17.Bölüm

1.3K 181 124
                                    

LÜTFEN YORUM YAPIN.💫
-----------------
"Saçma sapan şeyler!" diye bağırdı Mira, telefonu kulağımdan uzaklaştırdım. "Bağırmasana" dedim sakince.

Kendimi çok yorgun hissediyordum. Bitkin ve de tükenmiş.

"Ne demek ya ölmek?! Deli deli işler yapma!" diye tekrar bağırdı. "Ben bugün geleceğim ve biz bir psikoloğa gideceğiz!" dedi itiraz istemeyen ses tonuyla.

"Kardeşinin ölümünü kabullenemediğin için tüm bunlar! Yoksa asla yok öyle bir şey. Kendin uyduruyorsun!" sesinden bile ne kadar sinirli olduğu belli oluyordu.

Göremese de kafamı sağa sola salladım. "Anlamıyorsun Mira. Kendim kursam, kokusunu duyar mıyım, hisseder miyim, öpebilir miyim?" diye sordum. "Ben bunların hepsini onu la birlikte yaptım." Bir anda önümde belirdiğinde, gülümsedim. "Ve ben onu anlayamayacağın kadar çok seviyorum" dedim yine sakince.

Elimin üzerinde sıcacık elini hissedince tebessüm ettim. Dudaklarımı kıpırdatarak "seni seviyorum" diye fısıldadım. Fısıltımla tamamen belirgin hale gelirken, karşıda Mira'yı dinliyordum.

"Sen iyice manyadın. Kızım kendine ne zaman geleceksin?! Kalbine hançer saplayıp öldürecekmiş. Sonra da ona kavuşacakmış mış. Bak hele?!" etrafındaki seslerden içeride gezindiği belli oluyordu.

"Sakin olsana" dedim sıfır duygu barındıran sesimle. "Ben..." sertçe yutkundum. "Mutlu olacağım" dedim titrek bir nefes verirken.

"Söylesene Nefes. Neden sadece sen görüyorsun?!" diye sordu.

"Sadece ben görüyorum, çünkü o bana bağlı. Ama sesini duyuruyor. Oğuz duydu. Çok istiyorsan sen de duyarsın!" dedim bir anda celallenmeme anlam bile veremiyordum.

"Hadi telefonu ona ver" dedi alayla. Gözlerimi yumup tekrar açtığımda karşımda Tahir yoktu. Karşı taraftan Mira'nın çığlığı ile ayağa kalktım.

"Neler oluyor Mira?!" diye bağırdım. Cevap gelmeyince "Ne oldu?!" diye tekrar sordum.

"O-o onu d-duydum" diye fısıldadı. Korkmasına binlerce küfür ederken "Tahir kes şunu" diye fısıldadım.

Onu bir anda karşımda gördüğümde kızgınca ona baktım. Tamamen belirgin hale geldiğinde omuz silkti. "Kendi kaşındı" dedi sırıtarak.

Mira'nın sesi kesilmişti. Ve bu da hiç hayra alamet değildi. "Mira iyi misin?" diye sordum. Ama telefon çoktan suratıma kapanmıştı.

Yanağımda ısı hissettiğimde gülümsedim. "Bekliyorum..." diye fısıldadı ve bir anda kayboldu.

"Ailem le biraz vakit geçireyim son kez " dedim gözlerim dolarak gülümsedim burukça 

Küçük bir çanta hazırlayıp annemi aramıştım "kısa bir süreliğine yanınıza geliyorum " dedim "bir şey olduğu yok özleyemez miyim yemeklerini kokunu mesela ?" dedim gülerek

"tamam " deyip kapattım evden çıkıp taksiye binerken içimde bitmeyen bir korku vardı. Aslında onun gerçek olduğuna inanıyordum ama saçma bir korku ya şizofrensem...Ya sadece ölürsem kavuşamazsam...Pencereyi açıp başımı çıkardım İstanbulun havasın ciğerlerime doldururken kulağımda bu sözler yankılanıyordu

Ona Aitsin...

Kavuşmanız Ölüm 

Bekleyeceğim..

Gözlerimden akan yaşları silip gülümsedim ellerimi onun elini his edince kalbimin ritmi değişmişti.. Gülümsedim ellerimize baktım onun ki az belirgin olsa da görüyordum.

--------

Masanın başında oturan babam elinde gazetesi...Annemin mis kokulu yemekleri küçüklüğümün geçtiği merdivenler Ve İzmir"im..ben gidince çok ağlayacaktı annem...affetmeyecekti belki nedenini sorgulayacaktı...deli yerine konulacaktım deli yerine konulmak umurumda değildi. Ama Annem...işte boğazımda ki düğümün sebebi

Odama girdim oyuncaklarıma baktı hep aynı yanımda belirgin hale geldi "Nefesim" diye fısıldadığında gülümsedim

"daha zamanın var mecbur değilsin" dedi 

"biliyorum zamanımı iyi kullanacağım ve o gün yeniden yaşayacağım seninle" dedim gözü dönmüşlük gibi gözüküyordu. 

Hiç Kimse Cehennemi Yaşamadan Cennete Giremez...bu cümle beni ürkütse de sonunda Tahir varsa her şey razıydım. Tin...Hayatımın En Güzel Ruhu...Gözlerimiz konuştu sadece bir anda yok olurken. Kendimi Çocukluğumun geçtiği balkona ilerledim büyük bahçemiz..Güldüm ne eğlenirdim 

"Kızım" dedi Ela Sultan

"annem" deyip Anneme döndüm

"neden böyle bakıyorsun yavrum sorun mu var ?" dedi yüzümü okşayarak

"ne sorunu be kraliçemm hem sen gelsene " dedim gıdıklayarak odaya sokarken 

"kız durr" dedi gülerek kahkahalar içerisinde yatağa düşerken göğsüne sığındım Annemin

"oh mis kokulumm" dedim gülerek  Kolların aynı küçükken olduğu gibi bedenime sarıp saçlarıma buseler bıraktı

"benim zümrüt gözlüm" dedi "sen benim yaşama sebebimsin " dedi o an kalbimde kopanlar kopmuştu. Sertçe yutkundum

"Affet Anne" diye fısıldadım kendim bile sesimi duymamışken annem duymamıştı.

Affet Anne Kızın İnan Bundan Sonra Yaşayacak...

---------------------------

ES💛HAZ eseri Alkış alalım😎

Yorumlar çok az lütfen bol bol yorum yapalım

Sizi seviyoruzzzz

hazretiesma & SevdaluyukYengem.

TİN ~Ruh'lar Serisi-1~ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin