Pavyon

2.bölüm

VE Hikaye Başlar

İş için adamın telefonu çalar şirketten ararlar İstanbul'da büyük bir iş almıştır şirket. Adam yine bavuluna gerekli eşyalar ve kıyafetler koyar biletini keser. Adana'dan gece yola çıkar. Sabah o güzel büyük şehir - i İstanbul'da gözlerini açar. Hayatında ilk defa gelmiştir İstanbul'a
Adama verilen adrese gider zaten şirkete bir çok kişiyi tanır...
Adama küçük güzel bir oda verirler. Eşyalarını kıyafetlerini dolabına yerleştirir...
Artık işe başlamıştır aradan 3 - 5 ay zaman geçer. Bir hafta sonu tatili adamın arkadaşı gelir hadi dışarı çıkalım içelim gezelim bizimde hakkımız yokmu dostum. Adam kafasını sallar. Arkadaşı ile çıkar gezer daha öncesinde de gezmişlerdir yine arkadaşı bir mekan biliyorum fena oraya gidelim içelim karılarda var. Tabi erkeğiz ya sonuçta gideriz. Birlikte giderler aslında niyetimiz çok farklı iki tane düşürdük mü mekandan oooo ohh tamamdır bu iş diye düşünüyoruz. Hayaller hayaller.
Pavyonun kapısından adımlarını atarlar. Pavyonun içi loş bir ortam sahnede şarkı söyleyen solist ayakta duran kadınlar masalarda oturup içki içenler yanlarındaki kadınlarla kahkaha atan adamlar sigara dumanı olmuş bir ortam kapı da duran korumalar.
Arkaşım şurda boş yer var dedi hemen sahnenin dibinde geçtik oturduk. Pavyonda çalışan kadınlar hoşgeldiniz, hoşgeldiniz ilgi alaka eksik olmuyor. İşleri gereği para avcısı olduklarını biliyoruz ama buna rağmen yine gidiyoruz. Arkadaşım demişti ya güzel mekan biliyorum diye önceden oturmuş tanışmış bir kaç kadınla hemen birini çağırdı oturttu masaya
İçkiler söylendi muhabbet falan derken arkadaş beğen birini çağır masaya deyince bende birini kestirmiştim gözüme zaten.
Gözüme kestirdiğim kadın saçları simsiyah ve bukle bukle, koyu kahverengi gözleri bemyaz teni üstüne giyindiği ışıl ışıl parlayan mavi kısa elbisesi bir yanı güneş gibi bir yanı ay gibi o kadar çok güzel ki insan gözlerini alamıyor. Ve düşünüyor tabi bunun burda ne işi var diye.
Adam garsona söyler kadını çağırır masada 4'lü 1 grup olur.