan içinde konuşmak manyakça olurdu. 'Sen bak' dedim içimden.

"Kafanda değil, kalbinde düşünüyorsun şu an ama" dedi gülümseyerek. "Evet" diye onayladım. "Ve o kalpte de sen varsın"

Yüzümü okşadı ve gözde kayboldu. Ardından elimin içine bir sıcaklık yerleşti. 'Lunapark?' diye düşündüm. Çok saçma. Biz klasik insanlar değildik ve klasik eğlencelere de yer yoktu bizde.

'Ormana gidip boyaya bürünelim. Biraz da hile hiç fena olmaz' dedim tekrar içimden ve sakince sırıttım.

"Gitmem gerek" diye fısıldadı. "Belki sonra..." cümlesini tamamlayamadan sesi kesilmişti.

Omuzlarım düşerken dudak büzdüm. "Ama haksızlık ya!" kolumda acı hissettiğimde dudaklarımı eski insan şekline getirdim. "Pardon, unuttum"

Belki bir gün kolumu nasıl yaktığını sorardım ona.

Kulaklığı kulağıma taktım ve en sevdiğim şarkıyı açarak yürümeye başladım. Belki de gerçekten yanına gitme vaktim gelmişti.

Biz birbirimize ait isek kavuşmayı da en çok biz hak ediyorduk.

Yalan?

--------------------

Okuyucu diyor ki: Tahir Nefes'i öpe öpe sömürdü ncödkxmd

Ben de dedim ama. Ne çok öpüştüler ulan bunlar. Az ayırasım geldi ama bitmiş bir şeyi bozmak da istemem mxödlx

AMA YAPAR MIYIM, YAPARIM!

Neysa sevildiniz, öpüldünüz, dövülüp siktir edilsiniz.

SevdaluyukYengem & hazretiesma

TİN ~Ruh'lar Serisi-1~ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin