Kahvaltı yaptıktan sonra Ebru (kırıldığımın bile farkında olmadan) siktir olup gitti. Yüzüne karşı birsey söylemedim zaten söyleyecek birsey de yoktu.
O günden sonra ne ben ona kalmaya gittim ne de onu davet ettim. Araya soğukluk girdi bir kere. Ebru soğukluğun farkına varmış olacak ki
"Buse farklı davranıyorsun, soğuk davranıyorsun" diye mesaj atmış.
Acaba pat diye yaptıklarıni yüzüne vurup bundan dolayı küstüm desem mi yoksa yok birsey diye geçiştirsem mi off ne bok yiycem şimdi. En iyisi her bi bokunu dökeyim ortaya hangi suçumdan dolayı küstü diye düşünmez en azından.
Her bi boku sitemli bir şekilde yazdım ve sonuna da sadece " üzgünüm ama yoldan çıkan trene tutunamam. Sonuçta bir yere çarparak duracak, kendimi riske atamam." Yazıp gönderdim
Sanirim felsefe yeteneğim yok her ne haltsa Artık :D
Ebru cevap vermedi.
3 Ay Sonra~
Babamın işi nedeniyle taşınma kararı almış ve Kanada'ya taşınmıştık.
yeni bir ortam, yeni dostluklar. Öncelerde çok hoşuma gitmişti bu karar..
Ama şuan ki beynim olsaydı asla gelmezdm bu gavur memeleketine :D
Herkes bi alem saygı sevgi unutulmuş burada. Aile kavramı yok olmuş..
Herneyse ilk geldiğimizde çok zorlandım kültür olarak çok farklı bir yer ama sonralardan az buçuk da olsa alıştım dil konusunda hiç sıkıntı çekmedim zaten. Annem ben 7 yaşındayken özel hocalarla ingilizce, almanca, korece gbi dilleri öğrenmemi sağladı 11 senedir biliyor olduğum dilleri daha yeni yeni kullanıyorum nasıl yani demeyin etrafımzdaki insanlar sadece ingiliz değiller farklı ırklardan farklı insanlar var burada.
(Benim hayallerim benim cümlelerim benim hikayem neyse bölmeyim ben okumaya devam edin siz :D)
Annem ve Babam işlerini halletti sonunda sıra benm okuluma gelmişti.
Annemle beraber okula kaydımı yaptırmaya gittik. Okuln bahçesine girer girmez herkes bana bakmaya başladı. Neden baktıklarını merak etsemde ses etmedim hoşuma gidiyordu çünkü :D
Günün ilk şoku müdürün odasını bulamadık!!
-Anne nerede bu lanet olası oda?
+kızım dur bi dakika buluruz şimdi.
-Adamların beyninden zoru mu varda bu kadar büyük okul yapmışlar.
+Ahh kızım 1 dakika sus annem ne zaman bitecek bu isyanın.
Çok isyancı bir kişiliğim vardır ama sadece anneme karşı.
-ama anne napayım herkesin bana bakmasından rahatsz oluyo-ahh!! Dikkat etsene ya .
Evet günün ilk kazası da gerçekleşmişti.
Kafamı kaldırmamla önümde ki meteor parçasını görmem bir oldu :o
Meteor parçası konuşuyor susun!
+şey Özür dilerim iyi misin?
Ağzımdan akan salyalarimi silerek;
-"iyiyiiiiğmmm " diyebildim.
+"sevindieeiiiğiiim" dedi.
saka la saka sadece tebessüm edip gitti.
Bense ağzım beş karış arkasından baktığımla kaldm.
Annemn cimciklemesiyle koridorun ortasında ciyakladım
-" 'Aaayyyhhh' napiyorsun anne ya canımı acıttın" diyerek bağırdım.
Ses tonumun ve annemin sert bakışlarınin farkina varınca hemen Özür dileyip yalakalik yapmaya başladım.
Size söylemedim ama annem cok otoriter bir kadındır evde son söz hep anneme aittir. Ve kesinlikle saygısızlığa tahammül edemez.
Koridorun sonuna doğru yaklaşırken annem dayanamayıp ordan geçen bir meteor olmasada kaya parçası sayılacak tipte birisini durdurup müdürün odasını sordu o da tarif etti.
Annem çocuğa teşekkür ederken çocuğa bir bakış attım oda bana göz kirpti yavşak mıdır nedir bilmem hıh salak şiiy.
Koridorun sonundan sağa sola döne döne müdürün odasını bulduk.
-"Şükür Allahım yarebbim" diye mirildandim. Odaya girdik uzun bir sohbetten sonra kaydımı gerçekleştirdi. Yavaş yavaş sohbeti bitirmek üzereydik ki içeri kahverengiden daha koyu saçları olan buğday tenli kahverengi gözlü uzun boylu bir çocuk girdi meteor parçası degil bildiğin METEOR'du bu sadece meteor kocaman bir meteor hemde.
Çocuğu gözlerimle taciz ederken baktığımı anlamış olmalı ki bana döndü gözlerimiz birbirine öyle bir denk geldi ki ic organlarım halay çekiyor gibi hissettim (halay ne alaka ya puff)
İçimde sıcak birseyler olmaya başlamıştı ki annem araya girdi -,-
-"Hadi Busecim artık gidelim yarın okula basliyacaksin hazırlanman gerekir" dedi ve bi anda gözlerimi kaçırıp
-"Kalkalm annecim." Diyebildm ve kalktm,
Birdaha nerde görücem sanki dur bidaha bakaym da gözlerim bayram etsin diye düşündüm ve yanndan geçerken çocuğa son bir bakış daha attım.
Kahretmesin o da bana bakıyordu. Yanaklarım kıpkırmızı olmuştu tam başımı öne eğecekken bana göz kırpıp gülümsedi.rezil oldumm yiaa isyaaağaaaann !!
Acaba 'ne bakiyooğnn zalımın gızııığ' mi demeye çalıştı yoksa 'selam bebeq ben meteor çıkalım mi' demek istedi off kafayı yiyecektm..
Akşam yemeğinden sonra carlos' u alıp gezdirmeye çıkardım. Bu arada carlos köpeğim oluyor mini minnacık tatlımı tatlı bir köpecik yaklask 1 senedir can dostum o benim beyaz ve krem renkleri hakim olan tüyleri ve boncuk boncuk sürmeli gözleri vardı.
Sitenin yürüyüş parkında carlosu gezdirmeye başladım. Yaklaşık 1 saat olmuştu ve hava soğumaya başlamışti.
Carlosu kucağıma almak için eğildiğimde sokak lambasınin ışığıyla önümde carlos ve benim dışımda duran 3. Kişinin gölgesini görünce bir anlık refleksle arkami dönüp ayağa kalktm..
Devamı Diğer Bölümde :))
Çok kötüyüm biliyorum heyecanlı yerde birakmamin sebebi acikmıs oluşumdan :D
Yorumlarınızı, votelerinizi ve takiplerinizi eksik etmeyin :* ♥